<p>Ne kimsenin umurunda</p><p>Ne de en küçük bir resmi törene, bir merasime layık gören var. </p><p>On binlerce okuldaki milyonlarca Türk evladı için; bir heyecan, bir iftihar ve bir gurur vesilesi mi?</p><p>Tabii ki hayır. </p><p>Ceddimiz Osman Bey'in, Devlet kurup, bu toprakları 724 yıl önce Türk Vatanı yaptığı gün…</p><p>Önümüzdeki aylarda da yine Ceddimiz Alparslan'ın Malazgirt ovasında; tarihin en büyük imparatorluğunu dize getirip, Dünyanın en güzel coğrafyası olan Anadolu'nun kapısını, 1000 sene önce biz Türklere açtığı günün yıldönümü olacak!</p><p>Ama tabi onun da şimdiye kadar olduğu gibi hatırlamaya, merasim yapmaya, minnet ve şükranlarımızı sunmaya değecek herhangi bir kıymeti harbiyesi olmayacak.</p><p>Dünya tarihinde müstesna bir yeri olan, 11 medeniyete mezar olmuş bu toprakları Vatan yapmak için;</p><p>Can alıp can vermişler.</p><p>En sevdikleri kucaklarında şehit olmuş.</p><p>Alınamaz denileni almış, yenilmez denileni yenmişler. </p><p>Onlarca ordunun sinesinde dağılıp yok olduğu İstanbul surlarını, parça parça edip, Dünyanın incisine Türkün mührünü vurarak, bizlere hediye etmişler... </p><p>Ama ne gam...</p><p>Resmi tarih nezdinde, anmaya değecek bir değerleri, minnet edecek bir kıymetleri yok...</p><p>Heykelin yoksa, kıymetin de yok!... </p><p>Ahh ah!!!</p><p>Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan...</p>