Cumhuriyet Üniversitesi, 50 yıl önce Cumhuriyet’in 50. yılı anısına 9 Şubat 1974 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete ilanıyla kuruldu ve o günden bu yana şehrimizde ve bölgemizde önemli bir bilimsel merkezdir. Daha yoğun kutlamalar yapılarak, üniversitemiz, hem Sivas hem de ülke gündemine girebilseydi fena mı olurdu? Belki de yapılacak, kim bilir? Üniversitenin sosyal medya hesaplarından haberdar olduğum 50. yılla ilgili gönlümden geçenleri yazmazsam olmaz. Çünkü kuruluş aşamalarını, mevcut halini, hem de Sivas için ne anlam taşıdığını iyi bildiğim için eleştiri ve övgüden uzak, içimden geçenleri yazacağım.
Cumhuriyet Üniversitesi'nin kuruluşu, bölgedeki eğitim ve bilim alanında önemli bir boşluğu doldurmayı amaçlıyordu. Bir avuç memleket sevdalısı bir araya gelmiş, Cumhuriyetin 50. Yıl kutlamaları için yapılması düşünülen üniversitenin Sivas’ta yapılması için gece gündüz çalışmış, adeta Ankara’yı suyolu yapmışlar. Önce sözünü almışlar, başka şehre yapılacağı bilgisini öğrendiklerinde öyle bir rest çekiliyor ki bugün siyaset yapıyorum diyenlere örnek bir hareket hem de. Allah selamet versin yaşayan en büyük şairlerimizden ve üniversitenin kurucu üyelerinden Yavuz Bülent Bakiler o zaman iktidarda ki siyasi partinin il başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel. Üniversitenin Samsun’a kurulacağını duyan Bakiler kendi istifa ettiği gibi bütün teşkilatlarını da istifa ettiriyor, telgrafla durumu Ankara’ya iletiyor, bunu da özel haber olarak bir gazeteye bastırıyor, çıkan baskıları da götürüp Süleyman Demirel’in önüne koyuyor. Demirel çok bozuluyor, kızıyor ama Sivas’ı da kaybetmek istemiyor. Neticede Cumhuriyet Üniversitesi kuruluyor.
Kurulduğu günden itibaren, üniversite binlerce öğrenciye eğitim fırsatı sunarak bölgenin ve ülkenin geleceğine katkıda bulundu. Yıllar içinde, akademik kadrosunu güçlendirdi, fiziksel altyapısını geliştirdi ve araştırma kapasitesini artırdı. Bu süreçte, şehrimize çok önemli ekonomik ve sosyal katkılar sağladı.
Elbette her kurum gibi Cumhuriyet Üniversitesi de zorluklarla karşılaştı. Artan öğrenci sayısıyla birlikte, altyapı eksiklikleri, araştırma fonlarının yetersizliği, azalan siyasi destek gibi konular üniversitenin daha da gelişmesini engelleyen temel sorunlardan bazılarıdır. Bu sorunların çözümü için daha fazla çaba harcanması ve stratejik planlamalar yapılması gerekmektedir.
Üniversite, sadece akademik başarılarla değil, aynı zamanda toplumsal katkılarıyla da öne çıkar. Mezunlarının çeşitli sektörlerde liderlik pozisyonlarında yer alması ve özellikle bulunduğu şehrin ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlaması, üniversitenin toplumla olan bağını güçlendirir. Ayrıca, yapacağı sosyal sorumluluk projeleri ve toplumsal gelişime yönelik çalışmalarıyla da fark yaratır. Cumhuriyet Üniversitesi de bu konuda çaba içerisinde diyebiliriz.
Cumhuriyet Üniversitesi'nin 50. yıl dönümü, geleceğe dair umut dolu bir bakışın başlangıcı olur umarım. Üniversitenin daha da ileri gitmek ve büyümek için yapması gerekenler açıktır. Stratejik planlamalar, altyapı iyileştirmeleri, araştırma fonlarının artırılması ve üniversiteler arası yarışta seviyenin yükseltilmesi gibi konular üzerinde durulmalıdır. Ayrıca, mezunlarının ve akademik kadrosunun daha fazla uluslararası bağlantılar kurması ve küresel arenada daha fazla ses getirmesi hedeflenmelidir.
Üniversitemizin 50. yılı, geçmişte yapılanları kutlamakla birlikte gelecekte yapılacaklar için bir fırsat sunuyor. Üniversite, eleştirel bir bakış açısıyla güçlü yönlerini koruyarak, zorlukları aşabilir ve daha da büyüyebilir. Gelecek nesillere daha iyi bir eğitim ve toplumsal katkı sunmak adına, üniversitenin kararlı bir şekilde ilerlemesi ve gelişmesi önemlidir.
Bu vesileyle geçmişten günümüze emeği geçen herkese şükranlarımı sunarken, asırlarca darül-ala (güzellikler beldesi) ya da darül-ulema (alimler beldesi) olarak anılan ilimiz Sivas’ın ilk üniversitesinin yarım asırlık ömrünü kutluyor, asırlar boyu bilim merkezi olarak topluma ışık olmasını, rehberlik yapmasını yürekten temenni ediyorum.