<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Şu günlerde tatlı bir telaş var. Ortaokul sonu sınavları açıklanmış, lise tercihleri değerlendirmeleri... Üniversite sınav sonuçları açıklanmış, tercih mesaisi başlamıştır. Tüm gençlerimize başarılar. Temennimiz Vatanına, Milletine hizmet edecek yararlı birer insan olmalarıdır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Eğitimin ve öğretimin, süresi kadar içeriği de önemlidir. Eğer fiziki yapısını ne kadar iyi ayarlarsanız ayarlayın, içeriğinde hedeflediğiniz şeyleri tutturamazsanız bütün çabalarınız boşa çıkacaktır. O nedenle okullarda okutulan müfredat programlarının çok iyi ayarlanması gerekir. Bir altın işçiliği kadar, hassas, dikkatli olunmalıdır. Muhatabınız geleceğinizi emanet edeceğiniz gençler olduğuna göre, bu hassasiyet az bile gelebilir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Birinci önceliği genç nesilleri hayata hazırlamak olmalıdır. Bu amaçla bir öğrencinin yetişmesinde, öğretim açısından verilen dersler kadar çocuğun çevreye uyumu, hayatı tanıması, toplumunu oluşturan değer yargılarını iyi tanıması, Vatan ve Millet sevgisini yüreğinde duyması, bu anlamda tecrübe kazanması önemlidir. Devlet bilincini geliştirerek ona bağlı olan Maddi ve Manevi değerleri öğrenerek, onların bir Milletin yetişmesinde, oluşmasında, ayakta durmasında, ne kadar öneme haiz olduklarının farkında olarak yetişmesi gerekir. Yapılan eğitim çerçevesinde genel hatları ile sosyolojik açıdan da bir Milleti meydana getiren tüm unsurların öğretim çağındaki gençlere aynı dozda verilmesi gerekmektedir. O zaman burada öğreticilerin önemi ortaya çıkmaktadır. Demek ki; gençleri ve çocukları yetiştirecek olan öğreticileri de iyi ve nitelikli bir süreçten geçirerek hazırlamamız lazımdır. Öğretmen yetiştirmek her zaman gündemimizde olması gereken ana konulardan birisi olmalıdır. İhmale gelecek bir konu değildir. Öğretmen ve Öğrenci İkisi birbirinden ayrılmayan et ve tırnak gibidir. Çünkü yetişmekte olan tüm nesiller o dönemlerde en çok öğreticilerini örnek alırlar. Bu ilişkiler o kadar ileri gider ki; kimileri çok aşırı derecede bağlanır, kimileri ailesinden daha yakın olarak görür. Kimileri çeşitli nedenlerden dolayı onlardan nefret eder. Kimileri ise hayatı onların bakış açılarında, yaşama biçimlerinde, görerek algılamaya çalışır. Bu nedenle öğreticinin önemi büyüktür. Aynı zamanda örnek alınan kişidir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bu sürecin temellerinin atıldığı ilk yer ailedir. Aile, kendi üzerine düşen görevi yerine getirir ise, okuldaki öğretim ve eğitim üzerine koyarak devam eder. Doğal olarak çevre öğrencinin yetişmesi ve korunması açısından çok önemlidir. Çevre faktörünü de ihmal etmemek gerekir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Öğretim süresi içerisinde öğretilen dersler ve onlara bağlı olarak takip edilen müfredat iyi seçilmelidir. Sürekli gelişen ilmi ilerlemeler takip edilmeli, anında çocuklar haberdar edilmelidir. Çok iyi hatırlıyorum bizim öğrencilik yıllarımızda okutulan kitaplar bile aynı idi. Örneğin Tarih kitabı Emin Oktay yazara aitti ve kapağı bile senelerce değişmemişti. Seneler öncesinde yazılan kitaplar onlarca seneler geçmesine rağmen aynı test soruları ile, aynı şekilde anlatılır, dururdu. Bu nedenle ilmi çalışmaların yakından takip edilmesi buna bağlı olarak öğrencilerin anında bilgilendirilmesi gerekir. Genel hatları ile muhtevası belirlenen müfredat içeriğinde öğretilen dersin en derinliklerine inecek kadar bilgi ile donatılmış olması lazımdır. Genel anlamda Vatan, Millet kavramlarının içeriği iyi kavratılmalıdır. İnancımız ile donatılmış değer yargıları, bu toplumun vaz geçilmezleri olmalıdır. Bu kavramları meydana getiren unsurlar kuvvetli bir şekilde öğretilmelidir. Ondan sonra gençler serbest düşünce sınırlarını zorlayarak her türlü fikir ve düşünceye açık olmalıdır. Siz eğer insanınızı her alanda güçlü olarak yetiştirirseniz, dışarıdan gelebilecek hiçbir tehlikeli hareket ve oluşum onu etkilemeyecektir. Gelişen Dünyada her türlü değişimden, fikirden, oluşumdan haberdar olmak zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Kapalı toplumlar gibi yaşamanın faydası yoktur. Ancak, zayıf iradeli olarak yetiştirdiğiniz, her türlü tehlikeye açık, korumasız bir insan her alanda olduğu gibi fikri ve ilmi alanda da ezilip gidecektir. O nedenle güçlü ve çalışkan olma zorunluluğumuz vardır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Olaya böyle baktığımız zaman eğitim süreci kadar, içeriğinin de ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu kaçınılmaz zorunluluk bizim yetişmekte olan nesillerimize vereceğimiz emeğin daha fazla olmasını gerektirmektedir. Gelecek onlarla şekillenecektir. Unutmayalım ağaç yaş iken eğilir. Sonradan eğmeye kalkarsanız, kırarsınız… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bizim amacımız kazanmak olmalı… Kırmak nefret ettirmek değil… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"> </p>