NASA, yer altını da resmedebilen uydu fotoğraflar yayınlayarak, kuraklık olacak ülkeleri uyarmış.
En başta biz varız.
Uydu görüntülerine bakılırsa, sadece yer üstü değil, yeraltı suyumuz da ''suyunu çekiyor''
Aslında bunu anlamak için NASA’ya gerek yok.
Zira;
30-40 sene önce 3-5 metre kazınca su fışkırırdı.
Şimdi 100 metreye inmeden damla çıkmıyor.
Tahıl ambarı Konya'mızda; vahşi sulama sebebiyle; yeraltı suyunun bittiği yerlerde, tehlikeli obruklar oluşmaya başladı.
Barajlarımız alarm veriyor, göllerimiz çekiliyor.
Binlerce yıllık gümrah ırmaklarımız kuruyor.
Felaket, adım adım değil koşa koşa geliyor.
Ama
Ne köylü, çiftçi yanlıştan dönüyor ne de devlet ciddi tedbirler alıyor.
İnanmak güç ama afet kanununda kuraklık, afet olarak kabul edilmiyor.
Yani demem o ki; bırakın tedbiri, yatırımı; zihnen dahi bu tehlikeyi bertaraf etmeye mecalimiz yok.
Son 50 yıldaki zihniyet değişimine paralel olarak;
Dünyanın en verimli topraklarını perişan ettik.
Fazla kazanma hırsıyla, topraklarımızı hasta ettik.
Toprağı rant aracı olarak kullandık.
Ve şimdi de tabiri caizse duvara dayandık…
Ötesi parlak görünmüyor.
Toprağı sadık yar bilen Aşık Veysel'in, görmeyen gözleriyle görebildiklerine, biz sağlam gözle bakabilmiş olsaydık yeter de artardı oysa...