Milli bekamızla ilgili daha önce kaleme aldığım iki yazımda da, ülkemizin Fırat Nehrinin doğusunda da merhamet düzenini sağlaması gerektiğini ifade etmiştim. Şükürler olsun bu güzel harekâtın arefesindeyiz. Savaşın soğuk yüzünün ve yıkıcılığının farkında olmakla birlikte, bu adım atılmazsa daha büyük felaketler oluşacağı aşikârdır. Bu nedenle Fırat´ın doğusuna yapılacak sefer öncesinde; yani şu günlerde nasıl hareket etmemiz gerektiğini âcizane on husus üzerinde şöyle özetleyebiliriz.
1-Evvela bu süreçte ABD ve AB´nin pkk/pyd´yi kastederek Kürtler ibaresini kasıtlı bir şekilde kullandığını bilmek gerekir. Burada hem pkk/pyd´nin Kürtleri temsil ettiğini, hem de kavmiyetçi bir hareketlenmeyi herkesin dilinde ve zihninde meşrulaştırmak istediğini fehmetmek lazımdır. Savaş Kürtlerle değil, Kürt görünümlü dönmeler ve birçok milletten oluşan ateist, dinsiz ve insafsızlar ile Müslüman Türk ordusu arasında yapılmaktadır. Kürtleri pkk/pyd´den ayırmak lazım gelir.
2- İçimizde Bizans kalıntısı bazı zihniyetin, bu sürecin barışla yürütülmesini belirtmektedir. Ancak cennetmekân Fatih Sultan Mehmet Han´ın da dediği gibi ?savaş herkesle, barış ise onurlu insanlarla yapılır?. Bizans´ın bilmem kaçıncı kuşaktan veletleri birazda soysuzlar sürüsü pkk/pyd için barış cümlelerini telkin etmelidir. Özellikle askerimizin şehadeti ve ekonomik verileri ileri sürerek bu harekâtın yapılmaması yönündeki analizler, emdiği sütün hükmünü göstermektedir. Zira bu tetkikler devletimiz tarafından yaklaşık iki yıldır yapılmış ve bu aşamaya gelinmiştir. Vatanperverler bilmeli ki, şu gün barış gibi kutsal ve güzel kelimeye kanarsak istiklal ve istikbalimizi maazallah heba ederiz.
3- ABD´nin ve onun kukla yöneticisinin Siyonizm´in hâkim gücü karşısında her saat yalpa yaparak dansöz gibi kıvırtması, hâkim Yahudi anlayışının İsrail´e kalkan olması için planlanan pkk/pyd içindir. Yani bu serserileri silahlandırma ve onlara güç kazandırmanın altında yatan nedenlerin başında, Türkiye sınırında bir bela teşkil etmek, ikincisi ise İsrail´e karşı bir kalkan vazifesi yapacak bir çıbanın oluşturulmasıdır. Daha çok Müslüman kanı akmaması ve bu kukla müptezellerin silinip atılması için Devletimizin tamda ?banane amerikadan? demesinin vaktidir.
4- Bir yandan ?Banane Amerikadan? derken diğer yandan da siyasi adımlara devam edilmelidir. Zira devlet ilişkileri ferdi takılmalara benzemez. Hükümetimizin bu süreçte bazı adımlarını ve görüşmelerini devlet aklı çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Yani bundan sonra ABD ve AB ile görüşülmemeli, onlarla bir araya gelinmemeli gibi bakış açıları devlet aklı açısından doğru değildir. Zira peygamber Efendimiz (sav) ?savaş hiledir, hileden ibarettir? buyurmuştur. Bu yüzden bir taraftan bir tavır ve karar alınırken diğer taraftan yapılacak diplomasi görüşmeleri ayrı ayrı değerlendirip devletimizin yanında olmaya devam edilmelidir.
5-?Hazır ol cenge, eğer istersen sulhu salah?? Biz Fırat´ın doğusuna sadece ve sadece barışın tesisi için gidiyoruz. Siyonist İsrail´in bu soysuz muhafızlarının o güzel topraklardaki zulmünü bitirmek için gidiyoruz. Savaşlar evvela toplumların zihninde kazanılır. Zihnimize ırkçı emperyalistlerin fısıltılarına yer vermeden şanlı ordumuzu kalben desteklemeliyiz. Çünkü savaşların çoğu başlamadan kazanılır veya kaybedilir.
6- Savaşı kazanmanın çoğu manevi güç, inanç, moral, karar, azim ve halis bir niyettir. Gerisi ise teçhizat, taktik, askeri talim, sayı vb, etkenlerdir. Şükürler olsun ki iki açıdan da daha üstün bir durumdayız. Maneviyatımızı, inancımızı, moralimizi ve kararlılığımızı asla kaybetmemeliyiz ki, ordumuzda bu duygularla Allah için mücadele edebilsin.
7- Fırat´ın doğusuna yapılacak harekâtı bir küçük çatışma olarak görmemek gerekir. Zira istiklal harbinden sonraki en büyük savaşımızdır. Görünürde pkk/pyd dalkavukları olsa da, ABD tarafından teçhizatlandırılmış, AB tarafından eğitilmiş, Rusya tarafından cesaretlendirilmiş ve yetmiş iki millet tarafından hem maddi hem de askeri olarak desteklenmiş bir güçle savaşacağımız bilinmelidir. ?savaş devletler arasında yapılır, bizim karşımızda devlet yoktur? gibi sözler teorikte doğru olsa da pratikte karşılığı yoktur. Zira biz bugün yedi düvelin doğrudan veya dolaylı desteklediği dünya karması bir grupla savaşacağız. Ancak bu sürüngenlere Allah´ın izniyle haddini bildireceğiz.
8-Savaş sonunda ne olacaklarını konuşmaktan çok bu süreçte neler yapabiliriz üzerinde yoğunlaşmak gerekir. Zira aklımızı karıştırmak isteyen gâvur zihniyeti, bu süreçte ABD´nin Rusya´nın AB´nin ve Arap dünyasının uç örnek ve söylemleri ile odaklanmamızı dağıtmaya çalışacaklardır. Mültecilerin yerleştirilmesi, barış koridorunda inşaatların nasıl ve kimler tarafından yapılacağı, nüfus yapısı, ne kadar kalınacağı vb hususlar devletimiz tarafından planlanmaktadır. Bugün bu hususlar üzerinden durup dikkat dağıtmak yerine sürecin sonuna doğru düşüncelerin daha yoğun paylaşılması doğru olacaktır.
9-Daha öncede olduğu gibi süreci baltalayacak her türlü görüntü, her söz ve paylaşımlara balıklama atlamamak gerekir. Batı cephesi bizim gazamızı çirkinleştirecek her türlü yolu deneyecektir. Özellikle sosyal medya üzerinden dünya genelinde yapılacak dezenformasyonlara dikkat etmekle birlikte bu alanı yaygın kullanan itidal ve hakikat dairesinde üzerine düşeni yapmaya gayret etmesi gerekir.
10- Bu savaş şanlı Türk milletinin kahraman ordusuyla topyekûn gâvurların ve onların piyonlarının bir savaşıdır. Sefer bizim, zafer Allah´ındır. Ya rabbi ordumuzu muzaffer eyle? Kâfirler güruhuna karşı bizi mahcup eyleme. Âmin? Âmin? Âmin?