<p style="text-align:justify;">Hiçbirimiz gün içinde ya da uykuya dalarken ansızın bir felakete uyanacağımızı ya da sevdiklerimizi bir anda kaybedeceğimizi düşünmeyiz. Böyle bir şeyi hayal etmek istemeyiz. Ama maalesef işte tam o gün ve o saatlerde hayal bile edemeyeceğimiz bu felaketi yaşadık. </p><p style="text-align:justify;">6 Şubat 2023, 04.17 – 13.30...</p><p style="text-align:justify;">Bundan sonra hiçbir an unutmayacağız unutmak istesek bile bir şekilde karşımıza çıkacak o tarih ve saat. Asrın Felaketi... </p><p style="text-align:justify;">Kimi büyük mutluluklarla kimi kalbindeki kırgınlıklarla başını yastığa koyduğunda o anlık sarsıntıyla hem mutluluklar hem kırgınlıklar kül oldu. Tüm duygular yerle bir hale geldi. </p><p style="text-align:justify;">“Cennetten Bir Köşe”, “3 yıllık yeni yapılmış koca bir bina” ve daha nicesi saniyeler içerisinde un ufak oldu, beraberinde binlerce insanı da yerle bir etti. Bundan sonrası ise uçsuz bucaksız bir acı olarak kaldı. </p><p style="text-align:justify;">Uykusundan uyanan insanlar evlatlarına ,anne ve babalarına, eşlerine, tüm sevdiklerine ulaşabilmek için çılgına döndü. Çoğu çıplak ayakla çoğu üzerine montunu bile almadan gözyaşları içinde sevdiklerine koştu. </p><p style="text-align:justify;">Herkes sevdiklerini o koca enkazın altından elleriyle kazıyarak çıkarmaya çalıştı. Bir ses, bir nefes için canları pahasına sevdiklerini kurtarmaya çalıştılar. </p><p style="text-align:justify;">O binalardan mutlu aile fotoğrafları, sınav öğrencilerinin gözlerinden sakındıkları kitapları, özür mektupları ve daha niceleri çıktı. Hepsi sessizdi ama en büyük ses onlardan geliyordu .</p><p style="text-align:justify;">Kundakta bebekler, ailesine kol kanat germiş babalar, evlatlarını göğüslerine saklayan anneler ve daha niceleri o enkazdan çıkmayı ve ailelerine, akrabalarına kavuşmayı bekledi. Kimisi dayanabildi üzerindeki ağırlıklara kimisinin bedeni kaldıramadı onca ağırlığı...</p><p style="text-align:justify;">Taşların altında doğum yapan genç bir anne, elinde annesinin saçlarıyla yeniden doğan 20 günlük küçücük bir bebek çıktı o enkazın içinden. Bunların hepsi sevdiklerinin gözü önünde yaşandı. </p><p style="text-align:justify;">Kahramanmaraş’ta bir baba 15 yaşındaki kızının can vermiş bedeninin karşısında hiçbir şey yapamadı ve saatlerce kızının elini bırakamadı. O babayla birlikte hayat durdu, insanlık bitti. </p><p style="text-align:justify;">81 milyon tek yürek oldu. Yardımlar, dualar, iyilikler kocaman hale geldi. </p><p style="text-align:justify;">Küçücük evlatlar kumbaralarındaki parasını enkazdan kurtulan kardeşlerine yolladı. Anneler evlerinde ekmekler, yemekler yapıp kardeşlerine gönderdi.</p><p style="text-align:justify;">Kıyafetler, bebek bezleri, ayakkabılar ve daha niceleri hepsi o felaketi yaşayan kardeşlerimizin yaralarını bir nebze sarabilmek için tırlarla onlara ulaştırıldı. </p><p style="text-align:justify;">Tüm devlet büyüklerimiz halkın yaralarını sarmak için elinden geleni yapmaya çalıştı. Yurt dışından gelen yardımlar, bağışlar hepsi halkın yaralarını sarmak için okyanustaki küçük damlalar olarak başlayıp büyüdü.</p><p style="text-align:justify;"> Enkaz altındaki evlatları, aileleri kurtarmak için canla başla çalışan kurtarma ekipleri... Onlar için ne söylesek az kalır. </p><p style="text-align:justify;">Günlerce uyumadan, gözyaşları içinde umutlarını bir an olsun kaybetmeden bir ses bir nefes aradılar. Buldukları her insanda birbirlerine sarılarak mutlu oldular. </p><p style="text-align:justify;">Tüm bunlar biz Türk milletine gösterdi ki biz birlikte çok güçlüyüz. Biz birbirimizin her derdine derman olabiliriz. </p><p style="text-align:justify;">Biz yan yana olduğumuz süre boyunca bizi hiç kimse yıkamaz. </p>