<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Nedir bu başımıza gelenler? Devası olmayan dert gibidir… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Kendi medeniyetimizi terk edip, onun bunun medeniyetini kopya etmeye başladığımızdan beridir, bu başımıza gelen olumsuzluklar hiç bitmedi... Yollar sarhoş kusmuğu, caddeler işgal kuvvetlerinin uzantısı bir hayat tarzı ile doludur. Ne dili, ne yaşam tarzı, ne davranış biçimi, ne inancı, ne yeme içme tarzı, ne giyim çeşitliliği bize uymaktadır. Hatta ekonomisi bile, bize yabancıdır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Biz, bize Dayatılan içi boş kavramlar kargaşasını tercih ettik… Sözde İnsan hakları, barış, aslında esaret olan özgürlük gibi… Sadece kavramlar konuşuldu, icraat gündeme gelmedi. Dünyaya insan hakları ve özgürlük getireceğini iddia eden emperyalistler, gittikleri coğrafyalara sadece kan ve göz yaşı bıraktılar. Mamur edilmiş şehirler yerine harabeye dönmüş mekanlar bıraktılar… En son örnek, İşte Afganistan... Biz ise, onlara hayran olmaya devam ettik… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Oysa kendi medeniyetimizde, asırlarca bir toplumda işlenen cinayet sayısı, yapılan hırsızlık sayısı parmak sayısını geçmiyorsa, işte onun adı insanlık medeniyetidir. Onun adı sen, ben medeniyeti değil; Biz medeniyetidir... İnsan merkezli bir medeniyet idi. Tüm canlılara saygı duyan, onlara özel mekanlar oluşturan bir medeniyet… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Onun özünde insanlık, paylaşma, saygı, adalet, güven, kısacası İnanç vardır… O, medeniyetin adı budur... Selçuklu, Osmanlı adlarıdır, özleri inançlarıdır… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bu rüya gibi anlatılanlar, çok uzaklarda değil bu topraklarda, bu coğrafya da yaşandı. Her canlıya saygı duyan, insan merkezli bir medeniyet... </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bütün bunlardan sonra, Üzülerek ifade edelim ÜSTADIN tabiri ile, şu anda Güneşi ceketimizin astarında kaybetmiş bir nesiliz... Dünyanın övgü ile söz ettiği medeniyeti terk edip, bize dayatılan medeniyet unsurlarını tercih ettik. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Şimdi, O, medeniyeti, özlemle yad ediyoruz… Anlatınca gurur duyuyoruz… İşte sel felaketinde asırlara meydan okuyan köprülere, gıpta ile bakıyoruz… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Ancak bize dayatılan kavramlarda olan, gerçek hayata uygulamalarını nadir gördüğümüz, sözde baskın medeniyet kavramları için de can atıyoruz. Yaşantılarını hiç itiraz etmeden kabulleniyoruz. Rol model olarak seçiyoruz… Sonra sonuçlarını görünce, asıl suçlunun biraz da bu Batının dayattığı yaşam şeklidir, diyemiyoruz… Bu dayatılan medeniyet tarzının sonucu olarak, insanımızın tüm değer yargılarını yitirdiğini söyleyemiyoruz. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Demiyoruz ki, bu kadar sonradan oluşan olumsuzlukların altında bize dayatılan zoraki medeniyetin etkileri vardır… Bizim ne sosyal yaşantımıza, ne çağlardan beri gelen örf ve adetimize, ne de inancımıza uygun değildir… O halde biz ne yapıyoruz? Diyemiyoruz… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Sadece olumsuz sonuçları ile boğuşuyoruz. O, olumsuz sonuçlara yine onların dayattığı çözüm önerileri ile müdahale etmeye çalışıyoruz. Sonuç hüsran… Çünkü dayatılan medeniyetin taşları, döşemeleri, kaynakları, yol haritası bize uygun değil… </span></span></p>