Hiç lafı eğip, bükmeden söylüyorum; Murat Toraman´ı, gösterdiği şahsiyetli tavrı ve cesaretinden ötürü kutluyorum. Bir Sivaslı olarak, bu şehrin bir evladı olarak ben de suç duyurusunda bulunduğu kelimelerin altına imzamı atıyorum ve destek veriyorum Toraman´a. Genç kardeşim, Sivaslılar adına büyük bir adım atmıştır. Sivaslıların sinmişliğini kabullenmediğini göstermiştir. Pek çoğumuzun sohbet esnasında dillendirdiği, konuştuğu ama gündeme getiremediği ana fikri, Murat Toraman gündeme taşıyabilmiştir. Kaldı ki, bana göre bu şehirde bu cümleleri söylemesi gereken, bu tavrı göstermesi gereken onlarca insan varken, sadece Toraman bunu yapabilmiştir.
Onlar, bir şekilde sustu, kabullendi. Aman şu 2 Temmuz´u hayırlısıyla kazasız, belasız bir atlatalım moduna girdiler.
Oysa hepimiz biliyoruz ki, her 2 Temmuz yaklaştığında bu şehirde yaşayanlar susuyor, siniyor ve kabuğuna çekiliyor. Sorumlusu ve mesulü olmadığımız vahim bir olayın üzerimize yıkılmasına, Sivaslılara mal edilmek istenmesine bir bakıma susarak, sinerek rıza göstermek zorunda kalıyoruz. Oysa bu tabloya Sivas olarak rızalık göstermemeliyiz. Çünkü bu olayı Sivaslılar yapmadı. Biz suçlu değiliz.
Çok sevdiğim, değer verdiğim bu şehirdeki siyasilerden Sayın Ragıp Özkan, ?failleri meçhul mağduru önce insanlık sonra Sivas olan bu yüz karası gün? olarak değerlendiriyor 2 Temmuz´u. Aynen katılıyorum. Sivas mağdurudur bu hadisenin. Yine Temel Karamollaoğlu, bir ulusal kanalda ?Madımak olayları sizi utandırıyor mu?? sorusuna, Ben bunu bir itham olarak görürüm, niye beni utandırsın ki? Ben belediye başkanıyım. Hiç kimse bu soruyu valiye sormuyor. Emniyet müdürüne sormuyor. Halbuki onların görevi bu meydana gelen hadiseleri önlemektir. Bu hadiselerin olmaması için tedbir almaktır. Hiç alakası olmayan bir insan niye bundan utanç duyacak? Ben bundan dolayı üzülüyorum, bundan dolayı hayıflanıyorum, bu niye önlenemedi diye. Ölen ölmüştür, elbette insanların canı yanıyor. Ben ona bir şey diyemem. Ama katliam dediğim gibi kasıtlı yapılır. Ben orada insanların, ölmesi için böyle bir şey yapıldığı kanaatinde değilim.? Dedi.Dolayısıyla biz Sivaslılar da bu olayla hatırlanmak, suçlanmak istemiyoruz. Yeter artık, her 2 Temmuz´da sinmek, korkmak, acaba bir şey olur mu, olacak mı? Diye de gerilmek istemiyoruz. Bu hadise, bu şehri çok etkiledi. Çok zarar verdi. Pek çok insan göç etti. Halbuki, bu şehirde herkes barış içerisinde, huzurlu ve kardeşçe yaşıyordu. Halen de bu kardeşlik ve huzur ortamı devam ediyor bu güzel şehirde. Onun için kimse bu şehri, bu kadim coğrafyayı, bu güzel Cumhuriyet Şehrini, yeni yetişen nesillere vahşi, katliam yapılan yer gibi göstermeye çalışmasın.
2 Temmuz Madımak Olayları hadisesini bütün bir Sivas´a mal etmek, bütün Sivaslılara mal etmek bana da zûl geliyor arkadaş. Hep söyledik durduk, bu olayların bu vahşetin, Sivaslılarla bir ilgisinin olmadığını. Ama anlaşılan o ki, birileri ısrarla bu hadiseyi bütün bir şehre mal etmek istiyor. Evet, biz de üzüldük evet bizim de canımız yandı. İnsan olan kim kabul edebilir ki, bu hadiseyi!
Son söz, bazı taraflarını beğenmesem de, eleştirsem de Murat Toraman´ı. Sivas için, Sivaslılar için büyük bir adım atmıştır. Attığı bu adımda Toraman´ı yalnız bırakmamak gerektiğine inananlardanım?
