Sezon başlamadan önce bütün takımlar tüm bilinmeyenlerle beraber bir hedef belirler. Bu hedef gerçekçilikten biraz uzaktır. Sadece temenni edilendir aslında. Birkaç haftadan sonra takımın nereye gideceği aşağı yukarı belli olur. Bu hafta oynadığımız Galatasaray maçı DG Sivasspor´un bu sene Süper Lig´deki hedefini ortaya koydu bence. Kimse ilk 5, ilk 10 diye hayal kurmasın. Bu takım bu sene bu ligde kalsın başarılı olmuş demektir. Böyle olunca gelecek sezonlara hazırlık açısından zaman kazanılmış olur. Samet hoca altyapıya önem veren, çalıştığı takımlarda mutlaka 1-2 futbolcuyu Türk futboluna kazandıran, gelecek planlaması iyi olan bir teknik adamdır. Bunu bekliyoruz, umarım beklentilerimiz boşa çıkmaz.
Şimdi, neden bu kadar erken bunları yazmaya başladığımı soracaksınız! Haklısınız ama içimden bir his (ki kolay kolay yanılmam) bu sezonun zor geçeceği yönünde. Zira rakipler, yeni transferlerin durumu, eksik yönlerimiz ve her şeyden önemlisi takımın öz güven eksikliği bana bu hissiyatı veriyor.
Galatasaray maçına gelecek olursak; Samet hoca nasıl bir plan üzerine çıktı maça bilmiyorum ama görünen o ki yine oynamadan çok oynatmayayım taktiği ön plandaydı. Bu da maçın içerisinde çok silik gözükmemize sebep oldu. İlk 30 dakika içinde taktik tuttu gibi. Sadece bir pozisyon verdik, o pozisyonda da ilk 2 hafta için iyi saydığımız defansımızın ağır kalmasından kaynaklandı. Top boş kale yerine auta gitti. Oyunun boyunu iyi ayarladığımızdan Galatasaraylı futbolcular sık sık ofsayta düştüler. 35. dakikadaki kalecimizin çıkarttığı gol pozisyonu yediğimiz 2. golün ayıbını örtmeye yetmedi. O gol yenmezdi. İlk yarıyı 2 pozisyon, duran toptan gelen bir golle kapattık, genelde iyiydi. Ama 2. yarı tam bizler Galatasaray´ın oyundan düşeceği zamanlar geldi derken çok acemice hareketlerle onlara coşku verdik. 2. golü bulduktan sonra onlar rahatlayıp biz oyundan düşünce olanlar oldu.
Bir lig maçında ortalama kazanabileceğimiz sayıda korner vuruşu kazandık. Dikkat ettim her kornerde Emre topun başına geçti ve her atışı ön direğe yerden kullandı. Acaba dedim taktik anlayışı, çalışılmış bir hareket mi yoksa Emre topları yükseltme, istenilen yere atma gücüne mi sahip değil? Belki bunlardan bir tanesini gol yapabilsek her şey değişebilirdi.
Samet hoca da oyundan ümidini kesince yanlış kararlar verip skoru değiştirebilecek (şahsi gayretler ile) oyuncuları aldı oyundan. Leandrinho, Kone neden oyundan alınır anlamadım. Auemir diye bir futbolcu var sahada, sadece koşuyor ve dikkatli izlenirse birçok kez de pozisyon hatası yapıyor, yer tutamıyor. İlk değişecek olan Auemir iken bence yanlış kararlar ile oyundan iyice düşmemiz sağlandı ama yine de hocanın bir bildiği vardır demekle yetiniyoruz.
Maçta ilginç bir tarafta DG Sivassporlu futbolcuların çok faule maruz kalmalarıydı. Hem de bir çoğunda sert sayılabilecek faullere. Ali Palabıyık genelde iyi maç yönetmesine karşın bu faullerde otoritesini kullanamadı. Kim ne söyledi bilinmez ama sanki Igor Tudor her pozisyonda rakibi indirin talimatı vermiş gibiydi. Tabir-i caizse resmen dövdüler DG Sivasspor´u.
Artık bu maç bitti. 15 günlük milli maç arası var. Carl Medjani ve alınması muhtemel transferler takıma gelir, güç katarlarsa iyi günler gelir ümidiyle beklemekteyiz. Anadolu´da bir tabir vardır: ters giden bir şeyler olursa ?Ömrümü yediniz? denir. Ömrümüzü yemeyin, ömrümüze ömür katın?
