- Pişman mısın diyen muhabire;
Seni öldürsem üzülmem, bir kediye mi acıyacağım diyor.
Ve
- yaşımızı küçük zannedenler yaşantımıza baksınlar. Biz Denizli çocuğuyuz oğlum! Diye de ekliyor.
Hamile bir kediyi parçaladıkları için götürülürken, kahraman edasıyla yürüyen, 11-12 yaşındaki çocuk ve arkadaşlarından bahsediyorum.
Bu cümleden Denizli´yi çıkar 81 vilayeti koy hiç fark etmez.
Her yerde durum aynı.
Merhamet Bilmeyen,
Utanma bilmeyen.
Pişmanlık duymayan.
Saygı bilmeyen
Sevgiyi tanımayan
Haktan hukuktan anlamayan, on binlerce genç geziyor sokaklarımızda.
Bugün bir kediye, yarın bir insana, ilerde tüm şehre hatta Ülkeye tehdit yüz binlerce insan.
Çocuk eğitiminin Ana rahminden başladığına inanan Annelerimiz, hamileyken kılı kırk yarar; yediklerine içtiklerine, söylediklerine duyduklarına ve hatta düşüncelerine bile dikkat ederlermiş.
Ya şimdi...
Bu çocukları kim yetiştirecek?
Güzel ahlakı kim öğretecek?
Vicdanı, merhameti, insafı nasıl bilecekler?
Saygı ve sevgiyi nasıl ve nerede tadacaklar?
Aileler, darmadağın.
Sokaklar, perme perişan.
Mahalleler, barut fıçısı.
Şehirler gayya kuyusu, olmuş.
Okullar mı dediniz? Güldürmeyin insanı.
Okulların, İlke ve inkılapları ezberletmekten başka bir gayesi mi var?
Yaş itibariyle en naif olmaları gereken bir çağda, bir canavara dönüşen ve zerre kadar da pişmanlık duymayan bu çocuklarla bir gelecek tasavvur edebiliyor musunuz?
Dert büyük dostlar.
Dert çok büyük.
Hani diyor ya şair
?Bir şey koptu benden, şey.
Her şeyi tutan bir şey? (H.M.)