Uzun bir süredir Suriye'deki rejim muhaliflerinin elinde olan Halep şehrinden kötü haberler geliyor. Esad rejimi tarafından ele geçirilmek üzere olduğu yönünde bilgiler gelen, Halep şehri; Türkiye için neden bu kadar önemli? Düşünmek lazım....
Suriye'de rejimle muhalifler arasındaki çatışmalar Halep'te yoğunlaştı. Halep'in rejim tarafından komple ele geçirilmesi bekleniyor. Zira muhalifler son bir yıldır bölgede ciddi kan kaybı yaşadı. Şu an da Halep'in içerisinde rejime karşı sıkışmış durumdalar. Allah yardımcıları, olsun...
Son günlerde olan; SURİYE'DEKİ olayları büyük bir dikkatle, ibretle izliyoruz. Böyle olumsuz olayların ortak paydalarımızın olduğu bir ülkede olması bizi birazda olsa üzüyor. Senelerden beri orada sıkıntılı bir durumun olduğu ortadadır. O sıkıntılar bugünkü süreçlerin oluşmasına sebep oldu. Savaş tüm acımasızlığı ile devam ediyor. Akan sadece Müslüman kanıdır. Nasıl üzülmeyelim.
Dünya sessiz, Dünya seyrediyor… nerede insan hakları… nerede birleşmiş milletler… Müslüman ülkelerde; kahrolası sessizlik...
Şunu unutmamak lazım zulüm ile; zorbalıkla bir sonuç alamazsınız. İnsanlar, nesillerine; zulmü miras olarak bırakırlarsa; arkadan gelen yeni nesiller, o mirası kabul etmeyebilirler. O zaman kargaşa, kaos kendiliğinden oluşacaktır. Ne zamana kadar siz insanlara zulüm edebilirsiniz? Yada o insanlar ne zamana kadar sizin zulmünüze razı olurlar. Yaptığınız her şeyi alıp baş tacı ederek; sizden gelenlere eyvallah, diyebilirler. Zulmün de bir sonu vardır. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Eğer zulüm başarılı olsaydı; örneklerini okuduğumuz zalimlerin nesilleri hala yaşıyor olurlardı. Hepsinin de sonu; çok kötü olmuştur. Yakın tarihimizde bile örnekleri çoktur. Tarih onların sonlarının nasıl olduğunu anlatmaktadır.
Bugün, başta ABD, Rusya, Suriye, IŞID, Pyd, ortak olarak; Halep’ e saldırmaktadır. Hedef bellidir.
SURİYE'DEKİ son olaylar şu gerçeği ortaya çıkarmıştır. Yaklaşık beş yıldır süren savaş; hala bazılarının gerçeği anlamasına yardımcı olmamıştır. İnsanları öldürerek; nereye varabilirsiniz? Bilge Kral’’ Sanmayın bizi öldürdünüz, yok ettiniz, toprağa gömdünüz, biz tohum olarak toprağa gömüldük.’’ Diyerek, bir gerçeğin altını çizmiştir.
Bu olaylardan çıkarılacak çok dersler olmalıdır. Çağdaş tüm zalimlerin bir an önce; akıllarını başlarına almaları gerekir. Seversiniz, sevmezsiniz her insanın görüşüne başvurulan bir seçim sistemi olmalıdır. Seçmenler, yeteri kadar meclislerde temsil edilmelidir. Atama yolu ile yapılan meclislerin sağlıklı olmadığını da; böylece görmüş oluyoruz.
Demokratik ortamlarda yapılan seçimlerin, tartışmaların, karşılıklı siyasi partilerin mücadelelerinin, demokratik ortam içerisinde olması gerekir. Bunun dışında bir yapılanmayı düşünmek, o tür yapılanmalardan medet ummak, ben kendi kendime yetemiyorum; gelin bana dışarıdan destek verin demek; demokratik ortama güvenmediğimizin bir resmidir.Yahut, halk iradesi neden beni tercih etmiyor diye; halkı cezalandırmaktır.Böyle bir sonuç herkesi yaralar. Ülkeleri diktatörlüğün kucağına iter. Bundan kimsenin karı olmaz ancak, suyu bulandırmak isteyenlerin karı olur. O toplumu karanlığa itmektir. Suriye Halkı bunun mücadelesini vermektedir. Biz senelerce güdümlü Demokrasiden çok çektik yeter artık demektedirler. Atama ile gelen insanlar değil; bizim seçtiğimiz insanlar bizi yönetsin. İyi ya da kötü de; yönetseler bizim seçtiğimiz insanlar olduğu için kimseye şikayet etmeye hakkımız olmaz. Biz kendi irademizle seçeceğimiz insanlar tarafından yönetilmek istiyoruz. Hedefimiz budur. O nedenle doğuracağı sonuçlarla şimdiden razıyız. Kimse bizim bu isteğimizi geri çevirmesin, diye; Dünyaya haykırıyorlar. Diktatörlüğü resmen onaylamıyorlar.
Kendilerine göre; bundan daha doğal bir hakları yoktur. Ancak, Dünya üzerindeki dengeler ne kadarına ve nasıl müsaade edecekler hep beraber göreceğiz. Suriye Halkının bu masumane istekleri; Dünya devletleri tarafından olumlu mu karşılanacak, yoksa durumdan vazife çıkarıp birileri bir şeyler için devreye mi girecekler göreceğiz. Çinin ve Rusya’nın muhalefeti ortada iken, İran’ın dolaylı destek vermesi de manidardır.
Bu gerçekleri görmelerine rağmen; rejim güçlerine destek veren; tüm taraflar tarih önünde suçludur, suçlu olarak kalacaktır…
Suriye Devlet başkanı, DÜNYA KAMUOYU, bir an önce bu gerçekleri görmeli ve halkına zulümden vazgeçmelidir. Halkının görüşlerine saygı duymalıdır. Yoksa daha çok kan akacağa benzer. Zaten kendisini en yakınındaki insanlarda teker, teker yalnız bırakmaktadırlar. Allah, Halep’te bu zalime karşı savaşan mazlumların yanında olsun…
Halep, yanıyor… HALEP yalnız, HALEP korumasız… SEN koru, ALLAH'IM…