Günümüz gençlerinin kanayan yarası, İşsizlik. Sabah uyandıkların andan gece uyuyana kadar düşündükleri en önemli sorunlardan birisi.
Geleceğine yön vermek isteyen gençlerimizi görüyorsunuz değil mi? Daha gençliklerinin baharında olan ama sırtlarında kocaman belirsizliklerle yaşayan o gençler...
Bu gençlerin tek ortak fikri ise “Okumak Çare Değil.” Çünkü bu gençlerin hepsi iyi ya da kötü bir eğitim gördü, yıllarca okudu okudu ama bir türlü karşılığını alamadı.
Tabii ki içlerinde ailelerinin işlerinin başına geçen ve bu işleri iyi yürütenler de var fakat herkes böyle değil. Bazıları ailesine mahcup olmamak için gece gündüz çalışıyor.
Bazıları ise iş başvurusu yaptığı hiçbir yerden geri sinüs alamadığı için gün içinde vakit öldürüyor. Peki bu gençlere ne olacak hiç düşündük mü?
Evlenmek, ebeveyn olmak gençler için artık neredeyse imkansız. Çünkü evlenmek için gerekli şeyleri yapabilecek ve çocuk yetiştirecek maddi-manevi yeterlilikte değiller.
Tüm bunların yanında çevreden gördükleri psikolojik baskı her şeyin son noktası. Bu gençler zamanla bu psikolojik baskıları kaldıramıyor.
Çevreleri onlara ne işe yarıyorsun, hep evde mi oturacaksın gibi cümleler kurduğu için bu çocuklar birer hayalete dönüşüyor. Sırf bu yüzden içinde bulundukları yaşın bile tadını çıkaramıyor.
Güzel hayallerle çıktıkları eğitim hayatlarının sonucunda kendi mesleklerini yapamayanlar, başka alanlara yönetenler...
Elimizden bir şey gelmiyor mu? Doğru, belki evlatlarımızı bir anda harika işlere ya da konumlara getiremeyebiliriz.
Ama onlara değersiz hissettirmemeyi öğrenmeliyiz. Hissettikleri işim yoksa ben hiçim duygusunu yenmelerine destek olmalıyız.
İşsiz olmak zor, özellikle de psikolojik açıdan fakat sevdiklerimizin hissettirdiği güven duygusuyla bununla da baş edebiliriz.