Yanlış hatırlamıyorsan, Seyyid Kutup'un şöyle bir yazısını okumuştum. Diyordu ki, “Kimi zaman batıl ve küffar, imani bir görüntü içindeymiş gibi Müslümanların karşısına çıkar ve onların adına mücadele ediyormuş gibi davranır, bu uğurda her türlü maddi ve manevi bütün çabayı gösterir ve sonunda Müslümanların kutbu olur. Bu da onlar için, Müslümanların sevk ve idaresi için elzemdir. Ancak Müslümanlar bu süre içinde kutuba doğru yaklaştıkça Müslümanlıktan uzaklaşır ve kabullerinin Müslümanlık dairesinde olduğunu kabul ve ifade ederler. Hâlbuki toplum bütün imani değerlerini yitirmekte, yerine koyduğunu ise imani olarak kabul etmektedir.”
Geldiğimiz sürece baktığınızda ise bundan neredeyse 100 yıl önce ortaya atılan bu iddianın, Kuran-ı Kerim'de ise bundan 1500 yıl önce belirtilen ifadenin doğru olduğunu görebiliyoruz. Adam, Allah adına, Kuran adına, Peygamber adına açıkça yalan söylüyor ve bunu sadece, o noktadan uzak olanlar fark edebiliyor.
İşin diğer tarafı ise küfrün odağında bulunanların, hala İslam dairesi içinde kalabilenleri küfürle suçlamaları… Ne diyelim, Allah, Müslümanların imanında asalaklık yapanlara vicdan ve izan versin.
Allah ayette açıkça söylüyor ya; "Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerinin üzerinde de gerçekleri görmeye engel bir perde vardır; böylelikle gerçeği görmezler, en büyük azap onlara hazırlanmıştır." Bakara/7.