USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

AHDE VEFA

03-03-2025

Hafta sonu İstanbul’dan bir dostum aradı. Hemşerimiz Prof. Dr. Mahir Tevrüz’ün cenazesine Sivas’tan kimse katılmadı, ne oluyor yahu, bu ne vefasızlık? Sivas’a bunu yakıştıramadım diye üzüntüsünü ve sitemlerini uzun uzun anlattı.

Ahde vefa, sözünde durmak, minnet duygusunu unutmamak, geçmişte iyilik edenlere vefalı olmak anlamına gelir. İnsanlık tarihi boyunca, büyük medeniyetler ve toplumlar, vefayı bir erdem olarak görmüş, kendilerine hizmet edenleri hayırla yâd etmişlerdir. Vefa, bireysel ve toplumsal bir sorumluluk olup, kadir kıymet bilmeyi gerektirir. Ne yazık ki, günümüzde bu asil duygu giderek zayıflıyor ve değerli isimler, hizmetleri unutularak neredeyse yok sayılıyor.

Bunun en acı örneklerinden birini, bilim dünyasına ve memleketine büyük hizmetler sunmuş olan Prof. Dr. Mahir Tevrüz hocamızın vefatında gördük. Ömrünü bilime, eğitime ve hayır işlerine adamış olan Mahir Hoca, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nin kurucu rektörlerinden biri olarak, akademik hayatın gelişmesine öncülük etmiş, Türkiye’de beyin cerrahisinin ilerlemesine büyük katkılarda bulunmuş bir isimdi. Mahir Hoca birkaç kez televizyon programına çıkmak için bize uğramıştı, çok beyefendi, memleket sevdalısı candan birisiydi. Cumhuriyet Üniversitesinin 50. yılı münasebetiyle üniversite tarafından çıkarılan kitapta rahmetlinin 1981 yılında rektör olduğu, hem de ilk Sivaslı rektör olduğu, öncekiler gibi üniversiteyi Ankara’dan değil bizzat Sivas’tan yöneten ilk rektör olduğu, hizmetleri detaylıca yazılmış. Uzun yıllar Sivas Hizmet Vakfı başkanlığı da yapmış. İnsan merak etmeden edemiyor, bugün de orada olmazsanız ne zaman orada olacaksınız? Sonra da ağlarız Sivas’tan gidenler Sivas’a sahip çıkmıyor diye.

Memleketimizin yetiştirdiği böylesine değerli hocamızın, hemşerimizin cenazesinde, Sivas protokolünden kimsenin bulunmaması, ahde vefanın ne denli zayıfladığını gözler önüne serdi. Yıllarca Sivas için emek vermiş, öğrenciler okutmuş, okul, yurtlar yaptırmış, vakıflar kurmuş bir insana layık görülen bu hal, hepimiz için düşündürücü olmalıdır. Fotoğraflarda tanıdık tek isim, eski Divriği Kaymakamı ve Sivas Vali Yardımcısı M. Nebi Kaya idi. Böylesine vefalı bir duruş sergileyen bu isim dışında, Mahir Hoca’nın cenazesinde devletin, akademinin veya yerel yönetimlerin ilimiz adına temsil edilmemesi, düştüğümüz acı durumun bir göstergesidir.

Ahde vefa, bireysel bir duygu olmaktan öte, toplumsal bir sorumluluktur. Bizler, bize hizmet edenleri unutmamalı, onların anısını yaşatmalı ve onlara hak ettikleri değeri vermeliyiz. Unutmayalım ki, vefasız bir toplum, tarihine sırt çeviren bir toplumdur ve böyle bir toplumun geleceği de karanlıktır. Prof. Dr. Mahir Tevrüz hocamızı rahmetle anıyor, onun eserlerini ve eğitim yolunda yaptığı fedakârlıkları hatırlamamız gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. O, sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda gerçek bir memleket sevdalısıydı.

Bu vesileyle, mübarek Ramazan ayına ulaşmanın huzurunu da yaşıyoruz. Ramazan, paylaşmanın, dayanışmanın ve manevi huzurun doruk noktasına ulaştığı müstesna bir zaman dilimidir. Gönüllerin yumuşadığı, yardımlaşmanın arttığı bu ayda, bizler de vefayı, kadir kıymet bilmeyi hatırlayarak çevremize daha duyarlı olmalıyız. Ramazan ayının hepimize sağlık, huzur ve bereket getirmesini diliyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?