İlköğretim kurumları yöneltme yönergesinde ?Eğitimde öğrencilerin, ilgi, istek, yetenek ve kişilik özelliklerini dikkate alarak; olumlu bir benlik kavramı geliştirebilmelerine, seçeneklerden haberdar olmalarına, potansiyellerinin farkında olarak onu geliştirmeye çalışmalarına, bu doğrultuda kararlar alabilmelerine, aldıkları kararların sonuçlarını görebilmelerine ve sorumluluğunu almalarına yönelik bilimsel hizmetlerin düzenli ve sürekli bir biçimde verilmesini sağlamak amacıyla yöneltme ve yönlendirme yapılır.
Öğrencilerde bir süreç olarak belirtilen yöneltme ana sınıfından başlayarak öğrenci hakkında öğrenimi boyunca yapılacak sürekli gözlem ve değerlendirmelere göre yapılır. Eğitim-öğretim etkinliklerinin merkezinde öğrenci yer alır. İlgi, istek, yetenek ve kişilik özelliklerinin ortaya çıkması için öğrencinin etkin olabilmesinin koşulları sağlanır.? denilmektedir.
Okullarımızda çalışmalar böyle değildir. Yöneltme ve yönlendirmeler daha çok 8. sınıflarda olmaktadır. Eğitimde başarılı olmuş ülkelerde yönlendirme okul öncesinde başlarken bizde fiili olarak orta öğretime hazırlık aşamasında başlamaktadır. İlimizdeki öğrenci velilerinin çoğunda ise çocuklarının doktor, mühendis, öğretmen olma beklentisi vardır. Okullarımızda yöneltme ve yönlendirme çalışmaları yetersiz kalmakta veli ve öğrencilere yeteri kadar rehberlik edilememekte, öğrenciler ilgi, istidat ve kabiliyetleri doğrultusunda yetiştirilememektedir. Okulların başarı performansı daha çok akademik olarak değerlendirildiğinden öğrencilerin kabiliyetlerini ortaya çıkaracak sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler de yeterince yapılamamaktadır. Özellikle akademik yönden başarılı olan öğrenciler sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerden uzak tutulmaktadır. Yöneltme ve yönlendirme ile meslek tanıtımları birkaç ortaöğretim kurumunu ziyaretten öteye geçmemektedir. Bu konuda üniversite ve meslek kuruluşları ile yeterince işbirliği sağlanamamıştır.
Her ne kadar özel eğitim konusuna girse de; ilimizde üstün yetenekli öğrenciler Bilim Sanat Merkezine yönlendirilmekte, sınavla burada eğitim görmeye hak kazanan öğrenciler haftada ancak birkaç saat zaman geçirmekte, ancak okul dışı zamanlarda bu eğitimlere katılabilmektedirler. İlimizde bu öğrencilerin tam gün eğitim alacakları bir okul bulunmamaktadır. Hemen her okulumuzda üstün zekâlı ve üstün yetenekli öğrenciler bulunmakta; ancak bu öğrencilere yönelik gerek il genelinde gerekse okul bazında özel bir program uygulanmamaktadır. Sadece ders çalışan, sosyal yönü güçlü olmayan öğrenciler Fen Lisesi´ne; akademik yönden zayıf olan öğrencilerse en azından bir meslek öğrensin mantığıyla meslek liselerine yönlendirilmektedir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1. Yöneltme ve yönlendirmeyle ilgili üniversite, kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerinde meslekler erken yaşlarda öğrencilere tanıtılmalı.
2.Okullarda veli ve öğrencilere yönelik rehberlik faaliyetleri etkin olarak devam ettirilmeli.
3.Üstün yetenekli öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının üzerinde olan ilimizde bu öğrencilerin tam gün eğitim görecekleri daha etkin merkezler açılmalı ve üstün zekâlı, üstün yetenekli öğrenciler buralara yönlendirilmelidir.
4. Mesleki ve teknik eğitime önem verilerek bu okulların akademik ve mesleki beceriler yönünden başarılı olan öğrencilerin yönlendirileceği cazip birer eğitim kurumu olmaları sağlanmalıdır.