Duydum ki devamlı kaybetmekten bıkıp kendini yollara atmışsın etme, yazık değil mi heder ediyorsun boşuna kendini.
Dünyanın yoluda yorgun yolcusu da, sen hangi yolda neyi kaybettin de, onu arıyorsun yollarda, etme.
Kandırma, ayırma bizden bizi, gitme o bilmediğin meçhullere, yolun sonu belki ateştir etme.
Düşmana nazar ediyorsun, ay felek bile küsmüş suskun, hep aynı oyunu seyretmekten. Bu milleti öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.
Unutma ne makamlar kalıcı ne koltuklar, sen Mecnun´musun yollara düştün, yolda bulduğunu yolda satanlarla aynı yolda yürünmez etme. Sen içimizde ki, varlık sahanı bile öyle terk ediyorsun etme.
Tarih senide yazacak, adalet diye çıktığın o yoluda, adalete bu kadar âşıktın, şimdi mi adalet düştü aklına. Milletin vicdan terazisinde kaç okka gelir, yüreğinde ki adalet söyle bana, etme.
Mademki karanlıkla savaşacak gücün yoktu, ne diye o koltuğu işgal ettin ki? Sen yüzüklerin efendisinde mi oynuyor zannediyorsun kendini, yüzük kardeşliği için mi savaş açtın karanlıklara yollarda? Ama bazı yollar insana istediğini, bazılarıda boyunun ölçüsünü verir, unutma.
Herkesi cellatlarına aşık olan bazı saf/lar gibi sanma, hele Sivaslıyı hiç sanma, burayı karanlık şehir ilan ettiriyorsun ya, şafağı bekle derim, güneş batıdan doğunca, kaçacak yer bulamayacak kimse, o yüzden haddini aşan laflar hiç ettirme. En çok cinayet mahalline katiller gelip, adalet diye bağırır, bunu da bilmiyorlar zannetme.
Sözün özü, ne millet eski saf millet, ne devlet o emperyalistlerin boyunduruğundaki devlet, gemi batarsa, ilk fareler terk eder, en son kaptan kamarasındakiler can verir, boyunu aşan sularda yüzmeye heveslenme, etme. Bir ortak noktamız vatandır, vatan aşktır, aşkıma göz koyan olursa herkes teferruattır.
Burası İslam´ın son kalesi, sen muzaffer eyle yarabbi...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?