2015-2016 öğretim yılında ortaöğretim son sınıfta okuyan ve geçen öğretim yılında veya daha önceki öğretim yıllarında son sınıfta okumuş olan gençlerimiz, üç gün sonra Yüksek Öğretime Geçiş Sınavına (YGS) girecekler.
Bu çocuklarımız aylardır, giderek yoğunlaşan bir seyirle çalıştılar, emek sarf ettiler, çalışmaya da devam edecekler. Devam edecekler diyorum çünkü üç ay kadar sonra da, Lisans Yerleştirme Sınavına (LYS) girecekler. Öyle zannediyorum ve güveniyorum ki, bu gün itibariyle gençlerimiz önümüzdeki Pazar günü yapılacak olan imtihana hazırlar. Allah (C.C.) yardımcıları olsun.
Hem akademik başarıya ulaşmak için ve hem de psikolojik olarak hazır olmaları için, gerek ders hocaları, gerekse Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) hocaları da, gençlerimize gereken eğitimi ve öğretimi verdiler, rehberlik ettiler ve etmeye de devam edecekler. Allah (C.C.) onlardan da razı olsun, kendi yolundan ayırmasın.
Esasen bir husus daha var ki, ben onu daha da ciddiye alıyorum. Bu çocuklarımız günlük hayatlarının büyük bir bölümünü de evlerinde, aileleriyle geçiriyorlar, evde de çalışıyorlar. Ebeveyn tutumları, evde başka büyükler varsa onların davranışları ve evdeki küçük büyük herkesin ve hatta akrabaların yaklaşımları da önemsenmeli.
Çocuklarımızın kendilerini tanımalarına, kâbiliyetlerini ve kapasitelerini keşfetmelerine ve bu yönde onların kendilerini yetiştirmelerine, gelişmelerine yardımcı olunmalı; onların hayallerinin, hedeflerinin gerçekleşme ihtimalinin, gelinen noktadaki derecesi sezdirilmeli; ya kendilerine daha uygun yeni hedeflere yönelmeleri, ya da mevcut hayal ve hedefleri doğrultusunda onların şevk ve azimlerinin artırılması, iradelerinin güçlendirilmesi, motivasyon ve konsantrasyonlarının yeterli kıvama getirilmesi sağlanmalı; onların, “demek ki, biraz daha gayret edersem, tam manasıyla hazır olmuş olurum ve başarabilirim, hemen başlıyayım” veya “ben hazırım, başarabilirim” gibi müsbet kararlar vermesine yardımcı olunmalı ve desteklenmelidirler.
Aile, çocuk ve öğretenler üçlüsü arasında örülen bu tahsilî ve dolayısıyla istikbalî psikolojik ağın odak noktasında; güzel ahlâk üzere çalışkan ve mükemmeli üreten ve üretken bir insan yetiştirme ve besleme gayesi olmalıdır. Bu ağ örülürken, esas gayeye matuf olan istişare, düzen, dikkat, disiplinler arası samimiyet ve münasebet hiçbir zaman ihmal edilmemelidir.
Samimi veya bilmeyerek ya da kasıtlı olarak, verilen emeklerin zayi olmasına sebep olabilecek, fiziki veya özellikle de psikolojik müdahalelere fırsat verilmemelidir. Bu yönde bütün muhataplar sözlerine, tavırlarına, mimiklerine ve yaklaşımlarına dikkat etmelidirler. Çocuklarımıza ve gençlerimize, asla, başaramayacaklarını ima eden, morallerini bozacak olan, azim ve şevklerini kıracak, ümitlerini yok edecek olan söz ve davranışlar sergilenmemeli ve buna müsaade edilmemeli; aksine özgüven aşılanmalıdır.
İmtihana üç gün kala, bu duygu ve düşünceler doğrultusunda, onlara özgüven aşılayabilecek sevdikleri, saygı ve birlikte olmaktan huzur duydukları, güvenilir insanlarla, aileleriyle, akrabalarıyla, büyükleriyle ve akranlarıyla, birlikte hoş vakitler geçirmelerine zemin hazırlanmalıdır.
Bütün bunlar, gençlerimizin aşırı kaygı ve endişelerini, varsa menfî psikolojik hallerini yok edecek; dolayısıyla onları rahatlatacak, imtihana ruhen de daha hazır hâle getirecektir.
Gelecek ümidimiz, canımız, ciğerimiz, sevgili gençler!
İmtihana üç gün var. Varsa ufak tefek eksiklikleriniz, bu gün ve yarın hafif tempoda sorular çözebilirsiniz. Dakika tutarak bir defa daha deneme yapabilir; bu denemeler sonunda da bir değerlendirme yapıp, eksikliğini tesbit ettiğiniz konular ve bilgiler üzerinde fazlaca yorucu olmayacak şekilde durabilirsiniz.
Artık, kendinize zaman ayırmalı, hoşlandığınız faydalı sosyal aktivitelere, akraba ve yakınları ziyaret etmeye, büyüklerinizin hayır dualarını almaya, ibadet ve dua etmeye yer vermelisiniz. Sınav günü yataktan kalkacağınız saate denk gelecek şekilde, uyku düzeninize dikkat etmeli, erken yatıp erken kalkmaya devam etmelisiniz.
Sakatlanmanıza, hasta olmanıza sebep olabilecek spor, hareket ve davranışlardan uzak durmaya özen göstermeli; bünyenizin alışık olmadığı, dokunabilecek yiyecekleri, içecekleri de bu imtihan arifesinde denemeye, yemeye, içmeye kalkışmamalısınız.
Fazla televizyon seyretmemeli, bilgisayar oyunlarından uzak durmalı, cep telefonuyla fazla zaman kaybetmemelisiniz ki; aklınızı karıştıracak ve imtihan motivasyonunuzu bozacak görüntü, mesaj ve ses kirliliğine, hafızanız maruz kalmasın.
Sınav gününden önce, aynı sınava gider gibi, üzerinize başkalarının dikkatini de dağıtmayacak rahat giysiler giyerek, nüfus cüzdanı (fotoğraflı nüfus cüzdanınız yoksa onu da nüfus müdürlüğüne müracaat edip alarak) ve giriş belgesi gibi yanınıza almanız gerekenleri de alarak; yanınıza almamanız ve üzerinizde bulunmaması gereken şeyleri de almayarak, imtihan başlama saatinden en az yarım saat öncesine denk gelecek şekilde, sınava gireceğiniz binaya gitmelisiniz. Böylece hangi giysilerinizle, neleri yanınıza alarak, sınav salonuna hangi vasıtalarla, hangi yollardan geçerek, ne kadar zamanda gidebildiğinizi, oturacağınız masanın, sıranın/sandalyenin sizi rahatsız edici olup olmadığını tecrübe/test etmiş olasınız. Bunlarla ilgili eksiklik, yanlışlık, zorluklar varsa, düzeltilebilecek olanları imtihandan önce ilgililere bildirebilesiniz ve kendinizi de ona göre hazırlayabilesiniz.
Sınavdan bir veya birbuçuk gün öncesinden itibaren artık çalışmayı tamamen bırakmalısınız.
Mümkün olduğu kadar istirahat etmeli, dinlenmeli, huzur verici ve rahatlatıcı ortamlarda bulunmalısınız. Başarısızlıkla ilgili, öz güveninizi sarsıcı hiçbir düşünme ve konuşmaya, endişeye yer vermemeli, telaffuz etmemelisiniz. “Elimden geldiği kadar çalıştım, ben başarılı olacağım İnşallah.” gibi söz ve düşünmelerle, kendinize telkinde bulunabilirsiniz. İbadet ve dua etmenin gücüne, size vereceği rahatlığa, öz güven ve ümide inanmalısınız.
Yarın sınava gireceğim diye her zamankinden, yani alışık olduğunuzdan daha erken yatağa girmemelisiniz; aksi halde, uykunuz gelmez, sık sık bir sağa bir sola dönersiniz ve uykunuz tamamen kaçabilir, uykusuz kalabilirsiniz. Yatmadan önce ılık bir duş alıp yatağa girerseniz bu da sizi rahatlatabilir ve rahat bir uyku uyuyabilmenizi sağlayabilir. Asla, uyuyabilmek için uyku hapı ve benzeri ilaçları kullanmamalı, her zamanki saatinde yatmalısınız.
Sınav günü sabahleyin uygun bir saatte kalkıp eğer mümkünse, sıcağa yakın ılık bir duş almanızı; ibadet ve dua ettikten sonra hazırlığınızı tamamlamanızı; hafif, yeterli, abartılı olmayacak şekilde besleyici, vitaminli bir kahvaltı yapmanızı; varsa, üzerine de bir tane elma, portakal, kivi gibi bir meyva yemenizi veya bir bardak asitsiz meyva suyu içmenizi tavsiye ederim.
Tuvalet ihtiyacınızı da giderdikten sonra, en az yarım saat öncesinde sınav mahallinde olabilecek şekilde yola çıkın.
Son dakikaya kadar beklemeden, salona girip de yerinize oturduktan sonra, size verilen eşya ve dokümanları, soru kitapçığınızı hemen kontrol edin. Varsa eksiklik, bozukluk, siliklik ve yanlışlıkları ilgililere anında iletin ve halledin. Konsantrasyonunuzu ve motivasyonunuzu bozabilecek, dikkatinizi dağıtacak arkadaş ilişkileri ve veya tartışmalara filan girmeyin. Kodlama ve işaretlemelere dikkat edin, varsa kitapçıklardaki açıklamaları okuyun ve de salon görevlilerinin açıklamalarını dikkatlice dinleyin.
Soruları cevaplamaya. başarılı olduğunuz alandan başlayabilirsiniz. Nadiren de olsa aşırı heyecan hatırlamayı engelleyebilir, böyle bir durumda asla endişeye kapılmayın, bu durumda iseniz derin bir nefes alıp verin ve şunu unutmayın ki, hiçbir yeni bilgi hafızadan silinmez, bu sadece bir aşırı heyecan belirtisidir, derin bir nefes alıp verdiğinizde, heyecanınız normale dönüşecektir. Cevapları işaretlemede soru sırasını atlamamaya, boş bıraktığınız sorunun cevabını da boş bırakmaya dikkat edin. Bir soruyu cevaplamadığınız halde şıkkını işaretlerseniz, kaydırma yaparsınız, bu yanlışlık çorap söküğü gibi bütün cevaplara sirayet eder. Zamanı etkili ve doğru kullanın, size zor gelen sorular üzerinde haddinden fazla durup, inatlaşıp, diğer sorulara ayırmanız gereken zamanı boşa harcamayın ve bu soruları işaretleyerek, hemen bir sonraki soruya geçin. Şunu unutmayın ki ileride, daha kolay cevaplayabileceğiniz bir sürü soru var, büyük ihtimalle.
Başladığınız bölümün veya herhangi başka bir bölümün ilk sorusu veya sorularının size zor gelmesi halinde, genelleme yaparak bütün soruların zor olduğu vehmine kapılmayın. Sınav süresi bitmeden salonu terk etmeyin, sürenizi sonuna kadar en iyi şekilde değerlendirin; çünkü bu sınav geleceğinizi etkileyebilecek önemli bir imtihandır. Salonda, süresi içerisinde, mesela yarım saat kadar fazla bulunmanın size hiçbir zararı olmayacağı gibi, faydası olacaktır muhakkak. Cevaplamanız bittikten sonra boş bırakarak işaretlediğiniz sorulara tekrar dönün, en kolaylarından başlamak üzere cevaplamaya çalışın. Hepsini cevaplamış olsanız bile en çok tereddütlü olanlarından başlamak üzere tekrar gözden geçirin.
Bu sınav sizin için önemlidir, ama “hayâtî olan herşey” değildir. Yani düşük puan aldığınızda aşırı üzülmeyin, geleceğinize dair ümitlerinizi sakın yitirmeyin. Yüksek puan aldığınızda da buna aşırı bir şekilde güvenip gevşemeyin. Haziran ayında da LYS ye gireceğinizi unutmayın. Bu YGS den 2 veya 3 gün sonra tekrar çalışmalarınıza, daha fazla yüklenerek devam edin. Kalan yaklaşık 2,5 ayınızı da en iyi şekilde değerlendirmeye bakın.
Çalışmadan, yorulmadan mutlu olmak da, ilerlemek ve adam olmak da mümkün değildir.
Allah (C.C.), bütün öğrencilerimize/gençlerimize yüksek muvaffakiyetler nasibeylesin.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?