Gençlik yıllarımızda, okuma alışkanlığını kazandıktan sonra; yayın hayatına giren, 1000, 1001 Temel eserden bazılarını okuma şansı elde edebilmiştim. Öğrenci harçlıklarımla; bazı kitapları alma şansım da; olmuştu.
Okuduğum tarihi romanlar, klasikler, sayesinde okuma alışkanlığını kazanmıştım. Hoş çocukluk yıllarımızda; Teksas, Tommiks gibi dayatılan resimli romanlar, elimizden geçmişti.
Bilgi dağarcığımıza, katkıları olduğuna inandığım, bu eser serilerinin en azından yeni nesiller isimlerini, duysun istedim. Yayın hayatımızda böyle bir serinin olduğundan haberleri olsun.
O, Yıllarda yayın hayatına giren 1000 temel eserden beklenen; Bin Temel Eser; konuşulan, yaşayan, Canlı Türkçemizle; Hem Milli Kültürümüzü yoğuran düşünce ve duygu dünyamızı aksettirecek eserlerden oluşsun, hem de; Batı´nın ilim, fikir ve teknik alanlarındaki görüşlerini yurdumuza getirsin, istenmişti. Milli şuuru besleyerek, geçmişten kuvvet alıp; geleceğe yön verecek iyi vatandaş, iyi insan yetiştirmede büyük yardımcı olacaktır. Düşüncesiyle hareket ediliyordu. Bu düşüncelerle yayın hayatına başlamıştı.
Kimlere ne kadar faydası oldu, bilemem. Ancak, bildiğim bir şey; O günün şartlarında zirve yapan, Milli ve Manevi değerlere hakaret, olaylarını; kimi taze beyinlerde engellemiştir. İnsanlar, özellikle gençler; kendi tarih kültürlerini, geçmiş kültürlerini, edebiyat kültürlerini, tanıtacak eserlerle tanışmıştır. Yeterli midir? Değil. Ancak, hiç olmazdan, daha iyidir. Çünkü, yeni bir fikir anlayışı; direkt, yahut dolaylı olarak genç nesillere empoze edilmeye çalışılıyordu. Bu amaçla; Hem basın, hem sinema, hem diğer kültür etkinlikleri; ortak gayede birleşmişlerdi. O fikre yönelik anlayış içerisinde beraber hareket ediyorlardı. Yeni genç nesillerin, akıllarını çelmeye çalışıyorlardı.
1000 TEMEL Eserin basılmasına yönelik karar veren iradenin, MİLLİ EĞİTİM BAKANI ORHAN OĞUZ, ´´Bin Temel Eser serisinde yayımlanan kitapların, Türk gençliğinin ve vatandaşlarımızın geniş ve ileri bir dünya görüşüne sahip, geçmişine bağlı, tarihi ile gurur duyan ve geleceğe ümitle bakan vatansever, bilgili kişiler olarak yetişmelerinde; faydalı olacağına inanıyorum.´´ Diyerek, fikirlerini açıklıyordu.
Bende bir genç olduğum için; yayınlanacak eserleri heyecanla bekliyorduk. Devlet yayınları olduğundan dolayı; bütçelerimize de, uygundu.
Hatırladığım, bazı eserler şunlardı. Ben, bu yazdıklarımdan çoğunu zamanla okumuştum.
Dede Korkut Kitabı (haz. Muharrem Ergin), 1969.
Han Duvarları (Şiirler, Faruk Nafiz Çamlıbel), 1969.
Beş Şehir (Denemeler, Ahmet Hamdi Tanpınar), 1969.
Koç yiğit Köroğlu (Oyun, Ahmet Kutsi Tecer), 1969.
Karagöz (15 Karagöz oyunu, Muhittin Sevilen), 1969.
Kültür Değişmeleri (Sosyal psikoloji bakımından bir tetkik, Prof. Dr. Mümtaz Turhan), 1969.
Türk Tarihinden Yapraklar (Yılmaz Öztuna), 1969.
Vatan yahut Silistre (Oyun, Namık Kemal, haz. Prof. Kenan Akyüz), 1969.
Gülnihal (Oyun, Namık Kemal, haz. Prof. Kenan Akyüz), 1969.
Aziz İstanbul (Makaleler, Yahya Kemal Beyatlı, haz. N. S. Banarlı), 1969.
Kendi Gök Kubbemiz (Şiirler, Yahya Kemal Beyatlı, haz. N. S. Banarlı), 1969.
Eğil Dağlar (Makaleler, Yahya Kemal Beyatlı, haz. N. S. Banarlı), 1969.
Türkçülüğün Esasları (Ziya Gökalp, haz. Prof. Dr. Mehmet Kaplan),1970.
Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri (İbrahim Kafesoğlu), 1970.
Seçme Hikayeler I (Ömer Seyfeddin), 1970.
Seçme Hikayeler II (Ömer Seyfeddin),1971.
Benim okuduğum ve elde ettiğim kitaplar, bunlardı.
Sonra gelen siyasi iktidarlar, bu geleneği devam ettirmediler. Kitap okuma alışkanlığının devam etmemesi adına; Bu eserlerin basılmasına son verildi. Anlayacağınız, insanları okumaktan uzaklaştırma geleneği, yeni değildir. Eskiden beri, o gelenek; hayatiyetini korumaktadır.
Bu açığın kapatılması için; O, günlerde yayın hayatına devam eden TERCÜMAN Gazetesi, Adını,1001 Temel Eser koyarak; yeni eserleri yayınlamak adına yola çıktı. Beklenti çok yüksekti. Ancak, 1000 Temel eser, Devlet destekli bir yayındı. Nihayetinde 1001 TEMEL ESER, geleneği de; bir müddet sonra, sona erdi.
O yayınlardan bir, kaç örnek sunayım;
Yunus Emre Divanı, haz.: Faruk K. Timurtaş
Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar
18. yüzyıl Türkiyesinde örf ve adetler
Eşrefoğlu Divanı,
Mevlana (hayatı ? eserleri), Mehmet Önder
Emir Sultan, Şinasi Çoruh,
Buhranlarımız, Said Halim Paşa
Özellikle okuduğum eserleri yazdım.
Üzülerek ifade edelim, kitaba okumaya karşı, engellemeler, her zaman devam ediyor. Takip eden yıllarda; MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI genelgelerinde; tavsiye edilen kitaplar, listesinin her zaman sık, sık, değişikliğe uğradığına, şahit olduk.
O YILLARDA, NECİP FAZIL, ARİF NİHAT ASYA, SEZAİ KARAKOÇ, gibi bazı şairlerin eserleri zaten ders kitaplarında yoktu. Mehmet Akif ise;İSTİKLAL MARŞI yazarı olduğu için; belki de; okutuluyordu.
Bu konuda, CEMİL MERİÇ beyin şu sözünü hep aklımızda tutmamız gerekir.´´ İmansız ve idealsiz, nesiller türettik. Pusuda bekleyen yabancı ideolojiler; setleri yıkılan ırmaklar gibi, yayıldılar Ülkeye...´´
Bu nedenle, bu eksiklikleri görüp; o alanı doldurmaya çalışan, Bu alanda emeği geçen herkesi hatırlamak ve yeni nesillere bir nevi açıklama yapmak adına; bu bilgileri aktardım.
Emeği geçenlerden, ALLAH razı olsun...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?