Günümüzde sayısı her geçen gün artan dijital platformlar popüleritesini katladıkça katlıyor. Gerek yaptıkları dizi ve filmlerin oyuncu kadroları gerek konuları toplumumuz tarafından oldukça dikkat çekiyor.
Tabii özellikle bu platformlarda yayınlanan dizi veya filmleri sevemeyen ve tasvip etmeyen büyük bir kesim de mevcut. Çünkü bu platformlarda yayınlanan çoğu şey ahlaki, manevi değerlerimiz açısından risk barındırıyor.
Kadın-erkek ilişkileri, aile bağları gibi Türk toplumunun temel yapılarını oluşturan çoğu konuda insanımızın görmekten hoşlanmayacağı şeyleri seyirciye sunuyorlar. Ki bu çok da hoş olmayan durum en çok çocukları ve gençleri etkiliyor.
Çünkü çocuklarımız ve gençlerimiz teknolojiye olan bağımlılıkları nedeniyle sevdikleri şeyleri televizyondan takip etmek yerine sosyal mecrayı yani bu platformları yakından takip ediyor. Gününün çoğunu telefonla geçiren bir genç bu platformlardan dizi ya da film izliyor.
Ailesinde belki de konuşulmasından imtina edilecek şeyleri bu şekilde izliyor ve öğrenmiş oluyor.
Televizyonda yayınlandığında çocuğumuzun izlemesini istemeyeceğimiz çoğu şeyi kumandanın bir tuşuna basıp televizyonu kapatarak halledebiliyorduk. Maalesef artık bu durum hiç kolay değil.
Çocuklarımızın elinden telefonlarını, tablet ve bilgisayarlarını kolaylıkla ellerinden alamadığımız için takip ettikleri kişileri, sayfaları, dizi ve filmleri de takip edemiyoruz.
Hayatla ilgili öğrenmeleri gereken şeyleri belki de bu mecralardan dolayı çok yanlış ya da eksik şekilde öğreniyorlar. Gördüklerine inanmayı ve sorgulamamayı tercih ediyorlar.
Bizim için bu durumlar ne kadar negatiflik içerse de bu platformlar üzerinden para kazananlar için her şey basit. Onlar işimizi yapıyoruz, senaryomuzu uyguluyoruz diyerek bu işten sıyrılıyorlar.
Haklılar ama bir yere kadar. İster televizyonda ister dijitalde bu işi yapsınlar, bu onlara toplumumuzu yanlış bilgilendirme ve kötü etkileme hakkını vermez.
Bu durumda bize düşen ise bilinçli seyirciler haline gelmek.
