Bu yazı yayınlandığı zaman seçim atmosferi bitmiş olacak. O nedenle seçim atmosferinden sonra yayınlayayım istedim.
Yol uzundur... Meşakkatlidir, engellerle doludur, sabır ister, güç ister, fedakarlık ister, dost ister, rehber ister... Hele bu yol Bir inanç birliği hedefini taşıyorsa, içinde idealizm sosu varsa daha zor bir yolculuktur.
Sayın Cumhurbaşkanımız, zaman, zaman şu sözü dile getirir. ''Trenden inenler, bu trene bir daha binemezler.'' Bu sitem, beraber yola çıktığı dostlarının, zamanla yolculuk sırasında kendisini; terk edenlere yöneliktir.
Seçim sathında bunun örneklerini çok gördük. Bir siyasi hedef birliğini ortaya koyarak, bu yolculukta bile, yol arkadaşını çeşitli nedenler ile terk eden insanlar hayatın diğer alanlarında dostlarına nasıl sahip çıkacaklar. O dostları, o insana nasıl güvenecek?
İnsanlar neden terk eder?
Kimi zaman insan; farkında olmadan kadim dostlarını; bu yolculuk meşakkatleri sırasında; yanından çeşitli nedenlerle uzaklaştığını, uzaklaştırıldığını fark edemez. Çünkü, yolun uzun ve zor olması; gittikçe etrafında, var olan insan sayısının artması; kadim dostlarının kenara itilmesine sebep olur. Böylece, onların yanından uzaklaştıklarının farkına varmaz.
Böyle durumlar olağandır. Doğası gereği böyle olmak zorundadır. Çünkü zirveye doğru ilerledikçe; etrafındaki insan sayısı hep artacaktır. Zorluklar, daha çoğalacaktır. Etrafında var olan; halka, gittikçe genişleyecektir. Havuz damlası gibi; her yeni gelen yeni damla; önceki dalgaları; an noktadan uzaklaştırır.
Ancak, bu uzun yolculukta önemli olan; hedef birliğidir. Ortak hayallere ulaşma hevesidir. Başarılı adımlarla yola devam etme meselesidir. Eğer bir insan işin özünü kavrayamamış ve şahsi düşüncelerini, hedeflerini öne çıkarmış ise, yol arkadaşından ayrılmakta bir beis görmez. Hatta haklılığını anlatacak günerce konuşma yapar, yazılar yazar...
Dünya hayatı bunun örnekleri ile doludur... Brütüs meselesi hep olacaktır... Allah korusun...