Biz, değişik bir toplumuz. Biz de aşırılıklar o kadar fazla ki, vur deyince öldürüyoruz. İstanbul seçimleri oldubitti. Sadece bir yerel seçim yaptık. Sadece bir belediye başkanı seçildi. Ama bakıyorsunuz sanki bazıları için iktidar değişti! Tamam İstanbul çok önemli. Kabul İstanbul´u almak demek çok büyük avantaj ama aynı zamanda bu İstanbul´u yönetmek öyle her babayiğidin harcı da değil, kârı da değil. Siz eğer merkezi hükümete yani iktidara kafa tutmaya, dediğim dedik demeye kalkarsanız İstanbul´u yönetemezsiniz. Gerçi Sayın İmamoğlu seçim akşamı yaptığı açıklamasında hem ak Partiye hem de Sayın Cumhurbaşkanımıza zeytin dalı uzattı. Bu, açık söyleyeyim bir vatandaş olarak hoşuma gitti.
Umarım Sayın İmamoğlu, bazı CHP´li yöneticilerin seçim öncesi ve seçim esnasında yaptıkları rijit, sert ve öfke dolu tutum ve anlayışlarını sürdürmez. Seçim sonrası İstanbul´da bazı görüntüler var. Çok çirkin. Bu çirkinliğe hem Sayın İmamoğlu´nun hem de CHP´li yöneticilerin dur demesi ve kınaması lazım. Ne mi o görüntüler? İstanbul´da bir grup kendini bilmez Camii önünde şampanya patlatıyor! Hani, kutlama tamam. Kabul ediyorum, kutlayın. Eğlenin ama saygılı da olun. Karşınızdakileri incitecek tavır ve davranışlardan uzak durun. Sonra, niye Camii önünde şampanya patlatıyorsunuz? Allah aşkına bu neyin göstergesi? Bunu yapanlar ne demek istiyor? Neyin mesajını vermek istiyorsunuz? Onun için lütfen sağduyu. Herkes aklını başına alsın?
Ben, bütün bunlardan sonra Sayın İmamoğlu´nun aşırılıklara karşı kendi tabanını normale döndürmesini bekliyorum. Bakın, dikkat edin Kılıçdaroğlu demiyorum. İmamoğlu diyorum. Çünkü biliyorum ki, İstanbul´da CHP2ye giden oyların önemli bir kısmının Sayın İmamoğlu´nun kendi şahsına ve sempatisine verilen oylar olduğuna inanıyorum. Bundan sonra da belediye yönetiminde mütevazı ve sadece İstanbul´a, İstanbulluya hizmeti esas alır, Sayın İmamoğlu. Almazsa ne olur? Belediye meclisinde ve komisyonlarda halen çoğunluğun Ak Partide olduğunu hatırlatmak isterim. Bu arada İstanbul´da Ak Partinin belediye meclis üyelerine de çok iş düştüğünü, sorumluluklarının olduğunun altını çizmek isterim?
Evet, Sayın İmamoğlu kazandı. Saygı duyuyoruz. Eğer demokrasiye inanıyorsak, ülkemizin yönetim şeklinin millet iradesine dayandığını iddia ediyorsak tabii ki, bu sonucu kabulleneceğiz. Bakın daha resmi sonuçlar açıklanmadan müthiş bir olgunluk ve erdemlilik gösteren bir Binali Yıldırım var. Binali Beyin bu güzelliğini, hoşgörüsünü takdir etmeyecek miyiz? Binali Bey´in hakkını teslim edip, Türk siyasi kadrosunda iyi ki bir Binali Yıldırım var demeyecek miyiz? Dememiz lazım. Bizim, Binali Yıldırım gibi insanlara ihtiyacımız var. Hoşgörülü, anlayışlı, birleştirici, nereden geldiğini unutmayan, duygusal, insan sevgisi olan yöneticilere ihtiyacımız var. Kaybetse de Sayın Binali Yıldırım bana göre çok şey kazandı. Ne diyelim, Binali Bey´i, İstanbul´da yalnız bırakanlar utansın!..
Yarın AK Partinin neden İstanbul´u kaybettiğiyle ilgili düşüncelerimi paylaşacağım sizlerle.