<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Resmi makamların, boşanma ile ilgili açıkladıkları rakamlar ürkütücü. İrkilmemek elde değil. En çarpıcı olanı; yeni yapılan evliliklerde, boşanma oranının daha yüksek olmasıdır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Ülkemizin yüzlerce meselesinden halledilmesi gereken, tedbir alınması gereken, sorunların başını, bana göre; Aile kavramının çöküşü ve yıpranması oluşturmalıdır. Korunması gereken en önemli kurumdur.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Devletin para politikaları, eğitim politikaları kadar önemlidir. Bu kurumun yıpranmasının sonucunda ortaya çıkacak negatif durumlar senelerce devam edecek sorunlar yumağının oluşturmaktadır. Günü birlik politikalar gibi olaya bakılmamalıdır. Orta ve uzun vadede bu kurumun korunması için; Devlet eli ile, alınması gereken tüm tedbirler zaman geçirilmeden alınmalıdır. Anne, Baba ve çocukların bir arada mutlu ve sorunsuz bir şekilde hayatlarını devam ettirdikleri çekirdek Aile yapısı açısından önemlidir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Sene boyunca, şekilcilikle ifade edilen, sadece işin şölen ve şov tarafı öne çıkarılan, kutlama günlerinin; çoğu kez anlam ve önemi dahi anlatılmadan, gün biter. Kadınlar günü; bu günlerden bir tanesidir. Sorunsuz bir ailenin temel taşı olan kadına, gerçek değerinin verilmesi için; fırsat olmalıdır. Ailenin temel direği olan kadın; sadece bir günle ifade edilen kutlamaların ana teması olmamalıdır. Yıl boyu, her gün; o mana ve önemi öne çıkan konumunu, korumak zorundadır. Yoksa; kadınla birlikte, perişan olan ailelerin, hikayelerini, dinlemeye devam edeceğiz. Haber kanallarının içini dolduran, üçüncü sayfa haberlerini izleyeceğiz. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Ailenin temelini korumak; toplumun tüm katmanlarının ana görevi olması gerekir. Ancak, başta görsel medya olmak üzere; Ailenin temel taşlarını yerinden oynatacak, ne kadar yıpratıcı, ahlakı zedeleyici, temelini sarsan programlar varsa; TV’lerde boy gösteriyor. Üstelik o yayınlarla topluma hizmet ettiklerini iddia ediyorlar. Aldatma hikayeleri, cinayetler, miras kavgaları, evden kaçmalar, yalan üzerine kurulan sahte evlilikler... Yani yanlış örnekler aldı başını gidiyor. Üstelik, aynı TV’ler, kadın gününü kutlamak adına; şovlar yapıyorlar. Ahlak açısından, insan ilişkilerini yok eden davranışları açısından; Ailenin temelini sarsan bu yapımlar acilen yayınlardan kaldırılmalıdır. Bu sahada; kuvvetli bir denetim sağlanmalıdır. Gerekirse; cezayı yaptırımlar, uygulanabilir. RTÜK Acilen devreye girmelidir. Vatandaşımızda şikayet kültürü gelişmemiştir. Denetleme olması için, illa şikayet mi gerekir. Bizler zaten sorumlu olduğumuz köşelerden bunları dile getiriyoruz. Yetmiyor mu?</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Gençlerimizin, toplum içerisinde veya dışında; toplumun genel ahlak anlayışına uymayacak şekilde davranmaları, görünüşte bir özgürlüğü kullanmak, gibi algılanabilir. Ancak, bir şeyi hatırlatmakta fayda vardır. Ceza yasasında bile; 18 yaş altı uygulamaları farklıdır. O nedenle; daha o yaşta, yeteri kadar birbirlerini karşı cins olarak tanımak adına, bilgileri bile tartışılırken, onların özgür bir şekilde kontrolsüz hareketleri, herkesin gözü önünde yapması ne kadar doğrudur? Bunun böyle devam etmesinin, sağlıklı Aile oluşması açısından; kar ve zararları nelerdir? Tartışılmalıdır. Geniş alanlarda tartışılarak, bir sonuç ortaya çıkması gerekir. Hadi 18 yaş sonrası özgürüm, diyen insanlara, yapacakları o tür davranışlardan dolayı, görünen o ki ne resmen ne de ahlaki yaptırım olarak, yapacak bir şey yoktur. 18 Yaş altı çocukların, her türlü tehlikelerden korunması, Anayasa hakkı değil midir? Hem o kontrolsüz hareketleri yapanlar açısından, hem de onların bu yaptıklarını takip eden gençler açısından sıkıntılı bir durumdur. O nedenle ahlaki eğitimin alt yapısını oluşturan; tüm değer yargılarımıza sahip çıkmalıyız.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Devletin yaptığı araştırmalar göstermektedir ki; son yıllarda yapılan evlenmelerin bazıları çok yakın seneler içerisinde boşanma ile sonuçlanmaktadır. Boşanma oranı gün geçtikçe de çoğalmaktadır. Boşanmalar, neticesinde dağılan yuvalar arkasında hele, hele çocuklu aileler ise; bir sorunlar yumağının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Devletin yetkili kurumları boşanma oranlarının bu kadar yükselmesini araştırmalıdır. Çıkan sonuçlara göre, alınacak tedbirler ortaya konmalıdır. Aile saadetinin ve iç dayanışmasının daha kuvvetli hale gelmesi için, yapılması gereken: Devlet eli olanların, hemen yapılması için çabalar sarf edilmelidir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Devletin Dini ve sosyolojik açıdan Aile yapılanmasını güçlendirecek planlar geliştirmesi gerekmektedir. Doğal olarak; Bir Aile için geçerli olan geçim standartları belirlenerek, O ailenin kimselere muhtaç olmadan hayatlarını devam ettirecekleri ortamın hazırlanması şarttır. Bugün için, bize çok pahalı yatırımlar gibi görünen bu durumların gerçekleşen boşanmalar neticesinde hem iki tarafa hem de Devlete ne kadar pahalıya mal olduğunu söylememe gerek yoktur. Bir de bu işin boşanma sonrası bile, devam eden tatsızlıkları ve olumsuzlukları vardır ki; onların zaten maddiyat ile ölçülmesi çok daha zordur. Cinayetler, saldırılar, yaralamalar... Yok olan hayatlar... </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Anne ve Baba arasında kalan çocuk veya çocukların durumu da işin ayrı bir yanıdır. Onların tekrardan sağlıklı birer birey olarak topluma kazandırılması veya en azından, Anne ve Babasının boşanmasından meydana gelen ortamdaki olumsuzlukları, travmaları, atlatması da gayet zor olsa gerektir. Burada önemli olan Aile bütünlüğünün boşanma safhasına gelmeden daha huzurlu, daha birbirleri ile barışık, mutlu ve sorumluluğunu bilen bir durumda hayatlarını devam ettirmeleridir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Böyle sorunsuz bir Aile yapılanmasını korumak için; Devlet kendi tarafına düşen hem Maddi hem Manevi tedbirleri almak zorundadır. Evlilik öncesi ilişkilerin kontrol edilememesi, evlenme gerçekleşmediği için; insanların karşı tarafa açık vermemek adına gereken özeni göstererek, bazı gerçeklerini ve eksikliklerini saklama isteği de ilerideki zamanlardaki olumsuzlukları körüklemektedir. O dönemde yapılan bazı yanlış davranışlar ileride her iki taraf için de bir tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır. Koca, koca adamların kendi eşlerinin mahrem görüntülerinin yayınlandığının tartışıldığı bir ortamda sorunun ne kadar büyük olduğunu söylememe bilmem gerek var mıdır? Bu manada gerçeklik adına; birbirlerini bu sahtekar davranışlar yüzünden, yeteri kadar tanımadan evlenmeleri yahut aşırı derecede birbirlerine güvenerek, evliliği gerçekleştirmeleridir. Evlenme işlemi gerçekleştikten sonra; gerçek kişiliğine bürünen insanların zamanla birbirlerine karşılıklı olarak, evlilik sonrası birbirlerini karşı hal ve tavırların değişmesi neticesinde, hal ve hareketlerinin tavırların değiştiğinin ifade edilmesi de en büyük ayrılık sebebi olarak görülmektedir. Kısacası insanlar evlilik önce ilişkilerinde birbirlerini kandırmaktadırlar. Sahte ve yalana dayalı bir ortam oluşmaktadır. Aynen sanal alem gibi.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Gelecek nesillerin, Ailelerini oluşturacak yeni evlenecek gençlerin yetişmesin de ise; şu andaki Anne ve Babalara önemli görevler düşmektedir. Öncelikli hedef Aile kavramının kutsallığıdır. Onun neden korunması ve devam ettirilmesi gerektiğinin beyinlere, çeşitli bilgilerle yerleştirilmesidir. Bu alanda gençlerin alacağı Dini eğitimin, İnsanları tanıma adına yapılacak ve yaşanacak tecrübelerin çok önemi vardır. İnsan davranışını en güçlü hale getirecek değer yargıları ile beslenmiş bir yapılanma aynı anlamda önemlidir. İşte bu bilgi ve tecrübelerle, öncelikle şu anda yaşadığı Anne ve Babasının ve kardeşlerinin birlikte paylaştığı, Ailenin güçlü ve dayanışma içerisinde olan, bir Aile yapısı olması gerekmektedir. Gençler ve çocuklar için en güvenli yer Ailedir... En yakını da Anne ve Babasıdır... Orada yaşanan mutluluklar, her şeyi paylaşma, hayatın acı ve tatlı yanlarında birbirine dayanışma, sevinçte, keder ve kaderde ortak tavır alma vb. gibi davranış biçimlerinin, en güzel öğrenildiği yerlerdir. İşte gerçek yuva öncelikle yaşadıkları ve büyüdükleri kendi Aileleridir. Şunu da unutmamak gerekir. Aile tamamen bir hayattır, gerçektir. ANNE o evin temel taşıdır. Ev hanımı diye küçümsenemez. En büyük sorumlulukları üzerine alarak çocuklarını adam gibi yetiştirmenin derdinde olan bir kutsal görevi yapmaktadır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Aile ise, bireyler, sorumlulukları olan, hayalcilikten uzak karşılıklı olarak birbirine güvenme ve birbirini taşıma özelliği bulunmalıdır. Her şey ortaktır. Bu sorumluluğu anlayan gençler daha başarılı olmaktadır. Aileyi meydana getiren eşler; bir elmanın yarısı gibidir. Ancak, ikisi birbirini tamamlar. Mutluluk kaynağı, sığınılacak yer, dayanışmanın zirvesi; Aile, demektir Tam tersine; bunlardan uzak, vurdumduymaz, kendi başına buyruk, sorumluluk taşımayan, evlenmeyi, oyun ve eğlence zanneden gençler aldanmaktadırlar. Aile, hiçbir zaman; çoğu zamanı, birbirlerini kandırmaya yönelik veya birtakım eksikliklerin, noksanlıkların saklanarak gizlendiği arkadaşlık ve flört dönemlerine benzemez. İnsanların, tüm gerçekliği ile; birbirlerini yeteri kadar, tanıdıkları; şeffaf bir yapı olmalıdır. Eğer, gizleme, eksiklikleri saklama, gibi yanlış ve hatalı davranışlar; seneler boyu devam ederse mutluluk ve huzur biraz, zor bulunur. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">İlişkilerdeki; yalancılık, sahtekarlık, çelişkili davranışlar gibi özellikler öne çıktığı zaman; İşte asıl problem orada çıkmaktadır. Ondan sonra; her iki tarafın, karşılıklı suçlamalar olayı boşanmaya kadar getirmektedir. Acil şekilde bir Aile araştırma kurumları oluşturulmalıdır. Gelecek nesillerimizin sorunlarla boğuşan; kendi içerisinde mutlu olamayan nesiller olmaktan kurtarmalıyız. Daha vahim sonuçlar ortaya çıkmadan tedbir almamız gerekmektedir. Kadını korumaya yönelik, yasaların yanında; acil olarak Aileyi koruyan, devamlılığını sağlayan yasaların da çıkarılması gerekmektedir…</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Geçen zaman geç olabilir…</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Sürekli nafaka konusu, erken evlilikler gerçeği, kısacası Aileyi ilgilendiren tüm konulara hemen ve ivedilikle zaman ayırılmalıdır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Ey yetkililer! Önümüzde LGBT, gibi bir tehlike var iken Aile konusunun, Aile dayanışmasının ne kadar önemli bir konu olduğunu daha iyi düşünmemiz gerekmez mi? Tedbir almakta gecikmemeliyiz. Yasal düzenlemeler için acele edilmelidir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Aile, bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Olaya öyle bakarsak; daha iyi ve güzel sonuçlar alabiliriz... </span></span></p>