Benim güzel ve yakışıklı okuyucularım hepinize merhaba. Bugün biraz size acı ama gerçekleri konuşmaya geldim. Koltuğunuza yaslanın ve hazırsak başlayalım!
Günümüzde diyet ve beslenme hakkında sosyal medya, televizyon ve bir tıklama ile ulaşabildiğimiz internet kanallarında gezen pek çok bilgi bulunmakta.
Metabolizma hızlandırıcı ve zayıflamaya yardımcı baharat karışımları, tatlı krizini engelleyen çaylar, 1 günde üç kilo verdiren yoğurt kürleri, 1 haftada 2 beden incelten detoks suları ve bitmek bilmeyen sonu gelmeyen tonlarca zayıflatan yiyecekler. Peki hangisi doğru hangisi yanlış nasıl anlarız?
Sizce zayıflatan mucizevi bir yiyecek var mı? Birkaç besin birleştiğinde sizce fazla kilolarınızdan kısa sürede kurtulabilir miyiz?
Bu tarz zayıflama yollarını deneyen birçok insan bulunmakta. Sonuçları ise bazen olumlu bazen olumsuz olarak tartıda gördükleri söyleniyor. Biz diyetisyenler ise tartı sonucunuzu, kas kütlenizin diyet sürecinde korunmasına, azalmamasına ve hatta artmasına ve bu dönemde yağ kaybını görmek oluyor. Kürler veya detoks gibi yiyecekler ile zayıflama çalışıldığında vücudumuz kısa sürede yüksek açlık yaşaması durumunda yağ ve karbonhidrattan çok özellikle protein ve suyu kullanmak durumunda kalıyor. E haliyle tartıya çıktığımızda bizler de kilo verdik sanıyoruz. Peki böyle bir beslenme sonucu vücudumuza neler mi oluyor gelin bir de onlara bakalım.
Bir hafta boyunca detoks yaptığımızı düşünelim; detoks suyumuzda da salatalık, su ve maydanoz var!
Bedenimize 1 hafta boyunca sağlıklı protein, yağ ve karbonhidrat alamıyoruz ve bu da bedenimizi büyük bir açlığa yani şoka sokmuş oluyoruz. Normal beslenmemize döndüğümüzde ise aç kalan bedenimiz bize diyor ki benim depolarım aç kaldı!
Bedeninizin günlük enerji ihtiyaçlarını karşılamadığınız için vücudunuz size şu sinyali veriyor; gelen her besin ögesini depolarıma taşımalıyım!
Depolarını korumak için ise ne yersek onu bünyesine katmak ve kilo artışına sebep oluyor. Yani 5 kilo verdiysek 10 kilo almaya başlıyoruz. Mutfak önünden geçerken su içsek yarıyor durumuna düşüyoruz. Sonra neler mi yapıyoruz; aynı diyeti tekrarlıyoruz daha da metabolizmamızı değiştiriyor ve iç dengemizi bozuyoruz.
Peki en uygun diyet nedir?
Beslenme dediğimiz şey aslından küçüklüğümüzden beri yaşamımıza kattığımız bir alışkanlık biçimi. Yaşadığımız çevre, coğrafya, iş hayatımız gibi birçok değişkenlikle oluşuyor. Gerçek diyet sizi asla aç bırakmaz tam tersi bedenin gerekli ihtiyaçlarını karşılar. Diyet demek hayatınızda kalıcı ve faydalı değişikler demektir. Diyet yaparken hayatınıza kalıcı değişikler yapamıyorsanız bu sizi kilo al-ver döngüsüne sokar… Yani diyet yaparken hem mutlu olmanız hem de bu süreci rahat ve keyifle geçirmeniz gerek. Ruhunuz mutsuzken, bedeniniz de mutlu olmaz...
Kendinize büyük hedefler koymayın… Mesela en sevdiğiniz çikolatayı bir anda hayatınızdan çıkarmayın. Her gün bolca ekmek yiyorsanız; artık ekmek yemiyorum kesinlikle demeyin…
Minik değişiklikler büyük fark yaratır hem sizi yormaz hem de hissettirmez. Eskiden günde 10 dilim ekmek yiyorsanız bunu örneğin 8 dilime birkaç hafta sonra 7-6 dilime düşürmek diyetinize uyum sürecinde fazlasıyla yardımcı olur. Her gün yediğiniz o çikolata veya tatlıyı bir anda hayatınızdan çıkarmak yerine artık günde yarısını yemeyi tercih edebilirsiniz. Yasaklı şeyler her zaman çekici gelir. Kendinizi ödüllendirmeyin, ödüllerinizi hayatınıza yaymaya çalışın…
Ufak ve kalıcı değişikler sizin zayıflamanıza oldukça yardımcı olur ve kilo verdikçe bedeninizin ihtiyaçları azalır bunun sonucunda da porsiyonlarınız küçülecektir. Kürler veya detokslar ile lütfen gerçekçi veya kanıtlanmayan sahte bilgileri bedeninize uygulamayın Ne de olsa bizler neredeyse her gün maden suyu, salatalık gibi gibi birçok yiyeceği yiyoruz hepsini midemizde karıştırıyoruz e yani detoks suyu yapmış oluyoruz. En doğru beslenme sizi en iyi hissettiren beslenmedir. Diyet yolculuğunda sizi en iyi yönlendirebilecek kişiler ise diyetisyenlerdir. Bu yolculuğu çıkmadan önce ise kürlerin veya bu tarz beslenmenin doğru olmadığını unutmayın. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere sağlıkla, mutlulukla ve huzurla kalın…