Aralarında tatlı bir husumet olan iki grup, yolda karşılaşırlar.
Beş kişilik grubun lideri;
- Hadi dövüşelim, der
- Ama biz 3 kişiyiz.
Grup lideri birkaç saniye düşünür ve,
- Ahmet sen geç lan karşıya.
Sayılar eşitlenince de birbirlerine girerler.
Günümüze göre fıkra gibi olan olay, muhtemelen akranlarıma hiç garip gelmemiştir.
Hatta belki başına aynısı gelen bile vardır.
Zira o zamanlar her şeyin ''Bize göre'' olan bir kanunu vardı.
O kanunlar gereği de:
- Sayısal fazlalık eşitsizlik sayılırdı.
- Birden fazla kişi, asla tek adama saldırmazdı.
- Düşene dokunulmazdı.
- Arkadan vurulmazdı.
- Ölümcül yerlerine vurulmazdı.
- Silahlarda eşitlik kuralı geçerliydi. Yumruğa yumruk, sopaya sopa.
- Kadına kıza el kaldırılmazdı.
- Aman dileyene vurulmazdı .... vs vs vs
İşyerinde tartıştığı kişiyi, topladığı arkadaşlarıyla öldüresiye dövenlerin haberini görünce aklıma geldi bunlar.
Ne kadarda sık rastlar olduk değil mi artık bu tür haberlere?
Hele hele sokak ortasında, saç baş yolduran, ar damarı çatlamış kız kavgalarına...
Evet,
Bu milleti 50 yıldır dönüştürmeye çalışanlar kazandılar dostlar!!!
Sonunda bizi de kendilerine benzettiler.
Korkak, kalleş, ilkesiz, meziyetsiz, haysiyetsiz ....
Delikanlılığın gerçekten bir kitabı vardı ve okumak için okur - yazar olmak bile gerekmiyordu.
Şimdi, yıkılası Amerika'nın sığır çobanına döndü delikanlılarımız...