<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Dünyada yaşanan milyonlarca olayın içerisinden Uluslararası alanlarında var olan olayları anlamak ve çözmek adına binlerce insan kafa yormaktadır. Bu yapılan çalışmalar, ortaya konan gayretleri, tebrik etmemek mümkün değildir. Olan olaylar üzerinden geleceğe dair tahminler ve öngörüler anlatılmakta, bir nevi bu manada insanlar bilgilendirilmeye çalışılmaktadır. Yapılan analizler doğru da olabilir, yanlış da olabilir. Ancak bunların kamuoyu önünde tartışılır olması ne kadar doğrudur? Onu iyi etüt etmek gerekir. Çünkü bu yapılan çalışmalar aynı zamanda olan olaylar üzerinden hareket ederek onlarla ilinti kurarak yorumlar yapmaktadırlar. Yahut olması muhtemel olaylar hakkında kendi bilgi, beceri ve tecrübelerine dayanarak yeni olacak olaylar hakkında tahminler yürütmek ve olabilecek olayları aydınlatmaya çalışmak girişimleridir. Bu ister siyasi, ister iktisadi, ister ULUSLARARASI ilişkilerde olsun. İşte bütün bunların şöyle de bir gerçeği vardır. Yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkan değerlendirmeler mutlak doğru değerlendirmeler olmayabilir. Değerlendirme yapan insanlar yanılabilirler. Bu nedenle de aynı konuda değerlendirme yapan insanların fikirleri aynı olmaya bilir. Hatta tam ters ve değişik yorumlar da ortaya çıkabilir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">İşte tam burada açıklama ve analiz yapan insanlarını bu anlattıklarım benim görüşlerimdir. Mutlak doğru olmayabilir, Yanlış ta olabilir, diye belirtmeleri gerekir. Yine bir olayı yahut gelecekteki bir girişimi değerlendirirken, sanki gelecekteki konumu ve durumunu sonucunu, biliyormuş gibi, bu olayın neticesi mutlaka şu olacaktır gibi bir değerlendirme yapmak ne kadar doğrudur?</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Yukarıda yapmış olduğumuz bu değerlendirmeler şöyle bir gerçeği ortaya çıkarmaktadır. Ülkemiz üzerinde oynanmak istenen yanlış oyunlar olduğu ve bazı sıkıntılarımızın olduğu gerçektir. Bu hem iktisadi anlamda olsun hem bulunduğumuz coğrafya açısından siyasi anlamda olsun, hem stratejik anlamda olsun. Devlet adamlarını bu konuları çözmek için var olan kadrolarının vardır. Bazıları ise, Devlet yönetiminde olmayan, fakat bu işi kendine bir meslek olarak seçmiş olan insanların dışarıdan bu problemlerin çözülmesine dair ortaya attığı fikirler ve çözüm önerileri olabilir. Bunların hepsi normal şeylerdir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Burada yanlış şuradadır. TV kanallarına çıkan ve yukarıda sıraladığımız konularda fikirlerini açıklayan ve çözüm önerilerinde bulunan insanların, söyledikleri sözlerin mutlak doğru gibi kabul edilerek anlatmaları ve tek çözüm önerisi imiş gibi ortaya koymalarıdır. Yanlış olan budur. Çünkü aynı konuda başka bir TV de fikirlerini söyleyen ve çeşitli çözüm önerilerinde bulunan başka bir insan daha önceki TV ekranında fikir beyan eden insanın tam tersi şeyleri söylemektedir. Kısacası ne kadar o konuda fikir ortaya koyan insan var ise; çoğunun fikri ve çözüm önerisi ortak noktalar da buluşmamaktadır. Farklı, farklı olmaktadır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Dinleyici durumunda olan insan, bu fikirlerini anlatan insanların hangisinin fikrinin doğru olduğunu, yapılan çözüm önerilerinin hangisinin gerçek çözüm önerisi olduğunu nasıl tespit edecektir? Zaten TV ekranlarında anlatılmaya çalışan o konu, ayrı bir uzmanlık gerektirdiğine göre, o konuda bilgisi olmayan dinleyici konumundaki milyonlarca insan hangi fikrin daha doğru olduğuna nasıl karar verecektir. Bu ister ekonomik ister siyasi ister değişik alanlarda olsun… Bu aynı zamanda bilgi, haber kirliliğidir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Örneğin falan güne dikkat... Falan insan yıllarca önce söyle olacağını söylemiş... Bunu mutlak olacak bir haber gibi vermek ne kadar doğrudur?</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">İşte o zaman şu şok soruyu TV yöneticilerine sormak gerekir. Böyle yayınlar yaparak insanlarımızı bilgilendirmek mi istiyorsunuz? Yoksa var olan kafa karışıklığını daha da derinleştirmek mi? Yahut bu alanda hiç bilgisi olmayan insanlara bu sunumları TV ekranlarından aktararak ortaya ayrı bir bilgi kirliliği karmaşasını çıkarmak mı? Hangi amaçla olursa olsun, yapılan iş doğru değildir. Çünkü akademik kariyer sahibi insanların bile konuşulan konularda, ne konuşulduğunu anlamak için çaba sarf ettiklerine göre, Halkın o konuda bir şey anlaması daha güçtür? O halde amaç nedir? Ayrıca bilimsel araştırmalarda mutlaka kesin sonuç arayan bilim adamlarının, çeşitli konularda kesin olmayan sunumlarını mutlak doğru gibi sunmaları ne kadar doğrudur? Hem de Ülkenin bu kadar sıkıntısı varken, onları çözmek yerine bu tür yayınlar, var olan sorunları daha da sıkıntılı bir hale sokmaktan başka bir şeye yaramamaktadır. Kaldı ki, o sorunu çözmeye çalışan Devlet Yönetimindeki insanlar da en az kendileri kadar bilgi ve beceriye sahiptirler.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Ülkenin bu kadar sorunu varken, bir de çeşitli alanlardaki fikir ayrılıklarını, özellikle haber kaynaklı kirlilikleri kaldırmaya gücü yetmeyebilir. Daha dikkatli olmak gerekmez mi?</span></span></p>