<p>Feminist Kadın kaybedilmiş kadındır... </p><p>“Eşinizle çok inatlaşmışsınız, biraz alttan alsaydınız” demiştim de “Aaa biz cumhuriyetten beri, bu kadar hakkı erkeklerin karşısında susalım diye almadık” demişti.</p><p>Şimdi boşandı, tek başına yaşıyor, kendi sesinden bile korkuyor.</p><p>Ortalık; haklarını bilen, yalnız ve mutsuz kadınlarla dolu.</p><p>Tabii bir de eşiyle hak mücadelesi yapmaktan yorulmuş bezgin kadınlarla... </p><p>Kadınlar haklarını kullanınca mutlu oldular mı? </p><p>Hayır.</p><p>Kadın hakkını değil, aklını kullandığı zaman ancak mutlu olabilir. Kadınlar “Aman kocamız bizi ezmesin” diye korkularından eşleriyle sürekli mücadele ediyorlar.</p><p>Konuşulması gereken haklar değil, sorumluluklar ve vazifeler olmalı. Kadınların eşlerine karşı vazifeleri nedir? Erkeklerin eşlerine karşı vazifeleri nedir? Herkes kendi üzerine düşeni yapmak için gayret göstermeli.</p><p>Kadın erkek ilişkilerinde en büyük sorun bence kadınlar üzerinde oynanan oyunlar.</p><p>Zira;</p><p>Medyanın büyük bir bölümü yıllardır tüm enerjisini kadınları kandırmaya harcıyor. Diziler, filmler, programlar…</p><p>Türk dizileri Arap ülkelerinde yayınlanmaya başlayınca, boşanmaların arttığı görülmüş.</p><p>Bir hanım anlatmıştı. “Umre yapıyordum, bir Arap hanım kolumdan tutup; </p><p>Türk erkekleri, dizilerdeki gibi siz kadınları kucaklarında taşıyorlar mı?’ diye sordu” demişti.</p><p>Artık moda sözcük bu “Beni taşıyacak bir erkek istiyorum.”</p><p>Oysa yâr olup, bâr olmamak gerekmez mi? Yâr olmak ama sevdiğine yük olmamak en doğrusu değil mi?</p><p>Kadınların ellerine “kadın hakları” verip “kadın olma hakkı”nı aldılar. Kadın olmayı unutturdular. Hak hukuk davasına düşen kadın, erkekle mücadeleye girdi.</p><p>Feminizmin eşitlik davası da alttan alta gaz verince işler iyice çığırından çıktı.</p><p>Eşit olmak için benzemek gerekir. Eşit olmayanları eşitlemeye çalışmak en büyük eşitsizliktir.</p><p>Feminizm; duyguda kadın, davranışta erkek yeni bir tip ortaya çıkardı. Bu yüzden feminist kadın farkında olmadan hem kendiyle hem erkekle mücadele halindedir. Bir türlü sükuna kavuşamaz.</p><p>Sevgili Peygamberimiz “Kadınlaşan erkeklere ve erkekleşen kadınlara lanet olsun.” buyurmuştu oysa. </p><p>Kadın erkek arasındaki çekiciliği sağlayan şey zıtlıktır. Yaratılan her şey zıddı ile kaimdir. Güçler karşıtı olan güçlerle eşlenip bütünleşirler.</p><p>Kadın yumuşak yaratılmış, erkek sert. Güce karşı teslimiyet, iddiaya karşı şefkat birbirini tamamlar ve bütünler. Yaratılışın aksine giderek mutlu olmak diye bir şey yoktur.</p><p>Bu yüzden, kadın haklarını değil, kadın olmayı, konuşmalıyız ki, bize öğretilen bütün yanlışları unutup, fıtratımızda var olan kadını ayağa kaldırmalıyız.</p><p>Modernlik çukurunda boğulmayalım diye...</p><p>(Sema MARAŞLI)</p><p> </p>