Bu sefer de köpeklere yem edilen yavrucakların haberinden geçilmez oldu.
Dün de 6 yaşındaki bir çocuğu parçalamışlar.
Belki de bundan ötürü, köpeklere eziyet edenlerin sayısı da artıyor.
Ancak bir farkla.
Bunları, önce "Hayvan severler" sonra polis yakalıyor.
Hakim de tutukluyor.
Ama köpekler saldırdığında; babasından başka sahip çıkan, anasından başka ağlayan olmuyor.
Çilekeş Anadolu insanının yeni imtihanı; başıboş köpekler karşısında aciz, zavallı ve çaresiz bırakılmak oldu.
Kaderimiz olsa gerek.
LGBT’li sapıklar, terörist vekiller, hain gazeteciler, erkek düşmanı feministler karşısında aciz ve çaresiz kaldığımız yetmezmiş gibi, başıboş köpeklere, değil taş atmak, hoşt diyemez hale geldik.
İyi mi?
Bu ülkede;
- Özgürlük her neyse, hep hainlerin,
- İnsan hakları nasıl bir şeyse, hep teröristlerin,
- Devlet şefkati nasıl oluyorsa, hep yadın yabancının oldu ama bizim, kendi işinde gücünde, helalinden yaşamaya çalışan, temiz, yiğit ve vatansever insanımızın hiç olmadı. Hiç rastlamadı ve hiç de görmedi...
Köpekleri koruyan, kollayan "İt sever"lerin yarısı kadar da "İnsan sever"lerimiz olsaydı keşke.
Bu kadar sabi sübyan parçalanmaz, bu yavruların da hayatları kararmazdı belki...