Ülkemizde olan bitenler İktidar ve muhalefet tarafından farklı olarak değerlendirilmektedir. Öncelikle muhalefet gözüyle baktığımız zaman, en kısa zamanda, Bu ülkeyi terk etmek gerekir. Olaya muhalefet etmek adına baktığınız zaman, hiç iyi şeyler olmuyor, hep kötüye gidiyoruz, bitiyoruz, eriyoruz… Bu olumsuz tavırlar gençlik üzerinde etki yapıyor. Anlamsız ve mesnetsiz bir Ülkeyi küçümseme alışkanlığı gelişiyor. Bu da gençliği olumsuz etkilemektedir.
İnsanın aklına şu geliyor, Bu Ülke gerçekten böyle mi? Bu Ülkede hiç iyi şeyler olmuyor mu? Gelişme , ilerleme, büyüme oranları hiç iç açıcı değil mi? Hep mi olumsuz örnekler gündemde tutuluyor...
Son günlerde Adana'da gerçekleştirilen TEKNOFEST fuarı, Bu Ülkede bir şeyler yapıldığının delili değil midir? Dünyanın En Büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST; herkesçe beklenen unutulmaz etkinlikleri ve ilk kez gerçekleşecek sürprizleriyle festival coşkusunu Adana'ya taşıyor! Duyuruları ile kamuoyuna takdim edildi.
2-6 Ekim tarihlerinde Adana Şakirpaşa Havalimanı'nda gerçekleşecek olan TEKNOFEST Akdeniz'de teknoloji yarışmalarından nefes kesici hava gösterilerine, stant etkinliklerinden sahne gösterilerine, simülasyon deneyim alanlarından planetaryuma, eğitici atölyelerden sergilere dek pek çok etkinlik sizi bekliyor...
Ben işlerin iyiliğinden, ya da kötülüğünden bahsetmek için bunu kaleme almıyorum. Beklentim şudur: Her birisi bu Ülkenin kalkınmasını isteyen, Memleket sevdalısı tüm siyasilerin, bazı şeylerde başka siyasilerin yararına da olsa iyi giden şeyleri beraber söylemeleri, hatta Ülkedeki iyi şeylerden mutluluk duymaları gerekmez mi? Bunu söylemek suç mudur? Halkın yararına olan bir şey herkesi mutlu kılmalıdır. Meclis içerisinde muhalefet vekilleri olarak bilinseler de, onlarda bu Vatan topraklarında yaşıyorlar. Onların da memleketimizde olan her türlü iyi şeylere dolaylı da olsa katkıları vardır. Çünkü, aynı parlamentonun aktörleridir. Muhalefette olmaları iktidarın yaptığı şeylerin oluşmasına, oluşmamasına katkı sağlamak anlamında kendilerinin varlığını gerektirmektedir. Kısacası niye iktidar diyoruz, onlar yöneten durumunda oldukları için. Niye muhalefet diyoruz yönetenleri denetleyen ya da yönetim biçimlerini eleştiren oldukları için. Milletin vekilleridir. Oradaki herkesi bu Millet seçmiştir. Onlarda aynı Meclisin çatısı altında çalışmaktadırlar. Böyle olmasaydı iktidar ve muhalefet kavramlarının ne anlamı kalırdı!
Meclisin yeni dönemi açılışında, Muhalefet liderinin ve vekillerinin ayağa kalkması bile Ülke gündeminde bir olay olarak algılanıyorsa, gerçekten üzücü bir durumdur.
Halk olarak beklentimiz siyasi partilerimizin, Ülkemizin geleceğine yönelik olan bazı ortak iyileri bulmaları, onu beraber sahiplenmeleridir. İlla ki; siyasi partilerimizin ortak bildiri yayınlamaları için; terör olayı, Kıbrıs hadisesi, hatta İsrail saldırıları, Olağanüstü durumlar, Yakın komşularımızdaki olaylar gibi olaylar mı olması gerekiyor? Memleketimizin, Vatanımızın yararına olan bazı şeylerde de ortak davranışlar içinde olsalar daha iyi olmaz mı?
Örneğin ABD' de Türk Evini ziyaret eden, Muhalefet Lideri, Sayın Özel, bu evden övgü ile söz etmiştir. Gözle görülen bazı iyi şeylere de muhalefet etmek bana göre muhalefetteki siyasi partilerimize de bir şey kazandırmaz. Yanlış olan şeylere muhalefet etmek en tabi haklarıdır. Bunu büyük bir titizlikle yapmaları gerekir. İktidarın da her şeyi ben bilirim, benden başka doğru bilen yoktur, mantığı doğru değildir. Böyle karşılıklı, farklı anlayışlar olduğu müddetçe, bir çok şey, çok iyi bile gitse halk tabanında farklı değerlendirmelerden dolayı, ayrışım nedeni olarak devam edecektir.
Kısacası iktidar ve muhalefet arasındaki nefret durumları ortadan kalkmalıdır. Bu tutum farkında olmadan, tabanda ciddi manada ayrışımlara neden olmaktadır. Hatta bu ayrışım Aile içerisindeki bireylere kadar yaygınlaşmaktadır. Doğal olarak hoş bir durum değildir. Memleket yararına bir çok şey yaptığımızı ortaya koymaya çalışırken, insanlar arasında, nefret uçurumlarının oluşmasına sebep olmamak gerekir. Siyaseten bu durum hoş değildir. Böyle bir davranış ne iktidar için, ne muhalefet için fayda getiren bir durum değildir. Nefret durumlarını değil, sevgi bağlarını yerleştirmemiz gerekir. Medeniyetimizin özü budur. Son günlerdeki bazı suç işleyen insanların daha önce suç dosyalarının olması ve onların serbest bırakılmış durumda sokaklarda olmaları, halkımız arasında huzursuzluk oluşmaktadır.
Bu ayrışım değerlendirmelerinin ortadan kalkması için, iktidarın ve muhalefetin zaman, zaman birbirlerine destek olmaları gerekir, diye düşünüyorum. Zaman, zaman Mecliste örneklerini görmekten mutlu oluyoruz...
Biraz daha hoşgörü, biraz daha sabır, biraz daha birbirimizi anlayışla karşılamak, daha hayırlı olur. Tüm İslam Aleminin İsrail saldırılarına sessiz kalması da, gerçekten acı bir durumdur...
Asırlarca bu toprakları değişik insan gruplarını, din, dil, mezhep ayırt etmeden, idare etmiş, Ecdadın bunu nasıl becerdiğini Dünya, Alem bilmektedir. Kısacası bu kapasite bizde vardır. Önemli olan her siyasi tarafın bu olaya büyük bir olgunlukla, karşılıklı anlayış içerisinde bakması gerekmektedir. Böyle bir gücün olduğuna inanıyorum. O gücün ortaya çıkarak, Olumlu olayların gerçekleşmesini bekliyorum...
Ülkenin buna ihtiyacı vardır...