BÜYÜ...

CHP bir parti değildir Türk´ün ruh kökünü kurutmak için kurulmuş bir ocaktır.
N. F.Kısakürek
Osmanlı´yı yıkan İngilizler yerine kurdukları Türkiye Devletini her anlamda işlevsiz bir halde tutmak zorundaydılar. Bunu da en iyi kendi fikirlerini benimsettikleri kişilere yaptırabilirlerdi. Nitekim Winston churchill Osmanlı´nın altını oyan İngiliz derin devletidir, daha sonrasında ise; Osmanlı´yı yıkmaya o kadar uğraştıktan sonra yeni kurulan devleti kendi haline bırakamazdık, diyerek niyeti açıkça ortaya koyar. Cehenneme giden yollar hep iyi niyet taşlarıyla döşenir. Kur´an öğrenilmesi, okunması yasaklanır ezan aslından koparılır. Millet kendini baltalayan ne kadar cellat varsa zorla aşık ettirilir. Ortada muasır medeniyetlere ulaşma kavgası vardır çünkü.
Milletin adamı Menderes asıldıktan sonra, bir uyanış hareketi başlar, o zaman da İngiliz, bir hocaefendi bulur. Bu öyle biri olmalıydı ki, hem milletin sinesinden, hem İslam´ın bağından yetişmiş gibi söylemler ve hareketlerle göz boyamalıydı. Hem de kurduğu okullarda, açtığı dersanelerde kurumsallaşmalı, ışık evlerinde çocukları şifreli şeytan ayetlerine benzeyen kasetlerle zehirleyip namaz kılan ama sadece ondan emir alan ucubelere dönüştürmeliydi.
Bu arada derin İslam´i bilgileriyle de(!) İslam´ın altını oyacak fetvaları şakirdleri vasıtasıyla ev ev yaymalıydı. Ona göre dünyalık için ahiret terk edilebilirdi. Ablalar katologlardan evlendikleri eşleriyle, hem evlere hem de ele geçirilen çocuklar sayesinde,  aklınıza gelebilecek her  kuruma örümcek ağı örüyordu. Himmet paraları, kurban payları, işe yerleştirdiği üyelerinden topladığı zimmetlerle de eli milletin cebindeydi. Cemaate sırtını dayayan, birden palazlanıyordu, sihirli bir değnek değmişcesine kapılar ardına kadar açılıyordu.
Ama zahmetsiz rahmet olmazdı, fark edilince karşılık olarak ihanet istediler.15 Temmuz bir diriliş değil, bir farkediştir. Nasıl bir tehlikenin eşiğimizde beklediğinin gösterildiği en kısa metrajlı film fırıldaktır. Zira uzunu Suriye Irak gibi çevrilirdi.
Yani tehlike geçmemiştir, hem içerden hem dışarıdan büyük bir kuşatma altındayız. Ne diyor alçak hocaefendimiz bizi işgale hazırlarken: Haçlının ülkenizi işgal etmesi o kadar da korkulacak bir şey değildir, haçlı mabedinizi yıkmaz, kadınınıza kızınıza ilişmez.
Şimdiler de ise bu büyülenmiş topluluk ne diyor, kontrollü darbe....
Benim Sayın Başkanımıza bir önerim var, bu şeytan ayetleri gibi tesir eden kasetler tersten dinletilsin bu büyülenmiş kişilere. Hem de kafayı iyice bulana kadar zira aydınlanma ancak öyle gerçekleşir.
Hadi canlarım ışığa gidin yolun sonu geldi.......