Dün, Cuma namazı çıkışı sonrası radyoda Profesör Senai Demirci´yi dinledim tesadüfen. O yumuşak, etkileyici, huzur veren ses tonuyla ?insana dair? diye başladığı konuşmasını, yorumunu hayranlıkla dinledim.
Senai Demirci´nin radyo programında söyledikleri tam da içerisinden geçtiğimiz şu zor dönemde, ekonomik sorunlarla boğuştuğumuz tam da bu ortamın özeti niteliğindeydi. Bazen insan olduğumuzu unutuyoruz. Öyle vahşi, öyle acımasız oluyoruz ki, insan, insana bunu yapar mı, dedirtiyoruz.
Bugün, her zamankinden daha çok dayanışmaya, her zamankinden daha çok birlik olmamıza ihtiyaç varken, maalesef herkes önce o yapsın. Başkası yapsın diyerek kendimizden uzaktakileri işaret ediyoruz. Her konuşan kendisini haklı gösteriyor. Her konuşan ?ben de sorun yok ama malın-ürünün girdisi çok yüksek. Benim aldığım fiyatım yüksek? diyor. Yani topu taca atıyor. Sorumlu ben değilim diyor. Bana gelene kadar neler var, neler diyor.
Sanırım Senai Demirci´nin dediği gibi artık insan olduğumuzu hatırlayıp bir şeyler yapma zamanı geldi. Öyle gözüküyor ki, 2019 zor geçecek. Ve kabul edelim; çalışmadan, üretmeden Türkiye´nin bir yere geleceği yok. Öyleyse tıpkı Korelilerin yaptığı gibi tıpkı Japonların yaptığı gibi önce kenetleneceğiz. Sonra birbirimizin hukukunu koruyacağız. Sonrada herkes üzerine düşeni yapacak. Ama bu yapıda sahtekârlara yer yok. Bu yapıda fırsatçılara yer yok. Bu yapıda toplumu sömürenlere hiç mi hiç yer yok. İşte Devlet dediğimiz yapı tam da burada devreye girmeli. Her türlü üretimi teşvik etmeli. Üretmek isteyen her kesi dinleyip, yardımcı ve destek olmalı.
Yazarken bile konu konuyu açıyor. Konu farklı alanlara kayıyor. Ama söylemek istediğim şu; Zor günlerin arefesindeyiz. Ve böyle ortamlarda bile bazılarımız insan olduğunu unutuyor. Gemisini yüzdüren kaptan misali. Başkasına ne olursa olsun. Beni ilgilendirmez edasıyla davrananlar var. Hani insanız diyoruz ya. Elbette kimse zarar etmesin. Zararına iş yapmasın. Sadece kârı biraz düşürsün. Hepsi bu. Eğer bu döngüyü sağlayabilirsek pek çoğumuz ayakta kalabilir ve bu kriz denen yapıya meydan okuyabiliriz. Yoksa serbest piyasa var. Herkes istediği fiyatı etikete yansıtır dersek bu olmaz. Demek ki, neymiş efendim. Serbest piyasa denen yapı iyi bir sistem değilmiş. Şimdi bazıları bu söylediklerime hoplayacak. Ama bu da benim görüşüm arkadaş. İşin özeti gelin hep birlikte insan olalım.