<p style="text-align:justify;">Öncelikle şu değerlendirme ile başlamak isterim. Acıyı hissediyorsanız canlısınız demektir. Başkasının acısını hissediyorsanız, insansınız demektir. Başkalarının acısını hissettikten sonra o, acıyı dindirmek için bütün çabanızı ortaya koyarak, o acı duyan insana yardım etmek istiyorsanız, işte o zaman harika bir insansınız demektir. Sorumluluğu olan, vicdanı olan, merhamet duygusu bütün vücudunu, aklını, fikrini, kuşatmış insansınız demektir. Şimdi bu özellikleri taşımayan insanlara, bu merhametli olma halini nasıl anlatabilirsiniz! Bu fedakarca yapılan davranışların verdiği mutluluğu, huzuru, nasıl anlatabilirsiniz? Yaşamak lazım...</p><p style="text-align:justify;">Önceden doğru olmayan açıklamalar için, fısıltı gazetesi derlerdi. Şimdi o fısıltı gazetesinin yerini sosyal medyanın bazıları yalan makinesi haline dönüştürdü.</p><p style="text-align:justify;">Depremin ilk günlerinde bölge insanının siyasi tercihini kast ederek bazı yorumcuların acımasız eleştirileri hala kulaklarımızı çınlatmaktadır. Nerede ise, bazı sosyal medya paylaşımlarında olduğu gibi, bu siyasi tercihten dolayı deprem oldu diye sevinecek bir insan yoksunu güruh ile karşı karşıyayız.</p><p style="text-align:justify;">Deprem bölgesinde yaşanan yıkım gerçeğini söylemeye gerek yoktur. Gerçek ortadadır...</p><p style="text-align:justify;">Bugün o dalda insaflı bilim adamlarının yaptıkları açıklamalar ortadadır. Kimisi bizim bildiklerimiz alt-üst oldu derken. Kimisi böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyoruz, dedi. Kimisi bildiğimiz bütün öngörüler bu depremle bizleri test etti, demektedir. Ortada olağan üstü bir olay vardır. İki deprem aynı bölgede üst üste yakın aralıklarla gerçekleşmiştir. Yabancı deprem uzmanları hatta Japonlar bile Kobi depreminden daha büyük ve yıkıcı bir deprem olduğunu ifade etmektedirler. Bütün tecrübelerimize rağmen, bu deprem tekrar bilgilerimizi çek etme ihtiyacını doğurdu, diyenler bile var. Amma kimi şom ağızlı bilim adamları ise, bildik şeyleri tekrar ederek, en büyük benim , en doğru fikir benim yorumlarım, deme alışkanlıklarına devam etmektedirler. Hatta bilecen söylemlerle ortalığı karıştırmaktadırlar. Tüm bilim adamları depremin zamanını, bilme şansımız sıfır derken. Deprem gerçekleştikten sonra birileri '' Bak ben demiştim'' yorumlarını gündeme taşıyanlar bile var. Yani akademisyenler bile, ortak bir fikirde buluşamadılar. Tek buluştukları nokta, depreme dayanıklı binalar yapmak.</p><p style="text-align:justify;">Bütün bunlara rağmen bazı yalan haber yapma alışkanlığı, deprem kadar yıkıcı olmaktadır. Bu yıkım gerçeği ortada iken, birilerinin ne adına yaparsa yapsınlar, bu ister iktidarı yıpratmak olsun ister kendi reytingini artırmak olsun, isterse gündem oluşturmak adına olsun, yalan haber üretmeleri yeter artık, dedirtti. Gülünç duruma düştüklerinin farkında bile değiller...</p><p style="text-align:justify;">EN BÜYÜK YALAN DEVLETİN ORADA OLMADIĞI YALANIDIR...</p><p style="text-align:justify;">Oturdukları sıcak yuvalarından orada Devlet yoktur, diyenlere bir sözümüz var. Deprem bölgesinde Devlet yoktur, diyenlerin dışında herkes oradadır. O gerçeği bilmedikleri için, herkesi kendileri gibi sıcak ortamlardan deprem gerçeğini yönettiklerini söylemektedirler. AFAD Devlettir... KIZILAY DEVLETTİR... DİYANET VAKFI DEVLETTİR... HASTAAHANE DEVLETTİR... POLİS, SAĞLIK GÖREVLİSİ, BELEDİYE ÇALIŞANI velhasıl herkes DEVLETTİR... Oradaki tüm yetkililer, hatta tüm belediyeler DEVLETTİR. BU gerçeği aklınızın bir köşesine yazın. Devlet tüm imkanları ile oradadır. Tüm yetkilileri ile Devlet Başkanından Bakanlarına, ilave görevle oraya gelen valilerine, sorumlu müdürlerine kadar oradır. Birileri gibi dolmuşa indi-bindi yapar gibi, oraya gitmek değil, günlerdir oradadırlar. Orada DEVLET yok demek, orada canını siper ederek çalışan tüm insanımıza hakarettir. Ülkenin değişik yerlerinden tüm görevlileri oraya ulaştıran devlettir. Onlar kanat açarak oraya gitmediler. Devlet, Tüm imkanlarını seferber etmiştir... Görecek göz gerekir...</p><p style="text-align:justify;">Bu acımasız eleştiriye en güzel cevap enkaz altından beş gün sonra hayata tutunarak çıkan canlı kardeşlerimiz şahittir. Onları oradan sağ çıkartmak için uğraş veren saatlerce yemeden içmeden bulunduğu konumdan ayrılmayan tüm fedakar çalışanlarımız şahittir. Görecek göz, akıl edecek izan ve düşünecek beyin lazımdır... İŞTE DEVLET ORADADIR...</p><p style="text-align:justify;">Yalana bakın yalana... KIZILAY'I KÜÇÜK DÜŞÜRMEK İÇİN UYDURULMUŞ YALAN... Kızılay BAŞKANI İlahiyat mezunu imiş. Adam Tıp Fakültesi mezunu doktor. Ancak onlar her olayda olduğu gibi meseleye başka gözlükle baktıkları için, her inançlı adama ilahiyat mezunu yakıştırmasını yapıyorlar. Kerem bey, kendisi Tıp Fakültesi mezunu bir doktordur. Bunu öğrenmek için özel bir çaba göstermeye gerek yoktur. Önünüzdeki internete ismini yazdığınız zaman gerçek ortaya çıkar. O halde bu yalan haberden amacınız nedir? Onu söyleyin de gerçek niyetinizi bilelim. Ya da ben cahilim diye çıkın açıklama yapın... KAMUOYUNDAN ÖZÜR DİLEYİN...</p><p style="text-align:justify;">O HALDE BU YALAN HABERLERLERİ YAYMAKTAN AMAÇ NEDİR? Bu yalan haberler bölgeki depremzedeleri, mağdur insanlarını hangi konuda motive eder. Yahut bu yalan haberlerin, yalan olduğu anlaşılınca onlar üzerinde hangi olumsuz etkiyi ortaya çıkarır. Bu nasıl bir gayrettir. Anlamak mümkün değil. haberin yalan olduğu ortay çıkınca yüzünüz kızarır mı? Öyle ya size siyaset dersi veren hocanız ne demişti.'' Öyle büyük yalan haber çıkaracaksınız ki, toplumun her kesimi etkilenecek.'' Aferin sizlere, hocanızın başarılı öğrencilerisiniz!</p><p style="text-align:justify;">Önceki gün Hatay yakınlarındaki baraj çöktü yalanı, Hatay ilinde nasıl bir etki ortaya koymuştur. Söylemeye gerek yoktur. İnsanlar o ilden çabuk şekilde çıkmak için, nerde ise gecenin o vaktinde birbirini ezer durumda olmuşlardır. Yetkililerin sürekli uyarmalarına rağmen, kaçış devam etmiştir. Burada amaçlanan nedir? Bu panik havası bu yalan haberi yayanlara ne kazandırmıştır? Bu akıl tutulmasını yaşayanları ALLAH ne biliyorsa öyle yapsın.</p><p style="text-align:justify;">Yağma haberleri doğrudur. Ancak yapanın yanına kar kalmadığını sosyal medyadan çekilen video ve gelen haberlerde görmekteyiz. Devlet olağan üstü hal uygulamasına geçmiştir. Bunların elbette cezası verilecektir. Aynı cezayı bu yalan haberleri yayanlar için de uygulasınlar istiyoruz. Vatandaş olarak bunu istemek hakkımızdır. Yalan haberleri yayarak, insanlara umutsuzluk taşıyan, amaçları ne olduğu belli olmayan insanlara en ağır cezalar verilmelidir. Bölge insanı üzerine de hangi olumsuz etkiyi yaptığını söylememize gerek yoktur.</p><p style="text-align:justify;">Fenerbahçe yardım TIR'ının soyulduğu yalanını yayanlar acaba Fenerbahçe yetkililerinin açıklamasından sonra yüzleri kızarmış mıdır? Bu kadar taraftarı olan bir takımın adını anarak hangi kargaşayı çıkarmak istemektedirler.</p><p style="text-align:justify;">Yalanları sıralayalım...</p><p style="text-align:justify;">Bazı yabancı deprem uzmanlarının bölgeye alınmadığı yalanı...</p><p style="text-align:justify;">Bazı belediye ekiplerinin bölgeye alınmadığı yalanı...</p><p style="text-align:justify;">Tırların girişi Hatay'a yasaklandı...</p><p style="text-align:justify;">Valilik İBB' yi Hatay'dan çıkarmak istedi...</p><p style="text-align:justify;">Kızılay Kan merkezi yıkıldı...</p><p style="text-align:justify;">Kızılay'ın bölgede hiç çadırı yok...</p><p style="text-align:justify;">Sahada dini içerikli sivil toplum örgütleri yok...</p><p style="text-align:justify;">Enkazdan yaralı çıkaran İHH, ekiplerini gözlerine sokun...</p><p style="text-align:justify;">Arap Ülkelerinden yardım gönderilmedi...</p><p style="text-align:justify;">On bin adet konteyneri gönderecek olan, ilk anda milyon dolarları yardım olarak gönderecek olanlar kim?</p><p style="text-align:justify;">Deprem bölgesinde kullanılacak iş makinaları bekletiliyor... Yolların tıkandığını gözleri görmüyor...</p><p style="text-align:justify;">Savcılar mesai uyguladığı için aksamalar oluyor... Yalanı.</p><p style="text-align:justify;">Biz Hatay hava alanını kendi belediyelerimizin gayreti ile açtık! YALAN... GERÇEK Devletin makinalarının gece gündüz çalışması ile, Hava Alanı tamiratı yeni bitti.</p><p style="text-align:justify;">Akıllara zarar veren açıklama ise, enkazdan ilk önce akp' liler çıkarılıyor. Hadi çıkın işin içinden. Yalanın bu kadarına pes artık...</p><p style="text-align:justify;">Evet depremin yıkıcı etkisinin bazıları insan hatasından, sorumsuzluktan, denetimsizlikten kaynaklanmıştır. Çalınan malzeme, deprem yönetmeliğine uygum yapılamayan binalar, bunları yeteri kadar denetlemeyen yetkililer... Devlet bunlara en acımasız cezaları vermelidir. Yağmacılık yapan insanlara bölge insanının ya da kolluk güçlerinin nasıl ceza verdiklerini, yayınlanan videolardan görüyoruz. </p><p style="text-align:justify;">O halde, bu hata hemen hemen her belediyede, ya da inşaatı yapan şirketlerde vardır. Bunun siyasi ayırımı olamaz. Öyle olsa, en fazla hasar HATAY ilindedir. O ilin belediyesinin senelerdir hangi siyasi iradede olduğu bellidir. Ben bu açıklamayı yaparken böyle değerlendirmeler yapmayınız diye uyarmak için söylüyorum. Ortada bir suç var ise, bu suçu işleyenin kimliğine, siyasi tercihine bakmadan en ağır cezalar verilmelidir. Bakın en pahalı rezidansı HATAY' da yapan kişi yurt dışına kaçarken yakalandı. Hatta para transferi yaptığı söyleniyor. Yani adam yaptığı hatayı biliyor. Bu konuda çok yaralıyız. İşini dürüst yapan tüm iş adamlarından ALLAH razı olsun. Binası yan yattığı halde, tek camı kırılmayan binalar olduğu söylendi. O halde, bu imar noksanlıklarını ortadan kaldıracak çözümler üretilmelidir.</p><p style="text-align:justify;">SONUÇ; DİKEY YAPILAŞMA DEĞİL, YATAY YAPILAŞMA TEŞVİK EDİLMELDİR... BELİRLİ KATTAN SONRA İMAR İZNİ VERİLMEMELİDİR...</p><p style="text-align:justify;">O zaman şunu ilave etmek istiyorum. Bir alkışı, takdiri TOKİ evleri hak etmektedir. Haberlerden yanlış duymadı isem, TOKİ evlerinde enkaz haline dönen bir yıkım yoktur. Demek ki, istenirse dürüst yapılanma yapılabiliyormuş...</p><p style="text-align:justify;">Gözü aç olan iş adamlarının gözünü toprak doyursun... Yalan haberi yayarak insanları yanlış yönlendiren insanların da dilleri, o yalan haberler dolayısı ile, lal olsun diyelim... Vesselam</p>