Hani; "30 milyon genç nüfusumuz var" diye bir zamanlar övünüyorduk ya!
Geçmiş olsun...
Artık yok!...
O gençler ellili yaşlarını çoktan devirdiler.
Şimdi, Dünyanın en hızlı yaşlanan ülkeleri arasında birinci sıradayız.
- Kimsenin evlenmek istemediği,
- Evlenenin boşandığı,
- Boşanmayanın çocuk sahibi olmadığı.
- Kadınların Anne, Erkeklerin Baba olmaktan kaçtığı Ülkemin, son otuz yılda geldiği nokta bu…
Son yıllarda dizi sektörünün keşfettiği muhafazakar rolündeki Kadın şöyle haykırıyordu.
" Ben Dünyaya evlenmek ve Anne olmak için gelmedim"
İyi halt etmişsin.
Kuş kuş iken, kanatlarını gövdesine yapıştırıp, 22 gün kuluçkaya yatıyor.
Timsah yavruları için göz yaşı döküyor.
Köpek, Kurt, kedi, Aslan, yılan, çıyan, çakal... Neslin devamı için emredileni harfiyen yapıyor da; bir insan, sadece İnsan fıtrata da, Yaradan'a da, varlık sebebine de... isyan edip asi oluyor.
Dünyaya Evlenmek ve Anne olmak için gelmemiş.
Ya ne için geldin?
İnsan nesli nasıl devam edecek?
Kadın doğurmayacak da kim doğuracak.
Bu nasıl bir akıl ve bu nasıl bir akıl tutulması...
Bu işin şakası yok Dostlar...
Belki de köprüden önceki son çıkıştayız.
Vatan yaptıkları topraklar için; yüz binlerce şehit vermiş bir Milletin torunları olarak; bu canım vatanı, belki 50-60 yıl sonra kendi ellerimizle düşmanlarımıza teslim edeceğiz.
Ya da zaten savunacak kimse kalmamış toprakların; bir başından girip, diğerinden çıkacaklar...
Ve o ihtimal hiç uzak değil.
Gözünüz aydın!
- Milletin çoluk çocuğuna, nesline zürriyetine saranlar.
- Gözünüz aydın! kervan geçmez, yolu suyu olmayan köylere, doğum kontrolü için seferler düzenleyenler.
- Gözünüz aydın! Kadını Analık dışında her türlü kılığa sokanlar...
- Gözünüz aydın feministler, komünistler, çağdaşlar, çağdışılar, pembe bacalılar, mor çatılılar, sığınma evciler, KADEM ler, Madamlar, Adamlar...