Malum kış ayındayız. Havalar soğuk?
Ekonomiden gelen haberler; geçen yıllara göre; içimizi ısıtıyor. Daha güçlü, daha istikrarlı bir Türkiye, özlemimizdir. Hem değer yargılarımız, hem dini inançlarımız; bu yönde tavsiyelerde bulunmaktadırlar. Olması gereken de; budur?
Devletin zirvesi; Kaymakamlarla toplantı yaparken; soğuktan titreyen insan görmek istemiyoruz, diye uyardı. Önemli bir uyarıdır. Zaman içerisinde basına yansıyan olumsuz haberlerde; yakacağı olmayan insanların, dramı; anlatılmaktadır.
Bu olumsuzluktan rahatsız olan, Sayın Cumhurbaşkanımız; yerinde yöneticilere emir vererek; gereğini yapınız, demektedir. Bu tür haberler duymaktan, rahatsızdır. Burada sorumluluk; yerinde yöneticilerde ve belediyelerdedir.
Devlet bu amaçla, ihtiyacı olan insanlara, bedavadan kömür dağıtımına; izin vermiştir.
Büyük şehirlerde; bu tür insanların yardımına; belediyeler koşmaktadır. Yatacak yer ve yemek ihtiyacını, karşılamaktadırlar. Toplumsal sorumluluk adına, güzel bir gelişmedir. Devlet, babalık görevini yapmaktadır. Öyle ya; Devlet Babadır?
Vatandaşa düşen görev; Bu babayı güçlü tutmaktır, ayakta durmasını sağlamaktır, ona dayanacak güç vermektir. Onu yıpratmamaktır. Ona sahip çıkmaktır. Ekonomik anlamda; zengin olmasını sağlamaktır. Zengin olmayan bir Devlet; yeteri kadar ve tatmin edici bir hizmet sunmada; zorlanır. Açıklar, gedikler, ortaya çıkar.
Devlet toplumsal sorumluluğunu yerine getirmek için; yardıma muhtaç olan insanın, yanında yer alır. Aynı zamanda, bu sosyal bir sorumluluktur. Sosyal alanda olabilecek, olumsuzlukların; önüne geçmektir.
?´Ya Devlet başa, Ya kuzgun leşe´´ sloganı, zor zamanlarda söyleyeceğimiz, bir gerçektir. Ancak, aynı sloganın eşliğinde; bolluk ve barış zamanlarımızda da; kendimizi test eder isek; O, sloganı hayatımızın her alanında ve zamanında uyguluyoruz, demektir. Devlete sahip çıkmak adına; bu sloganı söyleyip; arkasından Devlete yeteri kadar vergi vermiyorsak; O, sloganı sözümüz ile söylemenin, bir anlamı kalmaz.
Devlet, Babadır, diyeceğiz, fakat; O babanın güçlenmesi için; çaba sarf etmeyeceğiz. Olmaz, olamaz? Bunu kabul etmek, mümkün değildir. Devletin babalığının ölçüsü; bizim ona ne kadar sahip çıktığımızla; ilintilidir.
Basına, Devlet tarafından verilen bilgilere göre; hangi şehir, Devletten ne kadar alıyor, buna karşılık; Devlete ne kadar veriyor diye sonuçları duyurmuşlar. Beklentimiz, Devletin daha güçlenmesi için; gelirlerinin daha artması buna bağlı olarak, kişi başına düşen; Milli gelirin yükselmesidir. Böyle bir olayın gerçekleşmesi için; kayıt dışının tamamen ortadan kalkması, vergi kaçakçılığının en aza inmesi gerekir. Bir Ülkenin, geliri ne kadar düşük olursa; vatandaşa yansıyan hizmet; geri dönüş, yatırım da; o kadar az olur.
Her zaman olduğu gibi; büyük şehirler ve sanayi şehirleri, Devlete en fazla ödeme yapan iller arasındalar. Kısacası Devlete çok verip, Devletten o oranda; dönüş alamayan iller konumundalar. Manzaraya baktığımız zaman; en büyük yatırımlar, oralara yapılıyor gibi görünüyor. Amma, rakamlar öyle söylemiyor. Kayıt dışının önü alınmazsa; halkımız bu alanda, bilgilendirilmez ise; insanlarımızın kendiliğinden isteyerek; vergi vermelerini beklemek, iyi niyetlilik olur. Her yapılan alış verişte, alınan fişlerin önemi, ne kadar büyüktür. Devlet de, üzerine düşeni yapacaktır. Vergi vermeyenlere, sahtecilik yapanlara; en ağır cezalar gelecektir.
Bu anlayışla halkımızın daha iyi bilgilendirileceğine, inanıyorum. Unutmayalım Devletten çalacağımız bir kuruş; bize eksik sağlık hizmeti, bozuk yol, işsizlik, eğitimsizlik, hizmet eksikliği olarak, geri dönecektir. Bundan zararı, bir manada yine biz görürüz. Devletimizi güçlendirelim ki; dolayısıyla biz de; güçlü olalım. Dostlarımız, güçlü olmamızla sevinsinler? Düşmanlarımız, güçlülüğümüzden dolayı bizden korksunlar?
Bu işler, konuşmakla olmaz icraat gerek?
Daha güçlü, daha istikrarlı gelecek günlere; daha çok çalışarak, Devletimize sahip çıkarak, ulaşabiliriz. Her alanda, Devletin imkanlarını kullanarak, o imkanları kullandığımızı unutup; Devlete dolaylı olarak zarar vererek, bir sonuç elde edemeyiz. Sadece kendimizi kandırırız?
Devletimiz güçsüz ve zayıf olursa, siz ne kadar kişisel olarak; güçlü ve zengin olsanız da; O, zayıflık ve güçsüzlük; zamanla sizi de, gelir, teslim alır. Devlet olmak, öyle bir şeydir.
Kendimize gelelim. Ülkemize sahip çıkalım.
Gelecek nesillerimizin, geleceğini karartmaya, onların geleceğini çalmaya; hakkımız yoktur.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?