Muhtemel kabine değişikliğinin dedikodusu bile heyecan dalgasına yetti.
Mevcutlar o kadar kötü ki, daha kötüsü olamaz iyimserliği var herkeste.
Tam bize göre bir hastalık.
Zira
Koltuğuna birilerinin oturacağı o Bakanlıkların;
bir yol haritaları yok.
Hedefleri yok.
Stratejileri yok.
Adeta pusulasız gemi gibiler.
Bakan gelecek.
Allah´a ayan bize sır fikirlerini ortaya koyacak.
Halk beğenirse başarılı, değilse başarısız olacak.
Yani, hala ?Ada? odaklı, kişi esaslı doğu kafası.
Şimdiye kadar ?Devlet aklı? ile ortaya konulan,
mesela:
- Bir, Milli Eğitim politikası.
- Bir, Milli Tarım politikası.
- Bir, sağlık, ulaşım, ekonomi vs. politikası olmadığı için, her partiye göre değişen, hatta aynı partinin Bakanlarına göre bile ters yüz olabilen icraatlara şahitlik ediyoruz.
Yani, sistemlere değil istemlere göre yol alıyoruz.
Anayasadan daha güçlü ve Milletçe ittifak ettiğimiz bir programımız olsaydı şayet, ne bu kadar pespaye Bakan zuhur eder, ne de kötüyü göndermek bile heyecan yaratırdı.
Bizim acilen bu eksiği giderip; ülkenin 100 yıl sonrasını inşa eden ve kimsenin değiştirip, bozamayacağı programlar yapıp; uygulayıcıların değiştiği ama uygulamanın değişmediği sistemler bina etmemiz lazım.
Malum,
Rotası olmayan gemiye hiçbir rüzgar fayda vermez. (H.M.)