Kandilli Rasathanesi yetkilisinin yaptığı açıklamaya göre; ´´Son yıllarda, Memleketimizde, bu denli büyüklükte, dolu yağması ilk defa görünüyor. Soğuk hava akımının bu aylarda görülmesi, çok nadir bir olaydır.´´ Bu açıklamalar, En yetkili ağızdan, yapılmıştır. İlmi dayanaklara göre yapılan bu açıklama, ciddi anlamda dikkat çekmektedir.
Bu açıklamalar, işin ilmi tarafıdır...
Yaptığı tahribat ortadadır. Yirmi dakikada, hayat felç. Eğer, Bir gün sürse idi; ne olacaktı. Hangi güç, sizi bu felaketten koruyacaktı, Ey İnsanoğlu? Hangi sığınağa girecektiniz... İlahi gücün karşısında; sığınağınız var mı?
Bu açıklamalar ise; bizi düşündürmelidir...
Manevi hava nasıl? Çalma, hırsızlık, rüşvet, rant, insan hakkına saygı, havamız nasıl?
Bir kutlu söz; Mazlumun ahı ile; Allah arasında, perde yoktur...
İnsanımız farkında olarak, olmayarak; Dünyada yaşanan, zulme ortak olmaktadır. Menfaatçi ve sadece kendi yararını düşünerek yaşama çabasının sonucu; Bizleri, duyarsız yapmıştır. Etrafımızda olan, tüm olaylara; duyarsız ve kayıtsız; kendi yaşantımıza odaklanmış olarak; hayatımızı devam ettiriyoruz.
İşte bir örnek. Dünyada milyonlarca insan, açlıktan ve susuzluktan can vermektedir. Bu iletişim çağında, bu gerçekten kimsenin haberi olmaması, mümkün değildir. Bunu bilerek; yeme ve içmemiz de; israfı, en yüksek seviyeye çıkarıyoruz. Bunu anlamak mümkün değildir.
Sorduğumuzda ilginç cevaplar alıyoruz. En umursamaz cevap; SANA NE...
Evet, bize ne, olabilir. Tükettiğiniz ve çöpe attığınız; yiyecek ve içecekler, Bu Dünyanın ortak mirasıdır. Buna dikkat etmek gerekir.
Bu tüketim çılgınlığında en acımasız örnek; bence şu anlatacağım örnektir. Genellikle yetişmekte olan neslimiz, bu alışkanlığı tekraren yapmaktadır. Yiyecek ve içecek menülerini alan gençlerimiz; hangi mantıkla davranıyorlar, bilmiyorum. Önlerindeki yemeğin, yarısını çöpe atıyorlar. Hem de; hiç acı çekmeden, düşünmeden, vicdan azabı çekmeden...
Ey can kardeşim, lütfen önüne yiyeceğin, tüketeceğin kadar; yemek al... Afiyetle, ye...
Şükretmeyi öğren... Şikayeti bırak...
Bunun örneklerini çoğaltmak, o kadar çok ki; anlatamam...
Her alanda, bu duyarsızlığı görebiliyoruz. Kısacası, insanlık kavramı bizden olabildiğince; uzaklara gidiyor... Umarım, onun yerini başka şeyler doldurmaz. Ancak, manzara, hiç de; öyle gözükmüyor.
Tüm kutsal değerlerimize hakaret almış başını gidiyor. Bu hakaretler; söz ile, davranış ile, tavır ile, yaşayış tarzı ile, hareket ile; kendini göstermektedir. Bunu yapanlar, Bu dinin, Bu kutsallarımızın koruyucusu olmadığını sanıyorlar ise; yanılıyorlar. Yüce Rabbim Bu dinin koruyucusunun, kendisi olduğunu; kutsal kitabımızda açıklamaktadır. Unutanlara, hatırlatalım, dedik.
Bu örneği, neden anlattık. Dünya hepimizin ortak paydasıdır. Eğer, Dünyada, her alanda bir zulüm var ise; Dünya yaşayanları, bu zulme sessiz kalıyor ise; Zalim kadar olmasa da; sorumludurlar.
Yukarıda paylaştığım, kutlu söze göre; Mazlumun ahı; hepimizi etkileyebilir...
Anlayanlar anladı, Fazla söze hacet yoktur. Havamız, canımız, malımız kısacası DÜNYAMIZ, Bize, Emanet... Allah´ım emanete sahip olanlardan, olmayı; hepimize nasip etsin...
Havamız, kişisel hayatımızdan başlayarak, sosyal hayatımızın her alanında; bozuluyor ise; İnsan merkezli medeniyetimizden her alanda uzaklaşıyorsak; havamız her alanda bozulacaktır... Buna şaşırmamak, gerekir...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?