<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Dünya üzerinde kapitalizmin yaşama biçimi olarak hayatta yaşanılabilir konuma gelmesinden sonra, sosyal hayatın dengesizlikleri daha da fazlalaşmıştır. Kapitalizm ekonomik olarak kendini kabul ettirdiği gibi, ona bağlı olan sosyal ve kültürel etkinliğini de kabul ettirmiştir. GÜÇLÜ DEVLETLERİN, Ekonomik güçleri sayesinde, onların kültürü, yaşama tarzı, sosyal hayat anlayışı, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bu tür bir oluşumun merkezi para ve güçtür. Para ve güç insanın sosyal hayatını belirleyen ana faktör olarak kendisini göstermiştir. Böyle bir sistemde zengin daha zengin, fakir daha fakir olarak hayatını devam ettirecektir. Kapitalizmin vazgeçilmezi olan faiz, bu uçurumu daha da derinleştirmektedir. Bankalar bu sistemin koruyucularıdır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Yukarıda sıraladığımız ana nedenden dolayı sosyal hayat içerisinde dengesizlikler yoğun bir şekilde kendini göstermektedir. Böyle bir konumda toplumu idare eden yönetimin kaba bir tabirle yapabileceği en güzel şey gelir bakımından az gelirli olan vatandaşını vahşi kapitalizmin altında ezilmekten kurtarmaktır. Bu anlamda vatandaşı sosyal açıdan, alabileceği tedbirlerle korumak zorundadır. Faizin uygulayıcısı olan bankalar ve onların uygulamaları az gelirli vatandaşları ezmemek konumunda olması gerekir. Sağlık açısından herkesin istifade edebileceği tüm imkanları halkının hizmetine sunmak zorundadır. Halkı bu çarkın arasında ne kadar korumak gerekiyorsa, o kadar korumak şarttır. Bu gerçekleşmediği zaman toplumda daha derin ve olumsuz şeyleri beklemek gerekir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bankaların sunduğu imkanlarla, dar gelirli insanları refaha kavuşturmak hayaldir...</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bugün yaşanan maddi sıkıntılara karşılık, Devletin çalışanını koruması şarttır. Gerekirse, Merkez Bankasının desteği ile, Temmuz ayında tüm çalışanlarını, emeklilerini, enflasyon rakamlarının çok üzerinde bir artış getirerek, piyasayı rahatlatması gerekir. Böylece hem vatandaşın Devletine olan güveni artar, hem sıkıntılarına çözüm bulunmuş olur. Bugün yıllık enflasyon uzun bir süreden sonra, % 70' lere dayanmıştır. Dünya bir kriz ortamı yaşamaktadır. Devletin ve İktidarın buna karşı koyacak gücü vardır. Böylece piyasa durulmuş olacaktır. Zaten yapılan alışverişlerden, dolaylı olarak Devlet vergi kalemleri ile gelirini artıracaktır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bugün Avrupa'da en fazla telefonla konuşan ülkeyiz... En fazla kozmetik ürünlerine döviz harcıyoruz... En obez ülkeyiz... Her alanda israf ediyoruz... Bunlar bizim için kötü istatistiklerdir. Eskilerin tabiri ile;'' Har vurup, harman savuruyoruz...'' Ayağımızı yorganımıza göre uzatmıyoruz...</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Reklam ve piyasa ekonomisi, insanları tüketmeye ve dolayısıyla israfa sürüklemektedir. Bu durum Ülkede konforlu bir hayat anlayışının gelişmesinden kaynaklanmaktadır. Normalde bugün bir ailenin telefon, internet, masrafları artık gıda masrafı gibi algılanmaktadır. Üstelik insanınız çalışma açısından her işi beğenmemek gibi bir konuma düşmüş ise, işiniz daha zor demektir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bugün çeşitli iş alanlarında çalışacak insanımız yok gibidir. Bu alanları mülteciler doldurtmaktadır. O da ayrı bir sıkıntıdır. Düşünün zenciler çay toplar, Afganlılar çobanlık yapar, mülteciler en ağır işlerde çalışır mantığı gelişmiştir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Burada önemli olan tüm kapitalizmi ortadan kaldırmaktır. İnsan için en önemli şeyin faiz ortamının ortadan kaldırılmasıdır. Yüce Rabbim bu kırmızı çizgileri zaten belirtmiştir. İnsana hizmetin en iyisinin faizsiz bir ekonomi olduğunu belirtmektedir. Bizim burada vurgulamak istediğimiz şey ise, bu sistemle yönetilen bir ülkede geliri az olan ve Milli gelirden daha az istifade edilen insanların korunması adına alınması gereken önlemlerden bahsediyoruz. Örneğin insanlar daha iyi şartlarda çalışma imkanları sunulmalıdır. Daha fazla ücretle daha iyi imkanlara sahip insanlar oluşturulmalıdır. Gelir düzeyinin yükseltilmesinden sonra, o oranda tüm sosyal konumlarının yükseltilmesi, sosyal haklarının daha da genişletilmesi şarttır. Daha iyi bir tanımla Zenginle, fakir arasındaki makasın gittikçe arasındaki açının daraltılmasına yönelik çalışmalar yapılması gerekmektedir. Böylece insanların maddi alandaki sıkıntıları az da olsa giderilmeye çalışılmalıdır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Ülkeyi yönetecek kadroların bu anlamda işsizlik oranın azaltmak adına çalışmalar yapmaları gerekir. İş açısından istifade edemeyen insanların tüm geçim sıkıntılarını Devletin üstlenmesi gerekir. Bu çizgiye de çok dikkat etmesi lazımdır. Çalışarak elde ettiği en az geliri olan insan ile, hiç çalışmayan Devletin yardımına muhtaç insan açısından arada fark olması gerekir. Çalışamayıp, çalışmayıp kendisine yapılan yardımlarla gelir elde etme konumunda olan insanın, çalışan insana göre gelirinin daha az olması gerekir. Eğer gelirler, eşit düzeyde olursa o zaman da insanların çalışmamak gibi bir tembelliğe itileceğini de unutmamak gerekir. Böyle bir konuma sokmamak lazımdır. Çalışan insanlar arasındaki gelir dengesizlikleri ortadan kaldırılabildiği kadar, kaldırılmalıdır. Genel bir değerlendirme ile insanların aş, iş derdi olmadan hayatlarını devam ettirecekleri bir ortamın oluşturulması şarttır. Ekonomik olarak Aile mutlaka maddi açıdan korunmalıdır. Maddi sıkıntılardan dolayı olacak sosyal hayat olumsuzlukları, Aileyi yıpratır. Yok eder...</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Gelir dağılımının eşit olmasa bile, insanların genelinin memnun olduğu bir ortama getirmek gerekir. Bu tür çalışmalar vahşi kapitalizmin sıkıntılarını gidemeye yöneliktir. Yoksa kapitalizmin acımasızlığını ortadan kaldırmak anlamına gelmez. Sadece Ülke insanının daha rahat ve huzurlu şeklide yaşamasını sağlamış olur. Kapitalizmin ortadan kaldırılması ve daha insanca yaşanabilecek, faiz sisteminin insanları ezmediği bir sistemin oluşması daha olumlu bir yaklaşım olacaktır. İnşallah Dünya bugünleri de görecektir. </span></span></p>