Geçtiğimiz hafta Oda tv´deMilli EĞitim Bakanı hemşehrimiz İsmet Yılmaz´la ilgili Mert Taşçılar imzalı bir haber yayınlandı. Haber evet Sayın Bakanı işaret ediyor ama aynı zamanda da Sivas ve Sivaslıyı da kümük düşürüyor. Ben, işin doğrusu biraz bekleyeyim dedim. Çünkü bu habere Sivas´tan tepki verilir mi, verirse kimler verir, diye? Ama gördüm ki, Sivas´tan ne ses var ne de seda. Ses vermesi gerekenler gariptir, sanki kabullenmiş gibi susuyor.
Konu sadece İsmet Yılmaz olsa tamam bir yere kadar kabul edilebilir. Ama konu tüm bir Sivas´a mal edilmiş ve olmayan bir şey olmuş gibi birazda ironi bir dil kullanılarak ifade edilmiş.
Nasıl mı?
Nerelisin? Sİvaslıyım yarın gel işe başla
Bu dil, bu üslup bi Sivaslıların kabul etmeyeceği, edemeyeceği bir üslup. Sanki sokaktan geçen her Sivaslı, Milli Eğitim Bakanlığında bir şey olmuş. Sanki İsmet Yılmaz´ın Milli Eğitim Bakanı olmasıyla beraber Sivas´a, pozitif ayrımcılık yapmış. Sanki Bakanlık, Sivas´a çok büyük yatırımlar yapmış. Sanki Bakanlık Sivas´a yaptığı yatırımlarla diğer illeri ihmal etmiş. Böyle bir şey olmadığını pekala hepimizde biliyoruz. Bu konuda Sayın Bakanın ne kadar hassas olduğunu çok iyi bilenlerdenim.
Kendisi zaman zaman "Türkiye sadece Sivas´tan ibaret değil. Dİğer illerdeki insanımızın ihtiyaçlarını da isteklerini de Sivas gibi gözetmemiz lazım" dediğine sadece ben değil pek çok Sivaslı şahit olmuştur. Kaldı ki bu makamlarda oturan Sivaslılarda en az nüfus kütüğü diğer illere mensup insanlar kadar bu makamları hak ediyor.
Siz, sırf bu insanları Sivaslı diye bu makamlara geldi derseniz ben de kalkar Rizeliye, Trabzonluya, Diyarbakırlıya, Kayseriliye ki, bunu uzatmak mümkün. Diğer illere laf söylerim. Pek çok bakanlıkta pek çok ilden zaman zaman bazı illerden de ağırlık olabilir. Nitekim olmuştur da. Yani biz bugüne kadar falanca bakan şuraya filan hemşerisini ya da adamını getirdi demedik. Ha elbette başarısız ve liyakatsiz insanlar makam, mevki, sahibi olmasın. Bu çok doğru. Siz, varsa bu makamlarda oturan Sivaslıların yetersizliklerini ya da varsa yanlışlarını yazın ama kalkıpta Milli Eğitim Bakanlığı, Sivaslılarla doldu demeyin. Derseniz cevabını alırsınız kardeşim. Durum böyleyken sırf Sayın Bakana laf söyleyelim diye ya da bazı noktalara şikâyet etmek için Sivas´ı ve Sivaslıyı küçük düşürücü bir dil kullanmak yukarıda da söyledim, bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Düşünün bu yazı ya da bu haber diyelim bir Tarbzonlu, bir Rizeli, bir Diyarbakırlı veya bir Eskişehirli siyasetçi ya da Bakan için kullanılmış olsaydı bu illerdeki sivil toplum örgütleri ya da yerel siyasiler ne yapardı? Ben söyleyeyim ne yapacaklarını, bu haberi ya da bu yazıyı yapan adamı yerden yere vururlardı. Ha bu arada bu illeri yazdık diye kimse bizi bu illere bir alerjimiz var diye de düşünmesin. Türkiye´min her vilayeti enaz Sivas´ımız kadar değerli ve azizdir. Her şehrimiz, "Vatan Toprağıdır."
Son olarak bir annenin feryadına şahit olduk geçen hafta. İnsan olan, insanım diyen herkesin gözyaşı döktüğüne inanıyorum o anneyi izlerken tv´lerde. Nasıl olur da, öz babaları, kendi öz yavrularına, evlatlarına kıyar, katleder? Neyi düşünerek, nasıl bir ruh haliyle o güzelim yavruları katletti? Bunlar insanlıktan hiç mi, nasiplerini almadı? Sözün özü toplum cinnet geçiriyor. Asıl eğitimin, öğretimin bu yanlarını konuşmak, tartışmak gerekir. Artık ülkemizde değerler eğitiminin küçük yaştan itibaren ağırlıklı olarak verilmesi gerekir, diye düşünüyorum. Yoksa falanca makamda Sivaslı var, Sivaslılar burayı ele geçirdi diye laf olsun torba dolsun türünden tartışmaları da yersiz ve boş buluyorum?