Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun, 11 Nisan 2012´de ´´İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun´´ adıyla Resmi Gazete´de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlayan kanundaki değişikliklerle 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yerine 12 yıllık zorunlu kademeli eğitime geçildi.
Üç kademeye ayrılan eğitim sistemi, birinci kademe 4 yıl süreli ilkokul, ikinci kademe 4 yıl süreli ortaokul, üçüncü kademe 4 yıl süreli lise olarak düzenlendi. Bu düzenlemeyle ilkokul, ortaokul ve liselerin birlikte veya birbirinden bağımsız oluşturulması imkânı getirildi.
4+4+4 zorunlu eğitime geçildikten sonra tüm ülke genelinde okulların değişim dönüşüm ve kademesine göre ayrılmasına ilişkin çalışmalar yapılarak, aynı yaş gruplarının aynı eğitim ortamlarında öğrenim görmeleri sağlandı. Böylece yaş farklılıklarından ortaya çıkan olumsuzlukların da önüne geçilmiş oldu. Öğrenciler, kendi akranlarıyla bir arada olmalarının verdiği rahatlıkla kendilerini daha iyi ifade etme imkânı bulmuş oldular.
O dönemde ilimizde de bu değişim ve dönüşümler İl Milli Eğitim Müdürlüğünde oluşturulan bir komisyon tarafından gerçekleştirilmiş ancak gerek eğitim bölgelerindeki şartlar, gerekse veli ve STK´ların oluşturduğu baskı ve direnç nedeniyle merkezi okullarımızın bazılarında bu dönüşüm gerçekleştirilememişti. Bu okullarımızda ortaokullar sabahçı, ilkokullar öğlenci ya da kapasite yetersizliğinden aynı kademedeki öğrencilerin 7. ve 8. sınıfları sabahçı, 5. ve 6. sınıfları öğlenci olmak üzere ikili eğitime geçildi. Ancak bu uygulama birçok sorunu da beraberinde getirdi. Örneğin Sabahçı olan öğrenciler derse yetişmek için sabah saat 6.00 da evden çıkarken öğlenci olan grupların akşam eve dönüşleri de saat 19.30´u bulmakta, bu durum da öğrencilerin sağlık ve başarıları durumlarını olumsuz etkilemektedir. Özellikle kış şartlarının ağır geçtiği ilimizde hem ulaşımda can güvenliği açısından sorunlar oluşmakta hem de aşırı soğuklar nedeniyle sağlık sıkıntıları yaşanmaktadır. Bu duruma okul giriş çıkış saatleri değiştirilerek geçici çözümler aranmış ancak uygulanabilirliği olmadığından bu düşünceden de vaz geçilmiştir.
İlimizde ikili öğretim sorununu ortadan kaldırmak için neler yapılabilir?
1. Eğitim bölgeleri yeniden planlanmalıdır.
2. İlkokul ortaokul birlikte ikili öğretim yapan okulların dönüşümleri bir an evvel tamamlanmalıdır. Örneğin Merkez Kazım Karabekir Paşa İlköğretim okulunun İlkokul kısmındaki 374 öğrencinin bu okula 500-600 metre mesafede olan Abdulvahabigazi İlkokulu ile Vali Muammer Bey İlkokuluna yönlendirilmesi, Kale Projesi kapsamında yıkılacağı ifade edilen ve ikili eğitim yapan Selçuk Ortaokuluna normal eğitim verecek kapasitede yeni okul binası yapılması, Ebubekir Ekinci İlkokulu/Ortaokulu ve Kanuni İlkokulu/Ortaokulu yeni binalarla ikili öğretimden kurtarılması, yine ikili öğretim yapan Alparslan İlkokulu ve Ortaokulunda bulunan 200 kadar ortaokul öğrencisinin 200 m uzaklıktaki Kazancılar Ortaokuluna yönlendirilmesi doğru olacaktır. Şehrin ortasına sıkışıp kalmış ve halen ikili öğretim yapan Mevlana Ortaokuluna da acilen yeni bir bina yapılmalıdır. Bu belirttiğimiz birkaç hamle ikili öğretim yapan birçok okulu rahatlatmış ve eğitimde kaliteyi de artırmış olacaktır.
3. Okulların öğrenci alım bölgeleri göz önünde bulundurularak mahallelere yeni okul binaları yapılmalıdır. En son Halil Rıfat Paşa Lisesinde olduğu gibi ortaöğretim okulları şehrin yoğunluğu az olan bölgelere taşınmalı, her mahalleye en az birer anaokulu, ilkokul ve ortaokul kazandırılmalıdır.
Derslik başına düşen öğrenci sayısı 21 olan ilimizde iyi bir planlamayla ikili öğretim sorunun ortadan kalkacağı, buna bağlı olarak eğitimin kalitesi ve başarının artacağı kanaatindeyiz.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?