Yağmurlar bestelenir acının kirpiğinde
Düşse bir tel yüzüme dileğinde asılır
Aynalar yabancıdır beni her gördüğünde
Bedene çivi ruha dertten zımba basılır
Elimin yetmediği yerdedir kalbim;
Tutanı olmasa da akıllanmaz atmaktan
Ah'tan inciler dizdim ömrüme santim santim
Güneş hiç uslanır mı, gün devirip batmaktan?
Boşvermeyi de boşverecek kadar boşverir bazen insan
Kaldığın kadar gidersin, sevdiğin kadar yanar
Gün gelir kırılır kalem, kalmaz mürekkep yazan
Gökkuşağından da gülüm yağmurlar kanar
Zamanın baharını beklemekten yoruldum
Çiçek açan sam yelli her mevsimden kovuldum
Olduğu gibi kabul ettiğim her şeyden reddedildim
Gökte parlak ay oldum, siyahla setredildim
Şimdi ben bana kalabalığım, ben bana dağınık
Mutluluk yaban elde, hüzünse pek tanıdık
Öyle bir ömre kondu ki gelip de çatmış zaman
Öylece bırakmış beni, bende ben yokum kalan
Gönlümde kanadından habersiz kelebekler besledim
Artık o gururumu susturup kafesledim
Ve şimdi şiir tüter elimdeki yürekten
Gel, tut da kaldır düşüyorum, geçmişe yürümekten...