Bu sene ilk yılı olmasından dolayı; 15 TEMMUZ COŞKUSUNUN yaşandığı alanlarda yapılan kutlamalara, bu sene bizde katılalım, diye; düşünmüştük. Rabbı´ me, sonsuz şükür...
Hüzün, acı, gözyaşı... Kelimeler, ifadeler, yetersiz...
Anneler, kardeşler, babalar, canlar, Vatan için, feda olan yiğitler, bacılar...
Bire bir, O günleri anarak, O anı yaşamak, O yaşananları hissetmek; daha başka
bir duygu veriyor.
Anlatamıyorsun.., susuyorsun... Sadece gözlerden akan yaşlar, her şeyi anlatıyor...
Alıyor götürüyor sizi, kendinizi sanki, başka bir alemin içerisinde hissediyorsunuz.
Tarih yeniden canlanıyor. Beyninizde karmakarışık duygular oluşuyor.
Yaşananlar bir film şeridi gibi;gözünüzün önünden geçiyor.
BÜYÜKŞEHİR Belediyesinin süs havuzundan abdest alanlar, O kadar kalabalığın arasında; bir hayal gibi yürüyen dede canlanıyor, gözümüzün önünde...
KAZAN, CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI, MECLİS... BOMBALAMALARLA ANILAN YERLER...
Her tarafta parçalanmış cesetler, akan kan... Uğultulu bir sesle ölüm saçan, bombalar... Bütün bunlara karşın; Hero, tişörtünü giyecek kadar alçalan, şahıslar... Gözünün önüne geliyor...
Sıkılan yumruklar, artan kin ve nefret; insanın göğsünde, eriyor... Bir de; sahte adalet arayışı arayanlar...
Sahi, bu olayları, TV ekranlarından olsun, görmediler mi? Gerçi onlar alışkın, kırk senedir çoluk, çocuk demeden terör örgütünün yaptığı eylemleri, bir film gibi seyretmeye...
Etrafımdaki insanlara bakıyorum, en ufak bir taşkınlık yoktur... Sadece sabır ve göz yaşı...
Yapılan dualar, getirilen salavat, her şeyin yaratıcısı olan; Yüce Rabbe sonsuz teşekkür...
İşte imani bir duruş...
Bu duruş, aynı zamanda; 28 şubat sürecinde her türlü zorbalığa karşı da; aynı idi. Bir yerleri bombalamadılar, bir yerleri yakmadılar, bir yerleri yağmalamadılar... Onlar da; hak arıyorlardı. Dövülmeye, hakaret edilmeye, tartaklanmaya hatta; tutuklanmaya razı olarak... İşte, aradaki, fark budur... Anlayacak kafa, düşünecek beyin lazım... Alnından öpülesi gençleri, alnından öpenler; O, gençlerin Devlete verdiği zararın, 50 milyar dolar ile ifade edildiğini bilmiyorlar mı? Peki, sessiz, sedasız hak arayanları; O zaman hiç gözleriniz görmedi mi? Geçici körlük mü, yaşıyordunuz?
Yürüyüş, Devletin sana verdiği yüzlerce polis koruması ile olunca; daha heybetli oluyor... Polis kalabalığı...
28 Şubatta ise; polis jopu... İşte adalet...
15 Temmuz,
Tarihin sayfalarında Milletimiz adına şanlı bir sayfa olarak, kaydedilmiştir. İşte, asıl fetih, şehrin korunmasıdır...
Suçluların, adil bir şekilde; en ağır cezalarla yargılanmasıdır... İdam yasasının, tekrar gündeme alınmasıdır...
Yargılamalardaki, bazı aksaklıklar; Bu olumsuz manzaralar doğal olarak bizi düşündürse de; ümitsizliğe düşürmüyor. Bu konunun en güzel şekilde, halledileceğine inanıyorum. Madur olanların, ayıklanması gerekir.
Çünkü, Allah´a şükür, o kadar duyarsız olan çoğu gençliğin karşısında; dimdik duran;
Dini ve Milli değerlerine bağlı bir gençliğin varlığından haberdarım. Bu nesil önceden de; vardı. Hep, olacak... 15 Temmuzda da; varlığını ispat etti.
Bu nesle kimi şair; Asımın nesli, Kimi şair; Büyük doğu nesli diye vasıflandırsa da; bu genç nesil hep olacaktır... ODTÜ MEZUNİYET törenindeki; ASIMIN NESLİ, pankartı buna delildir.
Ne mutlu o nesile... Ne mutlu o nesli yetiştiren anne babalara, Ne mutlu o nesli yetiştirmek için; çaba ve gayret sarf eden tüm eğiticilere, öğreticilere...
Selam olsun doğacak güneşlere, selam olsun Ulubatlı Hasanlara, selam olsun adsız
kahramanlara... Selam olsun 15 Temmuzda hayatını hiçe sayarak; Vatanı için; canını feda edenlere... Selam... Sonsuz teşekkürler...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?