Karne amaç değil bir sonuçtur ve devamı vardır, dünyanın sonu değildir. Karne öğrenciden ziyade tüm ailenin ortak eseridir. ?´Bizdeki gelenek gereği, karne çocukların aileleri tarafından da değerlendirilmesine neden olur. Karne, sadece çocuğun öğrendiği derslere dair değil, adeta yaşam başarısına dair değerlendirme olarak değer görmektedir. Dolayısıyla aldıkları her karne ile çocuklarımız da ?bu dönem dersleri nasıl öğrenmişim?? sorusuna değil, ?ben nasıl biriyim?? sorusuna da yeni yanıtlar oluşturmaktadır. Yani alınan her karne çocuklarımızın kendileri ve kendi performans algılarında önemli değişiklikler yaratmaktadır.´´
?KİŞİSELLEŞTİRME YAPIP, KARNESİ ZAYIF GELEN ÇOCUĞA, ZAYIF ÖĞRENCİ MUAMELESİ YAPILMAMALIDIR. ÇOCUĞUN SADECE KARNESİ ZAYIFTIR, KİŞİLİĞİ DEĞİL, KİŞİLİĞİNE GENELLEME YAPILMASI DOĞRU DEĞİLDİR.´´
Karneyi değerlendirirken dikkat edilmesi gereken alan, çocuğunuzun içinde yer aldığı aile ortamıdır. Her çocuğun bireysel özelliklerinin yanında, içinde yetiştiği aile ortamının çocuğun çalışma alışkanlıkları, okulu önemsemesi, sorumluluklarını bilmesi ve yerine getirmesi üzerinde büyük etkisi vardır. Okumak, öğrenmek, yeni bilgiler edinmek, aile içinde eğlenceli, keyifli bir işi olarak ele alındığında, çocuk da bu faaliyetleri bir mecburiyet olarak görmemeye başlar, bu da onun öğrenme isteğini ve dolayısıyla da okul başarısını arttırır. Çocuk çalışmanın gerekliliğini, önemini içselleştiremeden, bu işleri bir yük olarak görmeye başlar.
VELİLERİN YAPMASI GEREKENLER;
Çocuğunuzu karşınıza alıp, bu notları aldığı için üzgün olduğunuzu söyleyin. Ona herhangi bir ceza vermeyeceğinizi söyledikten sonra, sakince ve baskı yapmadan kırık notların nedenlerini sorun ve onun konuşmasını sağlayın. Çocuğu cezalandırmak anlık bir çözüm üretebilir fakat uzun süreli çözümler sağlamaz. Ceza vermek, çocuğun kişisel gelişimini engeller. Çocuğu cezalandırmadan önce başarısızlığın altındaki nedenleri iyi araştırmak gerekir. Baskıcı tutumları destekleyen cezalar, çocuğu duygusal ve zihinsel olarak olumsuz etkiler. Başarısızlığın nedenini suçlamadan birlikte sorgulamaya çalışın. Ve ne yapılması gerektiği konusunda kendisinden düşüncelerini paylaşmasını isteyin.
Kırık not aldığı derslerde başarısız olmasının nedenlerini maddeleyerek yazın.
Kırık notlarını düzeltmek için kendisi neler yapabilir, siz neler yapabilirsiniz bunları yazın.
Arkadaş ilişkilerinde problemler varsa; Eleştirici olmayan bir dille yorum yapın.
Bilgisayar oyunları ve sosyal medyada fazla vakit geçiriyorsa, bunu tamamen kısıtlamak yerine karşılıklı konuşup bir program oluşturun.
Başaramayacağı ile ilgili negatif duygularla boğuşuyorsa, moralini yüksek tutun. Çocuğunuzun gerekli ve uygun şartlar yerine getirildiği zaman başarılı olacağına inanın ve ona göre davranın.
Tatilde iyice dinlenmesini fakat ikinci dönemde ondan artık daha programlı ve düzenli olmasını beklediğinizi ve bunu nasıl yapacağını düşünmesini söyleyin.
Öğretmenleri ile görüşerek zayıfların nedenlerini anlamaya çalışın.
Çocuğunuza içinizden gelerek ve inanarak, sistemli çalışmayla başarılı olacağına ve derslerden rahatlıkla geçeceğine inandığınızı söyleyin. Gerekirse ona dersler ile ilgili her konuda destek olabileceğinizi hatırlatın.
Çocuğun her ne boyutta olursa olsun başarılarını fark etmek, bunları takdir etmek, öne çıkarmak onun kendine güvenini arttıracak, kendiyle gururlanmasını sağlayacaktır. Zayıf olduğu yönleri bir eksiklik olarak değil, geliştirilmesi gereken yönler olarak kabullenmesi daha kolay olacaktır. Unutulmamalıdır ki, sonuç değil süreç önemlidir. Gösterdiği çabayı takdir etmek, bulduğu çözüm yollarını övmek, ona inanıldığını göstermek çok önemlidir.
BUNLARI ASLA YAPMAYIN;
?´Canın sağ olsun´´; En zararlı veli tutumudur. Böyle davranan velilerin öğrencileri istikrarsız olur. Büyüdüklerinde altı ayda bir iş değişirler.
Uyarmayın tehdit etmeyin; Korkunun olduğu yerde öğrenme yoktur.
Öğüt verme, çözüm önerileri getirme: "Senin yerinde olsam insan içine çıkmaz sürekli ders çalışırdım." Bu tür cümleler öğrencinin kendi sorununu kendisinin çözemeyeceğini iletiyor ve direnç yaratabiliyor.
Başkaları ile asla kıyaslamayın; Alınan karneye gereğinden fazla anlam yükleyen aileler; çocuklarını aşağılayıcı, kıyaslayıcı, utandırıcı davranışlar sergiler. Bu davranışlar, çocuklarda olumsuz bir benlik gelişimine ve kendine güven eksikliğine neden olur. Yargılama: "Sen zaten tembelsin´´ Öğrencinin sadece bugün değil, her zaman başarısız olduğunu ve olacağını ima ediyor.
Suçlama : "Bu başarısızlık senin eserin !" Bu cümleler öğrencide savunucu tutum yaratıyor ve başarısızlıktaki kendi rolünü görmesini engelleyebiliyor.
Cezalandırmak benlik saygısının gelişimine de zarar veriyor.
Karnesi iyi olan çocuğu ödüllendirirken aşırıya kaçılmamalıdır. Çocuğun büyük hediyeler için değil, geleceği için çalışması sağlanmalıdır. Ayrıca çocuğa verilecek hediyelerin, okul başarısına ve bireysel gelişimine katkı sağlayacak hediyelerden seçilmesine dikkat edilmelidir. Maddi değeri yüksek hediyeler yerine yaşına uygun, işlevselliği yüksek hediyeler tercih edilmelidir.
Çocuk tatilde bolca oyun oynamalı. Çünkü oyun hem rahatlama hem de öğrenme yoludur. Bedensel oyunlar, spor ve müzik aktivitelerini tercih etmeli, yakın akrabalara yatılı ziyaretler gerçekleştirmelidir.
Değerli Veliler,
ÇOCUKLARIN İLK ÖĞRETMENİ ANNEDİR VE OKUL EVDE BAŞLAR. LÜTFEN ÇOCUĞUNUZLA BİRLİKTE KİTAP OKUYARAK ONA DOĞRU ROL MODEL OLUNUZ. ÇOCUKLAR, BÜYÜKLERİNİN SÖZLERİNDEN ZİYADE DAVRANIŞLARINA ODAKLANIR, BÜYÜKLERİNİN AYAK İZLERİNİ TAKİP EDERLER.
KİTAP OKUMAK DERS DEĞİLDİR, BÜYÜK BİR ZEVKTİR. ÖNEMLİ OLAN KİTAP OKUMA ZEVKİNİ ÖĞRENCİLERE KAZANDIRABİLMEKTİR. Kitap boş vakitte okunmaz, kitap okumak için vakit ayrılır.