Bir 10 Kasım’ı daha, bildik törenlerle ve tanıdık merasimlerle geçirdik.
En çarpıcı görüntü ve röportaj yarışı içindeki TV kanalları; yine zengin örnekler sundular seyircilerine...
Özellikle Petrol şirketleriyle rekabet eden Bankaların da, resmi bayramlardaki ağırlıkları ve etkili reklam kampanyaları dikkate değer şekilde arttı.
Hatta TV dizilerine ve seri yarışma programlarına bile yansıdı bu rekabet.
Okullardaki secde etme ve ettirme seremonileri henüz Sosyal medyaya düşmedi. Ama yakındır.
Artık klasikleşen;
“Bizi yoktan var ettin” diyen de vardı,
“ Olmasaydın olmazdık” diyen de.
“Ben babama bile bu kadar ağlamadım” diyene de rastladık.
Hıçkırıktan boğulup konuşamayanlara da.
Ölümünden 86 sene sonra bile, hiç görmedikleri bir Devlet büyüğü için, bu derece saygı, sevgi ve hasret duyulmasının Dünyanın bir başka yerinde, başka bir örneği var mı bilmem ama elbette önemli bir sosyolojik durum bu.
Peki bu sevginin kaynağı ne sizce?
- Ata ve Ecdat sevgisi ise Padişahlar neden reddedilir?
- Tarih sevgisi ise; 1919 öncesi muhteşem geçmişimiz neden kabul görmez?
- Türk töresi icabı ise; Tarihe hükmetmiş, Dünyayı zapt etmiş ve çağ açıp çağ kapamış nice Devlet büyüğümüze neden küfür, hakaret ve iftira edilir???...
Bir seneyi daha, sormadan ve sordurtmadan, sorgulamadan ve sorgulatmadan, tartışma usul ve esaslarıyla tartışamadan ve hatta konuşamadan bitiriyoruz...
Ve şahsen ben; Tarih birliğimizi tehdit eden bu ruh halini bir kez daha anlayamadım, anlayamıyorum ve galiba hiç bir zaman da anlayamayacağım vesselam...
Haydar MERMER
Bülent Yıldız 1 hafta önce
SAYGILARIMLA