Koca Yunus,
Taptuk Emre´nin dergâhına kapılandığında;
Kendisine üç ay boyunca "BİLMEM" zikri çektirildiği rivayet olunur.
Böylece tüm bildiğini zannettiklerinin kibrinden kurtulup, yeniden yoğrulmaya müsait hale gelmiş ve bu yoğrulma ile çağlar ötesine seslenebilen bir Yunus olmuştur.
Keşke, şu mübarek mevsimi fırsat bilip; bir ay boyunca bizler de; nefsimize "BİLMEM" zikri çektirebilsek.
Böylece özellikle:
Tarih
Siyaset
Din
ve
Adalet
Saplantılarımızdan ve kibrimizden kurtulmak mümkün olur, kim bilir.
Aksi halde;
Her geçen gün derinleşen fikir taassubumuz, bizleri bir gün; aynı havayı birlikte soluyamaz hale getirecek...
***
Ben devletimin tarihini 23 Nisan 1920 veya 29 Ekim 1923´ten başlatanlarla...
Cumhuriyet´ten ibaret sananlarla...
Vatan sevgisi veya tarih tartışmam!
Eğer tartışırsam;
- Selçuklu´m incinir.
- Sultan Alpaslan gücenir.
- Osman Gazi... Yıldırım Beyazıt... Sultan Fatih... Yavuz Selim´e ayıp ederim...
- Kanuni Sultan Süleyman... Sultan Ahmed... Abdülhamid Han sitem eder bana...
Ben 1000 yıllık Anadolu tarihini yok sayanlarla millilik yarışına da girmem!!
(Av. Fevzi KONAÇ)
***
Milyonlarca insan, bugün sizin saatler boyu hiçe saydığınız "sosyal mesafe" adına haftalardır dışarı çıkmıyor.
Elinin emeğiyle geçinen yüz binlerce esnaf dükkân açmıyor.
On binlerce insan, bu Kurala uymadı diye ceza yedi.
Hadi bunları geç.
Camiler kilitli
Cuma kılınmıyor.
Bir aylık Ramazanı boynu bükük geçirmeyi göze almışız.
Kâbe-i Şerif kapalı be Kâbe-i şerif.
Umre yok, tavaf yok, say yok.
Ama
Akşama kadar, sosyal mesafe türküsü söyleyen Sağlık Bakanı da dâhil; bu ülkenin en akıllıları! Yüzlerce insan, yanaşık düzende resmi tören yapıyor.
Sosyal mesafe yok!
Tedbir yok!
Kural yok!
Ee ne olacak şimdi?
Bunu nasıl izah edeceksiniz?
Ortadan yarılmak içten değil,
Sözün bittiği yer...