<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Parlamenter sistemlerin vazgeçilmezi iktidar ve muhalefet oluşumlardır...</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">İktidar her ne yaparsa yapsın, muhalefetin görevi onun eleştirmektir. Doğru ya da yanlış değerlendirmelerde bulunabilirler. İktidarın her yaptığını onaylamak zorunda değillerdir. İktidara düşen görev ise; seçmene, halka yaptıklarının en güzel şekilde anlatmaktır. Bunu da iktidarın tüm teşkilatları kendilerine verilmiş bir emir olarak algılamak zorundadırlar. Bu anlamda, muhalefet şu günlerde sahayı boş buldular, Sanki bir müsabaka alanı var ve karşılarında kendilerine rakip olan bir takım yokmuş gibi, her taraftan astı astarı olsun olması çeşitli konularla gündem oluşturmaya devam ediyorlar. Yani oyunun kuralları da oyuncuları da kendileri gibi davranıyorlar. Bu konuda, Reklam organizasyonunu iyi yapıyorlar. Bakınız İstanbul Büyük Şehir Belediye BAŞKANLIĞI REKLAM İÇİN NEREDE İSE, 1 milyar kaynak ayırmış... </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Algı oluşturma da başarılılar. O kadar ki, AK PARTİ SEÇMENİ BİLE, kendi arasında kendileri ile gereksiz yere tartışıp duruyor. Enerjilerini tüketiyorlar. Yani, cephe gerisinde birbirleri ile mücadele ediyorlar. Muhalefet uzunca süredir kuyuya taş atıp yapay gündem oluşturuyor. Artık AK Parti ekran stratejisini değiştirmeli, hep aynı sözlerin tekrar edildiği, monoton mesajları terk etmelidir. Bu programlardan fazla medet ummamalıdır. Muvazzaf vekilleri sahaya sürmeli, siyasetini siyasilerle tahkim etmeli, müfterilere tam saha pres yapmalıdır. Halkımızın bunların bu tür haberlerine inanmak gibi bir durumlarının olacağını az bir ihtimal de olsa, düşünmeleri gerekir. Ona göre pozisyon almaları şarttır. Geçen zaman aleyhine olabilir. Bu sessizliği kabul etmiyoruz.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Toplumun kanaat önderlerini, Sivil toplum örgütlerini, yabana atmamak gerekir. Onlardan yararlanmak, onların fikirlerini, görüşlerini almak çok önemlidir. Onların desteğine mutlaka ihtiyaç olacaktır. Bu sivil toplum örgütlerinin yaşanan onca şeye rağmen, duyarsız ve sessiz kalmaları da kabul edilecek bir durum değildir. Bu Vatan hepimizindir. Burada bir sıkıntı var ise, bu hepimizi ilgilendirir. Bugün Ülkemiz çepeçevre kuşatılmak istenirken, çeşitli bahaneler ile, kenarda durmak yarın bedelleri çok ağır olan durumlarla karşılaşmak demektir. Bunu görmemiz lazım.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">İktidar tarafından, Bugün Ülkenin ana gündeminde olan sıkıntılı konulara daha net ve açık, anlaşılır bir dil ile, açıklamalar getirilmelidir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, asgari ücret doyurucu bir hale getirilmelidir. Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi acil olarak yasalaşmalıdır. Devlet kadrolarına ihtiyacı olunan her alanda insanlar kadrolu olarak işe alınmalıdır. Bir personel alım seferberliği ilan edilmelidir. İstanbul seçimlerini kazanınca Muhalefet çalışanlardan bir kişi çıkarıp beş kişi almadı mı? Daha neyi örnek verelim...</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Yalan haber ve sosyal medyada asılsız haber ve reklamları, kaos çıkarma amaçlı yayınlar, terör örgütü destekli yayınlar, terörün reklamını yapanlar, sempati oluşturan politikalar hemen engellenmelidir. Devler personeli içerisinde terör yandaşı, destekçisi olan personel, görevden uzaklaştırılmalıdır. Bunlarla ilgili mücadele eden yasalar hemen çıkarılmalıdır. 3600 Gösterge konusu alanı genişletilerek hayata geçmelidir. Memurların alanlarına göre sosyal hakları yeniden değerlendirilmelidir. Esnaf ve çiftçi asla göz ardı edilmemelidir. Onları rahatlatacak çalışmalar yapılmalıdır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Kısacası şimdi çalışanlara ödenecek olan maaşlar konusunda, yapılacak zamlar konusunda, tasarruf zamanı değildir. Tasarruf zamanı olarak algılar ve ona göre yol haritası çizerseniz, seçim atmosferinde kaybeden taraf olursunuz. Halk fedakarlığını yaptı. Şimdi yönetenlerin fedakarlık zamanıdır. Bu yapacağınız girişimleri asla popülist politikalar olarak değerlendirmemek gerekir. Nasıl ki, her zaman Ülkenin geleceğine yönelik hedefleri ortaya koyuyorsanız, O hedefleri gerçekleştirmek için, mutlaka iktidar olmanız gerekiyorsa, O halde, iktidar olmanız için de Halkın desteğini almak gerekir. En azından zamanında size destek veren insanların desteğini devam ettirmek için, halkın şu an var olan sıkıntılarını gidermeniz gerekir. Hesap bu kadar basittir. Yoksa, Merkez Bankasında fazla rezerv olmanın, TL, nin değerlenmesi konusunda yapılan fedakarlıkların anlamı kalmaz. Çünkü eğer siyasi erg, iktidar gücü, sizin elinizden çıkarsa, sizin beklentilerinizin de hayata geçmemesi gayet normal bir sonuçtur. Geçmiş zamanlarda yaşanan acı hatıraları unutmamak gerekir... Batan bankalar, yok edilen alım güçleri, gecelik faiz oranlarının binlerle ifade edildiği zamanlar... </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">MEMURA VE ÇALIŞANA maaş ödemekte çekilen sıkıntılar... EVET bu manzaraların olmasını istemiyor isek, şimdi fedakarlık zamanı iktidar partisindedir. Siyasi iradededir... En azından çeşitli zamanlarda tedbir olarak alınan, ancak uygulama alanı hiç bulunmayan tasarruf tedbirleri yüksek maaş alan bürokratların fedakarlıklarından başlayarak, Bakanlıkların çeşitli kademelerindeki mali disiplin uygulamaları hayat geçirilebilir. Faaliyet alanlarındaki gereksiz harcama kalemleri uygulama alanından kaldırılabilir. Üç beş yerden maaş alan insanların en azından maaşlarında indirime gidilebilir. Bu halk için güzel bir örnek olacaktır. Çok önemli bir duruşu ortaya koyar...</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Piyasa denetimi, fahiş fiyatla mücadele, alanında kamuoyunu tatmin edici çalışmalar yapılmalıdır. Bu kartele boyun eğmemek gerekir. Devlet gücünü göstermelidir. Gerekirse bu alanda OHAL, uygulayabilir .Halkın bu anlamda ikna edilmesi gerekir, diye düşünüyorum.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bu yorucu ve uzun yolda, Sadece Sayın Başkana bu yükü yüklemek en azından acımasızlıktır... Tüm parti teşkilatları, yöneticiler, hatta gönüllüler, bu ağır yükün altına girmelidir. Karınca misali, atılan adımlara destek verilmelidir. Yaşananlar sade ve tatmin edici bir dil kullanılarak insanlara anlatılmalıdır. Tepeden bakan davranışlar bana göre, en büyük tahribatı yapmaktadır. İnsanın hayatına dokunma diye bir kavram vardır. O halde, o kavramı yaşanılabilir hale getirmek sizin elinizdedir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Hadi bakalım, saha sizleri bekliyor...</span></span></p>