(Biten her yılın son gününde yapılan 5. çağrı)
Muhsin YAZICIOĞLU dosyası aydınlatılmadan bir yıl daha tükendi, bitti...
Bu menfur olay çözülebilseydi;
Belki 15 Temmuz´u yaşamayacak ve büyük ihaneti çok önceden fark edecektik ama heyhat...
"Evlatlarımın içinde en az onu görürdüm. Devlet çağırıyor Millet çağırıyor der giderdi. O Devletini tek sefer çağırdı ama Devlet gelmedi" diyen Fidan Anneyi; ahirete sitemkâr gönderenler bilsinler ki;
Muhsin Başkanın bu ülkeden alacağı var;
Devlet adamı olarak alacağı var.
Bir vatansever olarak alacağı var.
Bir kul olarak alacağı var, hakkı var.
Ey Devletliler ve ey kudret ehli büyükler.
Bilmez misiniz ki üzerinde hak olanlar abad olamazlar.
Belki yaşadıklarınızın ve yaşattıklarınızın özünde, bu hakkın ıstırabı vardır, kim bilir?
Artık bu borcu ödeyin, hesaplaşın ve helalleşin.
Helalleşin ki;
"O" gideli beri, nerde bir "Muhsin" ismi duysa, gözlerinden yaşlar boşalan yüz binlerce yürek teskin olsun, mutmain olsun, teselli bulsun.
Savsamayın, ertelemeyin zamana bırakmayın.
Zira;
Ne kadar dönerse dönsün zamanın çarkı,
Ne "Muhsin" unutulur, ne de acısı...