<p style="text-align:justify;">Deprem gerçeği bir kez daha ispat etti. Devlet imkanları ile, gücü ile, her zaman bir baba olma özelliğini korur. Yeri ve zamanı gelince, babalık görevinin sorumluluğu ile ortaya çıkar. O halde bu kadar imkana ve güce sahip olan bir değeri, yıpratma çabasının altında yatan gerçek nedir. Kendilerine göre, farklı bir siyasi iradenin iktidar olmasıdır. Başka bir anlamı yoktur. En basit tanımı ile gerçek budur. Böylece iktidar değişikliğine zemin hazırlama girişimleridir. Oysa Hükumet ve Devlet kimi zaman et ve tırnak gibidir. Dikkatli olmak gerekir.</p><p style="text-align:justify;">Ülke dışından gelen tüm ekipler, yapılan organize ve çalışmalar için, övgüler yağdırırken bizdeki bazı çevrelerin mide bulandırıcı yorumları bizleri üzmektedir. O kadar geniş alanda, o kadar adamı organize etmek hem çalışanlara hem depremzedelere her türlü yardımı ulaştırmak, oturduğun sıcak ortamdan dedikodu yapmaya benzemez. Gelip giden ekipler büyük bir memnuniyet içerisinde ülkelerine dönmüşlerdir. Bizim genellikle yerli ve fedakar kurtarma ekiplerimiz gayretle çalışmaya devam etmektedirler. Mucizeler olmaktadır. Tamı tamamına 250 saat sonra çıkan hasta için, hastadan sorumlu olan Sayın Doktorumuzun şu ifadesi tabelalara asılıp reklam edilecek bir sözdür.'' Bu hastanın böbreklerinin, beyin fonksiyonlarının zarar görmemiş olması bir mucizedir. Burada tıp ilmi ile bazı şeyleri izah edemiyoruz.''</p><p style="text-align:justify;">Bütün güçlerini ortaya koyarak yapılan bu çalışmaları görmezden gelip, bazı gönüllü kuruluşların yaptığı küçük içerikli çalışmaları ve yardımları gündeme taşımak tek kelime ile aymazlıktır. Devletin gücünün yanında, o yapılanlar devede tüy bile değildir. Ey Gafil! Sen hangi aklın fikrin ürünüsün? Son yardım kampanyası bunun örneğidir. Şimdi de yardım kampanyası umulandan çok olunca, bu sefer değişik anlamalar çıkaran yorumlara başlamışlardır. Tıpkı bu deprem olayından siyasi rant elde etme girişimleri gibi, halkımız tarafından ibretle izlenmektedir.</p><p style="text-align:justify;">Bazı sorumsuz kişilerin yaptığı anlamsız açıklamalar, halkın moralini bozmaktan başka bir işe yarmamaktadır. Bu iş için çaba gösteren TV yayınları vardır. Yorumcular vardır. Köşe yazarları vardır. Bütün bu gerçekler halkın gözünün önünde olmaktadır. Yapılan yardım kampanyasında bazı bankaların, bazı büyük holdinglerin olmamasına sosyal medya üzerinden tepki yağmıştır. Yani halkımız olup bitenden haberdardır. </p><p style="text-align:justify;">Deprem o kadar geniş bir alana yayılmıştır, o kadar geniş bir insan topluluğuna, o anı yaşatmıştır. Mutlaka Ülkenin diğer yerlerinde depremzedelerin yaşayan akrabaları vardır. Onlardan daha sağlıklı birebir bilgiler almaktadırlar. Çoğunlukla bölge halkı yapılan olumsuz yayınlardan rahatsızdırlar. İşte haber kanallarında bizzat gözlendiği gibi halk tarafından hdp' li vekile gösterilen tepki bir delildir. Kimi zaman bazı sorusuz kişiler ortaya çıkarak moral bozucu açıklamalar yapmaktadırlar. Deprem sadece o , bölgeye değil, Tüm Ülkeye olmuştur. Tüm bilim adamları izah etmede, açıklamada yetersiz kaldıklarını ifade etmektedirler. Bazıları daha da ileri giderek bu yaşanan deprem fırtınasını izah etmek için, elimizde hiçbir veri bulunmamaktadır. Açılmalarında bulunuyorlar Bazıları ise hala sorumsuz, yıpratıcı, moral bozucu, şarlatan tipi açıklamalar devam etmektedirler. Çünkü adamlar şov yapmayı seviyorlar.</p><p style="text-align:justify;">Oysa bundan önce yaşadığımız Sakarya depreminde neler olduğunu yakından takip eden hemen akabinde bizzat yaşananları giderek gözlemleyen birisiyim. Zamanın Sağlık Bakanının yaptığı açıklamalar sosyal medyanın arşivlerinden çıkmış. Ne diyor? Sayın Bakan tüm sağlık sistemimiz çöktü. Sezaryan ameliyatları bile sokakta yapılıyor. Ben bile Sakarya' ya ancak bulunduğum yerden altı saatte geldim. Bir başka gerçek ise, Sayın Başbakanın uyandırılmaması meselesi idi. Hafızalarımız bizi yanıltmıyorsa. Deprem yardımlarının devlet memurlarına maaş olarak verilmesi de ayrı bir konudur. Şimdi ise maaşların ödemesi öne çekilmiştir. Aradaki fark bu kadar bellidir. Üstelik tüm uzmanlar bu depremin o gün yaşanan depremden en az üç kat daha şiddetli olduğunu belirtmektedirler. O halde; </p><p style="text-align:justify;">Devletin babalık görevini yerine getirmesi için, maddi açıdan çok güçlü olması gerekir. Bu gücü ona verecek olanlar da kendi vatandaşlarıdır.</p><p style="text-align:justify;">DEVLETİ YIPRATMAK ÜLKEYİ TÜM HALİ İLE HEDEF ALMAKTIR...</p>