2025 yılına girmemize sayılı günler kaldı, yani hayatlarımızdan kocaman 1 yıl daha eksildi. Büyüklerimizin de hep söylediği gibi ölüme bir adım daha yaklaştık.
Ama sorun aslında bu değil. Sorun bizim toplum olarak neyi önemsediğimiz neyi kutladığımız.
Evlerinde ağaç süsleyenler, o gün sofrasında hindi pişirip yiyenler genel olarak Türk toplumunda eleştiriliyor. Bunun nedeni ise ailelerin neyi kutladığını tam olarak bilmiyor olması.
Yeni bir yılı karşılamak, yeni umutlar yeşertmek hepimiz için çok kıymetli. Ama tüm bunlar Noel kavramıyla karıştırıldığında ortaya çok üzücü manzaralar çıkıyor.
Çoğunluğu Müslümanlardan oluşan bir toplum olarak yeni yılı kutlamak adı altında başka toplumlara benzemeye başladığımız gerçeği apaçık ortada. Şu açıdan da düşünelim; Başka bir dine mensup bir kişi bizim bayramlarımızı kutluyor mu?
Ya da biz Müslümanlar olarak Efendimiz Hz.Muhammed'in(S.a.v) doğumunu aynı mutluluk ve coşku ile kutluyor muyuz?
İki sorunun da cevabı, ‘Hayır”.
O yüzden silkelenip bir an evvel kendimize gelmeliyiz. Canımız hindi yemek istiyorsa bunu o gece değil de başka bir gün yapmalıyız ya da yılbaşı eğlencesi denen etkinliklere dahil olmamaya çalışmalıyız.
Yeni bir yıla girdiğimiz için şükretmeliyiz, sağlıklı bir ömür geçirmek için dua etmeliyiz. Kendimizi ve toplumumuzu benliğimizden, kimliğimizden kopmadan korumalıyız.