Seni bu kadar düşünmemeliydim Firuze
Asılmamalıydım bu kadar hayalinin ipine
Şarkılar seni söylememeliydi, şiirler yazmamalıydı
İzlediğim filmler seni anlatmamalıydı
Kuş kafesini unutmazmış Firuze
Bir daha geçemezmiş kafesli beldesinden
Geçmişe katran çeken geleceği sevmezmiş
Ne anlar falcılar şimdi kahvenin telvesinden?
Renkleri düğümlüyor tuvaldaki fırçalar
Sabahı beklerken akşama düşer zeval
Dokunmaya nasıl kıysın eli kolu perişan
Yıldız bilmez, yürek yari kucaklar sanki hilal
Sen rüzgarlarla dansa devam Firuze
Ben yıldızları saymaya gidiyorum
Sağı solu, arkası önü çarpık kalmış sevdanın
Bildiğim onca şeyi varsay ki biliyorum
Yetim yüreklerin çadırını öksüz direkler kurar
Kurumuş güllere bir sor ne zaman diye bahar?
Ne farkeder diyecekler lisan-ı hal ile
Halden anlamayan yar değişmezmiş kâl ile
Yürümek kör topal günleri saya saya
Ya yol eğri ya ayak menzil bura değildi
Dağları sevdi Kerem, Mecnun çöllerde kaldı
Koptu felek Firuze gönle Kabe eğildi
Seni bu kadar düşünmemeliydim ben
Bu kadar varlığıma yokluğun değmemeliydi bence
İçtiğim suda, aldığım her nefeste
Eğilen doğrular, doğrulan eğrilerim olmamalıydı
Mümkün mü şimdi söyle, çıksam ben bu şehirden
Çıkar mısın düşümden kapıları açmadan
Hayalimi bırakıp yardım et Firuze
Kalp söküp atılmıyor aklı hiç kaçırmadan...