Bu yazıyı yazarken sokak hayvanları adına daha çok ne yapılabilir diye düşünüyorum. Çünkü sokaktaki canlarımız bizden daha çok sevgi daha çok merhamet bekliyor bunu çok iyi biliyorum.
Sokak hayvanları ve onların yaşadıkları tüm hayvanseverler adına çok büyük bir kanayan yara. İnsanların hayvanlara yaklaşımı, değişmeyen bakış açısı tüm hayvanseverleri oldukça fazla üzen bir durum.
Binasının önüne bir kap su ve mama koyduğu için hakaretlere maruz kalan insanlar, küçük kulübelerde durduğu için istenmeyen küçücük sokak canları hepsi de bizim ülkemizin acı bir gerçeği.
Peki biz sokak canlarını neden bu kocaman dünyaya sığdıramıyoruz? Küçücük kutulara, kocaman binaların küçücük alanlarına sığan ve bununla mutlu olan canları neden yaka paça alıp çöp gibi atıyoruz?
Ben söyleyeyim; doyumsuz olduğumuz için. Bu dünya sadece insanların yaşam alanı diyerek yaşadığımız için.
Halbuki Allah bu yeryüzünü sadece biz insanlar için yaratmadı. Sokaktaki canlar, küçücük yavrular bu dünya onlar için de yaratıldı. Onların da bu dünyada yaşama ve karnını doyurma hakkı var.
Bu canlar için gece gündüz çalışan, dağda bayırda onların yaşamı için canla başla mücadele eden insanlar ve topluluklar var. O canların haklarını savunmak için mahkemelerde hak arayan insanlar var.
Bunların nedeni ise insanoğlunun doyumsuzluğu!
Her gün kapımızın önüne bir kap mama bir kap su koymak bize zor gelmemeli, onların başını okşayamasak bile zarar vermemek biraz güleryüzlü davranmak bizim için çok ağır bir davranış olmamalı.
Unutmayalım ki biz o canlara ne kadar merhamet gösterirsek Allah da bize o kadar merhamet eder. Çünkü o canlar bize Allahın emaneti ve bizim görevimiz o emanetlere sahip çıkmak.
Lütfen bilinçli olalım ve bir kap mama bir kap suyu, biraz merhameti çok görmeyelim bu canlara.
Varsayalım ki biz de onların yerinde olabilirdik. İnsan değil de bir kedi ya da köpek olarak yeryüzünde yaşam mücadelesi verebilirdik.
Bizi merhamet kurtaracak bizi iyilik kurtaracak. İyi olalım, merhametli olalım inanın bu hiç zor değil.