<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Sosyal hayata ait öyle kurallar vardır ki; insanımızın o işleri yaparken çok ciddi olarak düşünmesi gerekir. Yapılan hatalardan, Dedikodu, yalan, iftira, yetim hakkı, gıybet, haset, kıskançlık, hırsızlık… Bütün bu hatalar toplumun dengesini bozmaktadır. Moda tabirle toplumun kimyasını bozmaktadır. Kısacası yaşanan, her olumlu kural toplumun temellerinin çok iyi şekilde atılmasının, teminatıdır. Siz, bu sayılan kurallardan birini önemsemeyerek, Dini vecibelerinizi yerine getirseniz bile; bir yerlerde bir şeyler eksik yapmaktasınız, demektir. Yüce Rabbim bu eksikliklerin toplumun içerisindeki birlik ve düzeni bozacağından dolayı ağır şekilde yargılanacaklarına dair, emir ve yasaklar göndermiştir. Bu yasaklar, emirler uygulanınca toplum daha bir huzur, daha bir emniyet içerisinde hayatını devam ettirir. İnsanlar arasında barış ve güven duygusu yayılır. Kimsenin gözü kimsenin malında, canında, namusunda olmaz. Cezalar, çok ağırdır. Komşuluk ilişkileri o kadar önemlidir ki; Hz. Peygamber: ´´Nerede ise; Yüce RABBIM komşuyu, komşuya mirasçı kılacak zannettim´´ diye bir konuşmasında belirtmiştir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">DEVLET MALI, MİLLETİN MALIDIR. KORUMAK GEREKİR... </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Dini vecibelerini yerine getirdiğini söyleyen bir kişi; kaçak elektrik, kaçak su kullanabiliyorsa; onun Dini vecibeleri, yerine getirmedeki; hassasiyetini gözden geçirmesi gerekmektedir. Öyle bir davranışta bulunduğu zaman, kul hakkını yediğini algılamamıştır. Kul hakkı ağır bir haktır. Devletin, malını bile, bile yemek de; kul hakkına girmektedir. Hatta, bir kişiye karşı olan sorumluluğunuzu, ondan gidip helallik alarak telafi edebilirsiniz. Ancak, söz konusu Devlet malı olunca; bunu nasıl telafi edeceksiniz? Binlerce kişinin hakkı söz konusudur. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Allah her suçu bağışlayabileceğini belirtmektedir. Ancak, kul hakkını ancak hakkı olan kul helal eder, bağışlar… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">SOSYAL HAYAT AÇISINDAN, İnsanların rızası olmadan, onların arkasından olumsuz şeyler söylemek, yanlıştır. Eğer, bir kasıt söz konusu ise; vebaldir… DEVLET MALININ KORUYUCUSU DA BİZLER OLMALIYIZ. Aynen O, malı yıpratmak, yok etmek, insanların razılığı olmadan arkasından konuşmaya benzer. Çünkü, O, Devlet malında milyonların hakkı vardır. Zarar vermeden önce, iyi düşünmek gerekir...</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bu kadar öneme haiz olan ilişkiler yumağının günümüzdeki görünümü, hiç de hoş değildir. O nedenle yardımlaşma, paylaşma, birbirimizin derdi ve sevinci ile hemhal olma özellikleri toplumdan yavaş, yavaş kalkmaktadır. Toplumun temel taşlarını oluşturan bu kuralların ne yazık ki; bir denetleyicisi, bir, caydırıcılık mekanizmasını, oluşturacak bir kurum veya kuruluş da günümüz dünyasında yok gibidir. İnsanlar aileden, çevreden, eğitim kurumlarından aldıkları bilgiler ve terbiye ile bu hareketlerini düzenlemektedirler. Hatta kimi zaman, yanlış olan; bu insani ilişkilerin, yapılmasına yönelik teşvikler olduğuna şahit olduğumuz durumlar olmaktadır. Küçücük bir yalandan ne çıkar! Bu da suç mu? Sayılır, hele yaşı küçük büyüyünce terk eder, küfür de mi suç? Böyle küçücük hatalar, insan hayatına bir nevi girmeye başlarlar. Zamanla daha da ilerleyerek, hastalık haline gelirler. Üstelik ulusal anlamda yayın yapan TV kuruluşları; bu basit gibi görünen aslında toplumun temel dengesini bozan bu suçları; alenen teşvik etmektedir. Ortaya çıkardığı tehlikelerden haberleri olmasına rağmen; ısrarla aynı hataları yaparak, toplumun kimyasını bozmaktadırlar. Sonra da bu hatalar, alışkanlık haline döner. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Kötü davranışları özendirmeyelim. Devlet malının değerini bilen, anlatan diziler yayınlayalım. Aksine tüm yayın ve dizilerde, iyi davranışları özendirelim. İyi davranışların örneklerinin işlendiği diziler yapalım. Toplumun bu güzel davranışlarının artmasına neden olalım. O kadar zor bir şey değildir. İnanın o, güzellikleri anlatan dizileriniz, mafya özentisi dizilerden daha çok seyirci bulacaktır. Ertuğrul örneği... Hodri meydan… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bir uyarı da genç nesile yapmak gerekir. Eski filimler, aynı zamanda bir belgesel niteliği taşır. Ara sıra onları izleyiniz. O yıllarda hastanelerin, yolların, adliye binalarının, trenlerin, yolcu otobüslerinin, resmi kurum hizmet binalarının, kısacası Devlet dairelerinin nasıl olduğunu görme imkanınız olur. Hatta hava alanlarından tek-tük uçak kalktığına şahit olursunuz… Belki şu anda hizmet aldığınız kurumların güzelliğini, iyi yapılanmasını, daha konforlu olmasını, görünce; bundan önceki şartların da hiç de aynı olmadığını göreceksiniz… Böylece karşılaştırma yapma imkanınız doğmuş olacaktır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">İşte, o zaman Devlet malına daha çok sahip çıkmanız gerektiğini daha iyi anlamış olursunuz...</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bilgilenmek güzeldir… </span></span></p>